Şoför evin bahçesine girer girmez inmek istediğimi söyleyerek arabayı durdurdum. Köşkün
merdivenlerini Justin Gatlin gibi atletik ve hızlı bir
şekilde çıktım.
"Nazlı? Bir şey mi oldu?" diyen annemi görünce
yavaşladım. Sessizce nefes verirken kafamda siren
sesi yankılandı.Alarm derecesi: Yüksek
Tehlike: Olacakları önceden bilme yeteneği
Alınacak önlem: İltifat et
"Yok bir şey anne. Yeni bir kıyafet aldım onu
giymek için sabırsızlanıyorum da. Sen, bugün yüzüne bir şey mi yaptırdın?'
Annemin eli hızla yanaklarına gitti. "Hayır."
"Yüzün ışıldıyor resmen! Çok güzelsin bugün.
Babama söyleyeyim de seni bir yemeğe çıkarsın."
Annem utangaç bir şekilde gülerken yanağına değildi. Gerçekten güzel, her zamanki gibi. Ee
kimin anası?
"Söyleme babana sakın. İşi başından aşkın zaten."
"Tamam," dedikten sonra odama giden bu zorlu
yolda merdivenleri tırmanmaya başladım. Ablamın
odasını geçersem bu görevi başarıyla tamamlamış
olacağım. Ah, neden koridordaki ilk odayı ben
almadım?! Az önceki hızımın tam tersi bir yavaşlıkta, parmak
uçlarımda yürüyerek odanın önünden geçtim.
Nefesimi yenice vermiştim ki, "Ne yaptın sen?"
diyen ses ile yerimde sıçradım. Haberi oldu demek.
"Rıza'yı mı aradın Nazlı!? Hem de bir adamı araştırması için? Salak mısın sen kızım?"
Hızla ellerimle ağzını kapattım ve onu odasına doğru itmeye çalıştım. Benden daha kilolu ve
güçlü olması bunu imkansız hale getirse de, en azından çabaladım tamam mı? Neden bir ablam
var ki? Neden?!
"Çok küçük bir iyilik istedim sadece abla."
Ablam ağzındaki elimi kolaylıkla kenara itti. "Ya ne küçük ama! Adama beş yüz bin vermeyi teklif
etmişsin. Benim arkadaşıma Nazlı!" Ablam gözlerini kapattı ve eliyle burnunu tuttu. Sanırım migren
nöbeti yaklaşıyor. "Sen hiç büyümeyecek misin?
Yirmi altı yaşındasın ama altı yaşındaki şımarık,
aptal bir çocuk gibisin. Büyü artık gerizekalı!
Dünyada başka insanlar da yaşıyor!"
Kapıyı sertçe yüzüme kapatınca olduğum yerde
kaldım. Pekala bu, bu konuşmayı on milyonuncu dinleyişim sanırım. İlk duyduğumda sinirimden
ağlamıştım ama artık bünyeme pek etki etmiyor.
Ablam otuz yaşında evde kalmış manyak bir işkolik
olduğu için, benim gibi erkekler tarafından
arzulanan, hayat dolu bir prensesi kıskanıyor. Bu çok açık.
Hızla odama girip kapıyı kilitledim ve kendimi
oldukça büyük olan yatağıma attım. Rıza beni
ablama ispiyonlamış olsa da, hızlı ve kolay bir
şekilde elde ettiği bilgileri bana mail olarak
gönderdi bile. Elimdeki diz üstü bilgisayarın içinde
mükemmel bilgiler var şu an.
Ayağa kalkıp masamın üstündeki pembe, kemik
çerçeveli gözlüğümü aldım ve taktım. Saçımı topuz
yapıp pembe tacımı taktım. Uzun bir araştırma için
gereken her şey hazır. O sırada bilgisayar açıldığı
için yeniden yatağa atladım. Gelen son mailimi
açınca keyfim %100'den %1'e iniverdi.
Bizim Rıza ablamın aklına uymuş olacak ki, koca
bir dosyanın içinde sadece ve sadece 'Onu Konuşarak Tanı' yazıyor. Bunu ben de biliyorum
herhalde çok bilmişler! Adam benimle konuşmak
istemiyor olabilir mi? Sadece soruyorum!
Sinirle bilgisayarı kapattım. Kırılmış bile olabilirdi,
sert bir kapatıştı. Odamdan çıkıp ablamın odasına
girdim. "Ne yapıyorsun?" sorusunu yanıtlamadan
yanına gittim ve saçına yapıştım. Ablam ne olduğunu anlamadan saçını çekmeye başladım kısacası. Eh, beni buna sen zorladın abla! Ablam da benim saçımı yakalayınca çığlık atmaya başladım. O da bir yandan çığlık atıp bağırınca
kendimi Smackdown maçındaymış gibi hissettim.
"Seni öldüreceğim Nazlı!" dediğini duyunca saçını
biraz daha çektim. "Ben seni öldüreceğim asıl!"
"Kızlar ne oluyor burada?! Ayrılın!" diyen ses ile
ikimiz de saçımızı çekmeyi bıraktık ve doğrulduk.
Annem odanın ortasına kadar gelmiş, şaşkın gözlerle bize bakıyordu. Su soğuk ama girince alışıyorsun anne, gel. "Nazlı odana!"
"Anne hepsi ab-"
"Odana dedim Nazlı!"
Somurtarak ve ablama kötü kötü bakarak odama
gittim. Gün olur devran döner, benim elime düşersin sen abla. O zaman saç kavgası da bir işe yaramayacak.
Sinirim çok fazla olduğu için yastığımı alıp
bağırmaya başladım. Hep böyle yapıyor. Ne zaman
bir şey için heveslensem, yolumu kapatıyor. Ama
bu sefer pes etmeyeceğim. Konuşarak tanırım ben de. Benim gibi bir kızla konuşmayacak hali yok ya!
MİT'miş, peh! Size kalmadık. Hemen telefonumu
elime aldım ve kızlara mesaj attım.N: Bana Ali Vefa ile ilgili her şeyi
buluyorsunuz ve yarın kendinizle birlikte getiriyorsunuz
Nazlı: Hemen
Beliz: Ne oldu be
Gülin : Zevkle yapacağım bunu
Açelya : Sinirli misin sen Nazlı
Nazlı: Hayır!
Nazlı: Alakası yok
Telefonu kapattıktan sonra gözlerimi de kapattım.
Dersime iyi çalışmalıyım. Zevklerini iyice öğrenmeli, kendimi ona iyi tanıtmalıyım. O kıvırcık
saçların elbet ellerimin arasında bir kuş gibi
süzülecek yiğidim. Biraz zaman.