.
46. Bölümde başkente gelme sebepleri olan balo var (en sevdiğim bölümlerdendi ağlamıyorum ki) Kai Sehun'u herkese sevgilisi olarak göstermekten çekinmiyorken Sehun biraz herkesin odak noktası oluyor, hatta diğer şeytanın bakışları bile Kai'ı delirtiyor :D
Kral Chanyeol bir ejderha olarak binaya yaklaşıp kızıl saçları ve tacı ile salona giriş yaptıktan sonra da yemeğe başlanıyor. Bir süre sonra Sehun hava almak için balkona çıkıyor ve bir elf lordu Sehun'a sahip olduğu lordluğu hak etmediği, hiçbir elfin onu orada istemediği konusunda bir konuşma yaparken Nagual ortaya çıkıp elfi Kai sayesinde geri adım attırmaya zorluyor. Elf, "Geçmiş bana geri adım attırır, aynı geçmiş sizi yıkar." diyerek gidiyor. Sehun Nagual ile biraz sohbet ettikten sonra Kai gelip Sehun'u odaya kaçırıyor hehe.47. Bölüm bu kadar şatafatlı, eğlenceli geçmiyor. Sehun uykusunda kendisinin kör olduğunu, canının acıdığını, hareket edemediğini hissediyor ve uyandığında Kai'ı dahi yanında istemiyor. Ben bir rüyada bile acıya dayanamadım, Kai nasıl işkence görmeye katlandı diye depresyona giriyor. Bir süre sonra Kai Sehun'u dışarı çıkartıyor, hava alsın içi açılsın morali yerine gelsin diye şatonun arka bahçelerindeki bir göl kenarına getiriyor, rüyaları hakkında soru soruyor ama Sehun büyüye sahip olmaktan, rüyalarının gerçek olmasından o kadar korkuyor ki cevaplarını geçiştiriyor.
Dönüş zamanında yolda gördükleri birkaç kişi Kai ile konuşmak istediğinde Sehun odaya kendisi dönmek için binaya giriyor ve merdivenleri çıkarken bir ses duyuyor.
"Kendi öfkesi yüzünden savaş çıkardı, bir türü katletti ve onlardan nefret etmemizi sağladı ama şimdi kendisi bir insanın ellerini tutuyor, onu buraya getiriyor, bir insana ünvan veriyor."
Gibi bir konuşma duyuyor ve Kör Şeytan'ın kim olduğunu anlıyor.
Kalan bölümleri Komorebi II kitabına atacağım profilimde