-Fırtınalı Aşk 2-

1.5K 71 20
                                    

Keyifli Okumalar...

Berk'ten...

"Berko... Nereye daldın oğlum?" 

"E-Efendim kanka." 

"Yeter oğlum ya, kıza böyle bakana kadar yanına git." 

"Gidemem... Yani gitmem." 

"O zaman kıza bakmayı da bırak... Ben içecek alıp geliyorum, bekle burda." 

Doruk yanımdan gidince hemen Süsen yanıma geldi. "Berk iyi misin sen? Bir sorun yok demi?" Derin bir nefes aldım, "İyiyim Süsen iyiyim. Niye herkes bunu soruyor ya?" Süsen kaşlarını çattı, "Tamam niye sinirleniyorsun hemen? Aybike yüzünden mi?" 

Süsen'in sorduğu soruya cevap vermeden masadaki sudan içtim. Tekrar Aybike'ye odaklandığımda yanındaki çocuk dikkatimi çekti. Çocuğu incelerken Süsen "Çocuğun adı Yunus, bizim okulda. Yanıma gelip Aybike'yi sordu bana, baya beğenmiş." dedi.

Partideki şarkı yüzünden Süsen'i tam duyamamıştım, "Aybike'yi mi beğenmiş?" Süsen kafasını salladı, "Evet Berk, Aybike'yi beğenmiş... Yunus'ta fena çocuk değil yalnız." Elimdeki bardağı sertçe masaya koydum, "Resmen gözümün önünde Aybike'ye yürüyor çocuk." Süsen hafif sırıtarak "Ne oldu Aybike'yi mi kıskandın yoksa?" diye sordu, "Ayrıldınız sanıyordum." 

"Süsi beni yalnız bırakır mısın artık?!" dedim sertçe. Süsen gözlerini devirerek "Of tamam ya." dedi, "Bir şey olursa haber verirsin bana." Sinirden ne yapmam gerektiğini ya da ne yapmamam gerektiğini tam kestiremiyordum. İçimde sinirden çok kıskançlık varmış gibi hissediyordum. 

Aybike ve Yunus denen çocuğa baktıkça sinirimi kontrol etmekte zorlanıyordum. Yumruk yaptığım elimi daha fazla sıktım, parmaklarım acıdan kıpkırmızı olsa da umursamadım. Elinde içeceklerle Doruk geldiğinde hiçbir şey demeden Aybike'nin yanına doğru ilerledim. Doruk arkamdan "Hop... Berko nereye gidiyorsun?" dese de durmadan Aybike ve Yunus'un olduğu masaya doğru ilerlemeye devam ettim. Kendime engel olamıyordum. Yanlarına geldiğimde Yunus dönüp bana baktı, bakışlarımı çekerek Aybike'ye baktım. Elimi uzatarak "Aybike dans edelim mi?" diye sordum. Aybike bir şey demeden kafasını salladı ve elimi tuttu. 

Beraber diğer dans edenlerin yanına geldiğimizde elimi beline sardım, o da boynuma sardı ellerini. Kafasını kulağıma yaklaştırarak "Ne oldu?" diye sordu. "Hiçbir şey... Canım seninle dans etmek istedi sadece." 

Hafif gülümseyerek "Buna inanmamı beklemiyorsun demi?" dedi. Beni bu kadar iyi tanıması çok şaşırtıyordu. "Başka bir şey olmuş belli." Bakışlarımı kaçırdım, "Yunus denen elemandan pek hoşlanmadım." Aybike'nin kıkırdadığını duyunca tekrar ona baktım. "Kısaca 'Seni kıskandım' diyorsun yani..."

"Hayır ne alakası var Aybike? Hoşlanmadım çocuktan." dedim ve Yunus'a baktım. Çoktan başka bir kızla konuşmaya başlamıştı bile. "Peki öyle olsun." dedi, "Yeter bu kadar, Oğulcan'ın yanına gideceğim." Aybike tam gideceği sırada onu durdurdum. "Ya dur Aybike, biraz konuşalım." 

