AyBer Seni Kendime Sakladım

-Seni Kendime Sakladım 1-

Herkese tekrardan merhaba. Benden uzun süredir istenilen AyBer +18 sahneleri yazmaya başlayacağım bu hikayeme hoşgeldiniz. Bu hikayenin diğer "~AyBer~ Ama Hayal" kitabımla bir bağlantısı yok, ikisi ayrı hikayeler. Detaylı konuşmayı bölüm bittikten sonra yani aşağıda yapacağım. Baştan uyarımı yapıyorum;

Uyarı: Bu hikayede +18 sahneler bulunmakta, eğer rahatsız olacağınızı düşünüyorsanız hikayeye başlamanızı tavsiye etmiyorum.

🌿

Keyifli Okumalar...

"Ve tüm zorluklara, tüm engellere rağmen yine birbirlerinden ayrılmamışlardı. Adam sevdiği kadına kavuşmuştu, kadın da sevdiği adama... Onlar, hikayeleri mutlu sonla biten nadir bir aşka sahiptiler..." 

Kitabın son paragrafını okuduğumda derin bir iç çekerek kitabın kapağını kapattım. Omzuna yasladığım kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Yüzündeki o güzel gülümseme içimi anında ısıtıyordu. 

"Beğendin mi kitabı?" diye mırıldandım. Kafasını salladı, "Ben mutlu sonla biten her hikayeyi severim..." 

"Peki ya bizim hikayemizde mutsuz sonla biterse?" dedim gözlerimi kaçırarak. Berk kucağımdaki elimi avuçlarının arasına aldı, "Öyle şeyler düşünme lütfen... Bizim hikayemizde mutlu sonla bitecek, ben inanıyorum."

Elini sımsıkı tuttum, onu hiç bırakmak istemiyormuş gibiydi bu tutuşum. Bizde bir sürü engellerle karşılaşmıştık, belki hâlâ karşılaşmaya devam edecektik ama biz beraber olduğumuz sürece her şeyin düzeleceğine inanıyordum. Bizim aşkımız... gerçekten bambaşkaydı. 

"Nereye gideceğimizi söylesen artık." dedim, "Çok merak ediyorum." Sırıtarak "Zaten merak etmen için söylemiyorum sevgilim, gittiğimiz zaman görürsün." dedi.

Çok fazla ısrar etmek istemediğim için "Peki, tamam." diye geçiştirdim. Berk kafasını bana yaklaştırarak yanağımdan öptü, kısa sürekli gözlerimi kapatarak gülümsedim. Dudaklarını yanağımdan çektikten sonra bu sefer boynumda hissetmemle nefesim kesildi. Boynumdaki öpücüğü içimin titremesine sebep oldu. Tekrar dudaklarını çekip bu sefer yüzüme baktı, gülümseyerek dudağımın hemen kenarına da bir öpücük bıraktı. 

Hâlâ böyle şeylere alışamamıştım, hâlâ heyecanlanıyordum ve elimden geldiğince belli etmemeye çalışıyordum. Boğazımı temizleyerek "Öğle arası bitmeden bir şeyler yiyelim mi kantinde?" diye sordum. Ayağa kalkarak "Tamam, inelim." dedi. 

Beraber boş sınıftan çıktık. Okulun koridorunda ilerlerken dolabın köşesinde duran bir kız gurubunun eliyle Berk'i gösterdiklerini fark ettim. Kaşlarımı çatarak kızlara baktım ve Berk'in elini tuttum. Kızların yanından geçerken onlara bakarak imalı bir şekilde güldüm. Berk elimize baktı, "Okulda el ele tutuşmamızı sevmiyordun hani?" diye sordu. "Canım istedi." dedim, "Hem artık seviyorum." 

Berk'in yüzüne baktığımda dudağının kıvrıldığını gördüm, gülüyordu. "Bende az önceki kızlardan dolayı kıskanıp elimi tuttuğunu sanmıştım." dedi. Kıskandığımı anlamasına biraz şaşırmıştım doğrusu ama bir şey demedim. Sessizce merdivenlerden indik. Kantine geldiğimizde en arkadaki boş masaya oturduk. 

Mazlum abi bana bakıp gülümsedi, bakışları Berk'e kayınca kaşları çatıldı. Artık böyle tepki vermelerine fazlasıyla alışmıştım, Berk'te alışmıştı. Mazlum abi bana bakarak "Ne istiyorsunuz bakalım?" dedi. 

"2 tost, 2 de çay istiyoruz." diye yanıtladı Berk. Mazlum abi ona bakarak "Tamamdır." dedi ve yanımızdan gitti. Tostlarımızı yedikten sonra zilin çalmasıyla sınıfa çıktık.