13. BÖLÜM

28 1 0
                                    

Bir ay sonra...
Ece den...
Telefonumun mal alarmıyla lanet güne gözlerimi açtım. Banyoya gidip işlerimi hallettikten sonra adeta odama ućtum. Evet arkadaşlar bildiğiniz uçtum. Artık nasıl koştuysam.
Neyse üstümü giydim. Saçlarımı açtım. Makyaj yapmadım. Çünkü sevmiyorum.
Aşağıda kahvaltımı yaptım. Amcam ve yengenn erken çıkmışlardı.
Sitenin dışına çıkıp okul otobüsünün gelmesini bekledim.
Nihayet okula geldiğimde etrafa şöyle bir göz attım. Okulun arka bahçesinde öğrenciler sıra olmuş müdürü bekliyordu. Ben de hemen en başta olan sıranın arkasına geçtim.
Müdür nihayet (!) geldiğinde klasık konuşmayı yaptı. Ben dinlemiyordum. Ayaklarım ağrıyordu ve buda sinirimi bozuyordu. İstiklal Marşı nıda okuduktan sonra sınıflara dağıldık.
Sınıfa girdiğimde orta sıranın en arkasına oturdum. Diğerleri de kendinlerine yer bulup oturunca derin bir sessizlik oldu. Kimse kimseyi tanımadığı icin kimseden çıt çıkmıyordu. Hoca sınıfa girince hepimiz ayağa kalktık. Hocanın oturabilirsiniz komutuyla herkes oturdu. Hoca tahtanın karşısına geçip ismini yazdı. Ahmet Turan ACUNGİL.
Herkes ayağa kalkıp kendini tanıttı hoca ingilizce hocasıymış.
Tenefüs ziliyle herkes ( ben hariç) sınıftan çıktı. Ben sınıfta tek kalıp kafamı sıranın üstüne koydum. Beş dakika sonra zil çaldı ve ikinci ders başladı.  Acungil hoca sınıfa girdi. Herkese oturun dryince cumburlop oturduk. Acungil hoca birşeyler diyordu ama ben dinlemiyordum. Tekrar tenefüse girdik. Herkkes sınıftan çıkınca bende artık havam değişsin diye kantine gitmeye karar verdim. Kantini uzun uğraşlar sonuda bulunca kendime soguk bir icecek aldım. Rastgele bir masaya oturdum. İçeceğimi yumudumlarken bir ay önce olanlar gözümün önünden bir film ßeridi gibi geçti. İntihar etmem kızlarla ve diğerleriyle aramın açılması... Derken sonunda gözüm bir damla yaş düştü. Özlemiştim hepsini. Ama böyle olmak zorundaydı. Onları kolay kolay affedemezdim. İçeceğimi bitirip sınıfa indim. Yerime geçtim. Zil caldı ve üçüncü ders başladı. Yine ayağa kal otur klasiğinden sknra kendimizi tanıttık. Hoca adını tahtaya yazdı. Ahmet KARADEMİR. Hoca birşeyler diyo ama ben gene hocayı tımyom.
Dördüncü derste Karademir hocanın dersiydi. Bransı tarihmiş. Neyse ders sıkıcı bir şekilde devam etmiş hatta ben uyuyakalmıştım.
Öğle arası...
Yemekhanede tıkındıktan sonra bahçeye çıktım. Millet dışarıda sap gibi dolanıyodu. Bos bir bank görünce hemen oturdum. Birden bire ağlamaya başladım. Neden ağladığımı bilmiyordum ama rahatladığım doğrdur. Ağlamam daha da şiddetlenince hıçkırmaya başladım.
Nihayet ağlamam kesilmişti. Ama zombi gibi görünüyordym
Beşinci ve altıncı saatletde Saadettin Öztür hocayla tanıştık. Bu yıl edebiyatı beraber işliycekmişik.
Okul nihayet bittiginde kendimi odama fırlattım. Yataģıma yattıģım anda uykuya daldım.



ECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin