O gece yatağa girdiğimde çok gergindim. Çünkü ertesi gün oyunlar başlıyordu. Gözlerimi kapamaya çalışıyordum. Ama kafamda o kadar çok şey vardı ki... ailem, Dream, Ethan...
En sonunda gözlerimi kapatıp uyudum. Rüyamda ailemi gördüm. Hepsi de bana gülümsüyordu. Ama bu öyle böyle bir gülümseme değildi. Hüzünlüydüler. Onlara doğru koşmaya başladım. Ama onlara ulaşamadım. Onlara yaklaşmaya başladığımda beni iki barış muhafızı yakaladı. Çığlıklar atıyordum. Onlarıda birkaç barış muhafızı yakaladı. Annem aynı hüzünlü bakış ile " Merak etme, biz iyi olacağız." dedi. "Hayıııııırrrrr!!!!"
Onların boyunlarını halatlara bağladılar ve astılar. Ölümlerini izlemek zorunda kaldım. Sonra her taraf karardı ve arenaya düştüm. Yanımda Ethan vardı. Onun elinde bir mızrak vardı. Benim elimde ise bir yay sırtımda bir ok kılıfı vardı. İlk önce herşey normal gözüküyordu. Sonra ağaçlardan sürüngenler fırladı. Dev kertenkeleler. Ormanın içinde koşmaya başladım ama sayıca çok fazlaydılar. İlk Ethan'ı yakaladılar. Onun için duramadım. Ağlamaya, çığlık atmaya başladım. Sonra ayağım takıldı ve yere kapaklandım. Sürüngenler beni yakaladılar ve kanım toprağa karıştı. En sonunda cansız bedenimi toprağa veriyorlardı.Birden bir sarsıntı ile yatağımdan sıçradım. Soğuk terler içindeydim. Beni sarsansa Ethan'dı.
- Rose! Uyan! Kabus görüyorsun!
Bu tür kabuslar beni çok etkiler ve afallamama neden olur. O yüzden hüngür hüngür ağlamaya başladım ve Ethan'a (rüya gördüğümü bildiğine rağmen) korku içinde sordum:
- Ethan, Ethan sen iyi misin?!! Peki ya ailem? Onlar nasıl?!!
- Sadece bir kabus. Ben iyiyim.
Onlar da öyle.
Ona sarıldım ve gözyaşlarına boğuldum. O da beni sararken bir inleme duydum, yine. Ethan'dan acı dolu bir inlemeydi. Sırtında ne olduğunu merak etmeye başlamıştım.Ethan ile ayrıldıktan sonra beni biraz rahatlamamız için çatı katına çıkarttı. Biraz konuştuk. Bir süre sessizlik oldu ve sonra sormak istediğim soruyu sordum:
- Ethan?
- Evet?
- Şey... Sakıncası yoksa bir soru sormak istiyorum.
Kafasını devam et anlamında salladı.
- Senin sırtın, sarıldığımda acıyla inliyorsun. N'oldu?
Bir anlığına duraksadı. Ona bu soruyu sorduğum için pişman olmuştum.
- Ben... toplama gününden iki hafta önce, ormanda avlanırken yakalandım. Şehir meydanında kırbaçlandım. Sana izlettiklerini zannediyordum.
- Ethan ben gerçekten üzgünüm.
- Yo... yo sorun değil. Zaten bu sorunları birileri ike paylaşmak acımı azaltıyor.Yaklaşık yarım saat sonra ayağa kalktık ve odamıza yöneldik. Odamın önüne geldiğimizde bana baktı. Sarılacak gibi oldu ama sanırım biraz utandı ve elini ensesine koyarak,
- Görüşürüz. dedi.
- Ethan bekle. dedim ve bu sefer onu boynundan saracak ve canını acıtmayacak şekilde sarıldım. O da beni sardı.
- Görüşürüz. dedim ve odama girdim.Yatağıma gömülüp uykuya dalmaya çalıştım.