9> bir yangın başlatmak
*
Soğuk suyun ve keskin havanın bedenimde yarattığı tahribat gece saatlerinde tüm acımasızlığı ile ortaya çıkmıştı. Kat kat sarındığım kumaşlar yetmezmiş gibi tüm bedenime örttüğüm, havanın ciğerlerime ulaşmasına ve nefes almama engel olan yorganın içinde kıvrılarak kaybolurken amansız bir hastalığın içine düşmüş gibi titriyordum. Soğuk olduğunu uyuşmasından fark ettiğim parmak uçlarım belime dolanmışken, ısınma umudu ile kendime sarılırken sonunda hırsla yattığım yerde doğruldum. Uyuyamıyordum ama kirpiklerim birbirine yapışmış bir şekilde dururken uyanık olduğumu da söyleyemiyordum. Derin bir nefesi içime çekip öfkeyle, tıslayarak geri verirken sürünerek yataktan bacaklarımı sarkıttım ve aynı şekilde, ellerim sıkıca yorgana tutunmuşken ağır örtüyü de peşimden çekerek tatlı çatırtılarla dalgalanan alevlerin önüne kadar ilerledim. Yakıcı sıcaklık ona ihtiyaç duyduğumu fark etmiş gibi yüzümü, titreyen ellerimi yalamaya başladığında şöminenin yaklaşabileceğim kadar yakınına oturarak ağırlaşmaya devam eden gözlerimi yumdum. Çiziklerin kabuklanmaya başladığı dudaklarım kocaman aralanarak soluğumu derinleştirdi, esneme sesim ateşin çıkardığı melodiye karıştı ve istemsizce memnun bir şekilde mayıştım. Olduğum yere devrilerek dizlerimi karnıma çekerken bir yılanın derisiymişcesine yorganla tekrar bütünleşmiştim. "Mmm~ Sıcak..." Kurumuş dudaklarımı yalayarak bir şapırtı sesi ile tekrar birleştirirken sonunda uykunun orada olduğuma memnun kaldığını hissettim, bulunduğum andan çekilmem de böyle gerçekleşti.
Dünyadan soyutlanarak hissizliğin huzuruna kapılmamın üzerinden ne kadar geçmişti bilmiyordum ama kesinlikle kendime gelmem için yeterli bir süre değildi.
"Aptal," Rahatsızca kıpırdanıp huysuz bir sesle itiraz ederken yüzümü gömdüğüm ısınmış yumuşak örtü ellerimden kayıp gitti, itirazım acınası bir iniltiye dönüştü. "Bir yangın başlatabileceğini bile bile yaptığın şeye bak." Kendi bedenime sardığım kollarım çözülürken zihnim büyük bir inatla açılmayı reddediyordu, sarsıldığımı hissedebiliyordum ama çaresiz bir oyuncak gibi bekliyordum. Sanki eklemlerime birer ip parçası takılmıştı ve tek yapabildiğim izlemekti.
"Soğuk..."
Ellerimi kaldırarak titreyen parmaklarımla olmayan bir şeyi arama yanılgısına düştüğümde sandığımın aksine tenim bir şeye değdi, tıpkı onun da bana tutunduğu gibi. Bedenim bana ait olmayan, yabancı bir hisle sarılırken iç çekerek gevşedim. Sonucunda kaldığım yerden o sıcak hisse kavuşacağımı düşünüyordum ama ağırlığım altımdaki sert zeminden kaldırılarak ayrılıp başka bir şeye yaslandığında ve bunun ılık olmakla dahi bir alakası olmadığında dudaklarımdan hüzünle kaplı bir hıçkırık çıktı.
'Seni ısıtacağım.'
"Lütfen,"
'Annen senin için hep sımsıcak olacak.'
"Isıt beni, l-lütfen." Başımı oynatarak yüzümü bulduğum bir çukura soktuğumda ve soğuk olmasına rağmen umutla kendimi ona bastırdığımda başka bir şeye dönüşmüş gibi gittikçe sertleşti. Hareket etmeyi bıraktı ve tamamen buzdan bir yapıymış gibi kaskatı kesildi. "Lütfen..."
Bir kez daha titremeye başlamama yetecek, gözlerimi baygınlıkla ve saniyelik de olsa açabilmeme imkan verecek bir süre o şekilde, nefes dahi almadan durdu fakat en sonunda tamamen aksamayan bir hızla kollarını belime ve bacaklarıma sararak hareket etti. Onu bırakmam için beni iterken tüm çırpınışlarımı boşa çıkarttı ve kalçam yumuşak yatakla birleşti, ne var ki dengemi koruyabilecek kadar uyanık değildim. "Oh," Geniş avuçları omuzlarımı sararken netleşmeyen koyu renk silueti üzerime doğru eğildi, kapanmış bilincimi dahi sarsan bir hareketle yumuşak, sımsıcak bir şeyi alnıma bastırdı. "Yanıyorsun sen." İnledim, susmasını diledim çünkü konuştuğu her an arzusu ile kıvrandığım şeyi benden alıyordu. Yine de o sıcaklığı tekrar hissedemedim. Tam aksine, bıraktığı bedenim kontrolsüzce geriye düştüğünde parmakları yaşamama karşı üstü kapalı bir düşmanlığı varmış gibi belime yöneldi ve üzerimdeki kıyafeti çıkarmak için çekiştirirken çırpınarak ondan kurtulmaya çalıştım.