"Neyi konuşacağız Berk?" dedi, "Ben konuşmaya gerek duymuyorum... Dans etmeyi de sırf Yunus'un yanından gitmek için kabul ettim, yanlış anlama diye söylüyorum." Hafif kolundan tutarak "Ben konuşmaya gerek duyuyorum." dedim, "Hadi gidelim, konuşalım biraz." Aybike sertçe kolunu çekti, "Benden uzaklaşmak isteyen sensin, ben de sana yardımcı oluyorum ve senden uzaklaşıyo-..."

"Arabada bekliyorum...." diyerek Aybike'nin lafını kestim ve yanından gittim. Geleceğini biliyordum ve gelecekti de...

Aybike'den...

"Geri zekalı, beni sinir etmek için uğraşıyor resmen. Ne konuşacakmış bakalım... Söyleyecek hiçbir şeyi de yok ki..." Kendi kendime söylenerek arabaya doğru ilerliyordum. Berk'in arabasını görünce yanındaki koltuğun kapısını açıp içine bindim. -Yüzündeki belli belirsiz sırıtma ifadesi daha fazla sinirlenmeme sebep olmuştu. 

"Konuş bakalım." dedim ona bakarak. Berk hiçbir şey demeden arabayı çalıştırdı. "Nereye gidiyoruz?" diye sordum, yine cevap vermedi. Derin bir nefes aldım. "Aptallık ben de niye geliyorum ki?" Daha fazla kendimi tutamayarak içimde tuttuğum şeyleri Berk'e söylemeye başladım;

"Ayrılmak isteyen sendin, uzak olmamızı isteyen sendin, benden uzaklaşan da yine sendin... Şimdi bana yakın olmaya çalışan yine sensin... Tam dengesizsin ya... Dengesiz olduğunu biliyordum ama bu kadar olduğunu bilmiyordum. Sebepsiz yere ayrıldın benden ya. Hiç mi düşünmedin beni, bizi? Cevap da vermiyor-..."

Birden dudaklarımın üzerinde Berk'in dudaklarını hissetmemle susmak zorunda kalmıştım. Bu beklemediğim hareket nefesimin kesilmesine sebep olmuştu. Dudakları hareket etmeye başlayınca gözlerimi kapattım ve elimi yanağına koydum. Alt dudağını dudaklarımın arasına aldığımda öpüşmemiz de hızlanmaya başlamıştı. 

Dudaklarımız ayrıldığında gözlerimi tekrar açtım. Berk arabadan inince ben de indim. Evinin önüne geldiğimizi daha yeni fark ediyordum. Elimi tutarak hızlı adımlarla eve girdik. Berk hızlıca evin kapısını kapattı, sonra tekrar bana döndü. "Çok haklısın ama benim yanımda çok yıpranıyordun. Buna daha fazla izin veremezdim." Kafamı ona doğru yaklaştırdım ve dudaklarımızı birleştirdim. Berk üst dudağımı kavrarken ben de alt dudağını kavradım. Dudaklarımı çok güzel kavrıyordu ve öpüşleri oldukça sertti. 

Ellerimi üzerindeki gömleğin düğmelerine götürdüğümde yavaşça düğmelerini açmaya çalıştım. Berk "Çok özledim seni." diye mırıldandı. Gözlerim kapalı olduğu için düğmeleri açarken oldukça zorlanıyordum. "Ben de seni çok özledim." Düğmelerin hepsini açınca Berk gömleği kollarından sıyırarak çıkarttı. Kafasını boynuma doğru yaklaştırdı ve dudaklarını boynuma bastırdı. Boynumdaki her öpücükleri nefesimi kesiyordu. Ağzıma dolan inlemeleri bastırmak için dudaklarımı birbirine sıkıca bastırdım. Boynumda bu sefer dilini hissedince elimi ensesine koydum ve kendime daha fazla bastırdım. Berk tekrar dudaklarımızı birleştirdi. Öpüşürken bir yandan da yürümeye çalışıyorduk. 

Berk'in odasına girdiğimizde beni yavaşça duvara yasladı. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Berk alınlarımızı birleştirerek "Duralım mı?" diye sordu. "Hayır." diyerek mırıldandım, "Durmayalım." 

Bölüm Sonu
Lütfen oy ve yorum atmayı unutmayın
🌸

AyBer Seni Kendime SakladımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin