Yaklaşık yarım saat sonra hazırlık ekibim içeri daldı. İsimleri Fulvia, Kate ve Vanessa.
Tanıştıktan sonra beni tuhaf bir şekilde iç çamaşırıma kadar soydular. Tüylerini aldılar, saçımı yaptılar ve tırnaklarımı cilaladılar.
Sonra giyinip stilistimi özel bir odada beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra içeri bir adam girdi. Kısa boylu, kıvırcık siyah saçlı, tuhaf bir Capitol havası olan biriydi. Adı Andrew idi, stilistim. İyi biriydi. Akşamki açılış töreninde giyeceğim kıyafeti hazırlamıştı.
Onunla iyi anlaştık. Çok arkadaş canlısıydı. Neyse, yaklaşık bir buçuk saat sonra tekrar hazırlık ekibi geldi. Onların da çok tuhaf bir Capitol aksanları vardı.
Beni simsiyah bir şekilde giydirdiler, saçımı topuz yaptılar, sonra kafama bir maden işçisi şapkası taktılar. 12. Mıntıka'nın geçim kaynağı kömür olduğu için böyle giyinmiştim. O kadar gösterişli olmasam da kıyafeti beğenmiştim.
Sonra Andrew, beni törenin başlayacağı yere ve at arabamızın yanına getirdi. Ethan'da beni orada bekliyordu. Parlayan okyanus mavisi gözleri beni arıyordu. Sonra göz göze geldik. Bana hafifçe gülümsedi.
Yanına geldiğimizde Andrew ve Ethan'ın stilisti Teressa bize at arabasının üstünde nasıl duracağımızı anlatıp bol şans dilediler. Sonra da kalabalığın içerisinde gözden kayboldular.
Onlar gittikten sonra bana baktı ve,
- Çok güzel olmuşsun, dedi
Kızarmıştım.
- Teşekkür ederim. Sen de fena değilsin, diye cevap verdim. Bana gülümsedi.Yerlerimizi almamızı söyleyen bir anons ile Ethan ile birlikte at arabasının üstüne çıktık. Arabalar teker teker hareket etmeye başladı. Dışarı çıktığımızda herkesin ağzından bir başka mıntıka adı bağrışıyordu. Benim ismimi söyleyen hayranları selamlıyor ve gülümsüyordum. Ethan da öyle yapıyordu.
Birden elime sıcak bir şey dokundu. Ethan'ın eli. Elimi tutmaya çalışıyordu. Bende onun elini sımsıkı kavradım ve ellerimizi kaldırdık. Bu sefer kalabalığın çoğunluğu ismimizi tekrarlayıp duruyordu. Sunucu,
- Buna bayıldım. İki genç insan. Ve hayranları. Bu inanılmaz bir manzara!!! diye bağırıyordu.
Merkeze geldiğimizde bir tur artık ve marş okundu ardından tekrar aynı sıra ile içeri geçtik.
Arabadan inmeden önce Erhan ile hala el ele tutuşuyorduk. Sonunda ayrıldığımızda birbirimize gülümsüyorduk.
Sonra odamıza çıktık. Duş aldım. giyindim ve akşam yemeği yedikten sonra yatağıma yattım. Ertesi günkü bireysel eğitim için dinlenmem gerekiyordu.
