"Abi!"
Gözlerimin üzerindeki ağırlıkla zorlukla gözümü açtım.
Feza korkuyla bana bakıyordu.
"Feza'm kâbus mu gördün güzelim?"
Boncuk gözleri dolarken kalbime bir ağırlık sızmıştı.
"Ateşin var abi."
Yerimden doğrulup ona baktım.
"İyiyim ben. Merak etme kızım."
Çocuğum benim için endişeniyordu.
O zaten hep benim için endişelenirdi.
İyi olsam da, yanından bir an olsun ayrılsam da.
Onu hiç yalnız bırakmak istemiyordum.
Ama hastane ortamı ona iyi gelmezdi.
Kokusunu sevmezdi, insanları sevmezdi, bir köşede içine döner, beni izlerdi.
Böyle olmasına dayanamazdım.
O hep neşeli küçük kızım olmalıydı.
İlaç alıp ona döndüm.
Güzel yüzüne, korkuyla büyümüş göz bebeklerine.
Kendimden nefret ediyordum. Benim yüzümden o gözler dolmuştu.
"Şimdi geçecek tamam mı güzelim?"
Kafasını ağır ağır salladı.
İçinden neler geçtiğini o kadar iyi biliyordum ki.
Bazen tanımak kötüydü, acımasızdı.
Anlamak gibi.
"Soğuk duş alsan abi?"
Gülümsedim.
"Ilık Feza'm. Böyle durumlarda ılık demiştik değil mi?"
Yerinden kalkıp bana sımsıkı sarıldı.
Bu his... Hiç gitmesin istediğim his.
İyi ki benim kızımsın, çocuğumsun Feza'm.
Duşa girerken yatağın üstünde oturuyordu.
İçi rahat etmezdi asla.
Konu bensem o hep böyleydi.
Bazen inanamıyordum ona. O kadar ince düşünüyordu ki.
Sanki küçük bir anneydi ama çoğu zaman küçük bir kız çocuğu.
Daha on beş yaşında acıları, yaralı ruhu olan bir kız çocuğu.
Büyüyecek miydi?
Ben onun yaşında Agâh gibi olmak istemiştim.
O da benim gibi olmak isteyecek miydi?
Banyodan çıktım. Gözleri kapanıyordu ama o yine de diretiyordu.
İnatçıydı. Bu huyunu kimden almıştı bilmiyordum.
O kadını hiç tanımıyordum. Feza'nın da tanımasını istemezdim.
Seher'e benziyordu. Agâh'ın anlatımlarından bildiğim kadına.
"Bak çocuk, o fotoğraftaki benim can yaram."
"Eşin mi?"
"Eşim iki dünyada da benim."
"Aşıksın halâ."
"Aşk nedir çocuğum?"
"Bu aşk değil, aşk hevestir, birini nefesin yapmışsan sonsuz bir sevgiyle bağlıysan buna sevda denir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çağın|Güzel Adamın Yarası
Storie breviO bir abi, daha çok baba. Ve Feza, Alaz'ın en görkemli yarası. Güzel adam, Alaz Soykıran. Önce kollarım boş kaldı. Kollarımı açıp yalvardım Tanrıya. Beni yanına alır mısın? Agâh ve Seher'in mabedine. Güzel insanların yanına. Sonra kollarıma gökyüz...