"Dilhun: Kalbi yaralı..."
Soğuk hastane duvarları içinde birbirinden çeşit anıları barındırırken genç kız koridorda yürümeye başladı.
Siyah topuklu ayakkabıları zeminde sert bir sert çıkarıyordu ve bu durum etrafındaki kişilerin ona bakmasına sebep oluyordu.Yanında duran hemşire ile yürüyen genç kız merakla etrafındaki insanlara bakıyor onların hallerine üzülüyordu.
Kulağına gelen bağırma seslerini duymamış gibi yapıp yürümeye devam ederken hemşire koridorun sonunda duran kapıdan bahçeye çıktı. Bakışları etrafta gezinen genç kız aradığı kişiyi bulduğunda yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Hemşire elini önlüğünün cebine koyup adımlarını durdurdu ve genç kıza döndü."Hâlâ o geceyi yaşanmamış sayıyor. Baskı yapıp üzerine gitme. Yine kriz geçirmesini istemeyiz."
Genç kız kafasını sallamakla yetinirken elinde tuttuğu çantasını sımsıkı kavramıştı. Birkaç adım atıp ilerideki bankta tek başına oturan kadının yanına gitti. İçinde buraya her geldiğinde oluşan o korku vardı. Çantasını mümkünmüş gibi daha da sıkı sıkarken eliyle saçlarını düzeltti ve derin bir nefes aldı.
"Anne?"
Bankta oturmuş elindeki bebeğin saçını ören kadın meraklı gözlerle arkasını döndü. Gözleri kızının gözleri ile buluşunca solgun yüzüne içten bir gülümseme takındı.
"Aaa! Nazlı gelmiş. Kızım gelmiş."
Nazlı gülerek annesine bakarken annesi ayağa kalkıp ellerini birbirine vurdu. Aldığı ilaçlar dudaklarının ve yüzünün solgun olmasına sebep olmuştu. Dışardan bakıldığı zaman zavallı kadın hasta gibi duruyordu. Ama hasta olan bedeni değil, ruhuydu.
"Gel kızım otur."
Nazlı sessizce annesinin oturduğu banka oturup uzun uzun annesine baktı. Annesi, "Aç mısın sana yemek yapayım mi?" diye sordu. Nazlı buruk bir şekilde güldü.
"Yok, anne. Yedim ben."
Yaşlı kadın gülerek banka oturup kızının saçlarına elini koydu. Elini saçlarının arasında gezdirip konuşmaya başladı. "Okulun nasıl geçti Nazlı?" diye sordu. Nazlı sessizce annesine bakıp, "Güzeldi." dedi. Annesi kafasını sallayıp, "Akıllı kızım..." dedi.
"Saçlarını tarayayım mi Nazlı?"
Yüzünde buruk bir gülümseme ile annesine bakan Nazlı kafasını sallayıp çantasından annesi için koyduğu tarağı çıkardı. Annesi hevesle elindeki tarağı alıp kızının saçlarını taramaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN
ChickLit"Nasılsın?" Ona yöneltilen soruya hafif bir gülümseme ile karşılık veren genç adam, "Bilmiyorum." dedi. Gözlerini karşısındaki genç kıza çevirirken devam etti. "İyiyim sanırım." "Hapishanede günlerin nasıl geçiyor?" "Geçmiyor, avukat. Geçsin ist...