015: Choi San hayatta kalan kişi

689 64 28
                                    

≪Birçok kötü şey yaptımNasıl başarısız olmadım?≫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birçok kötü şey yaptım
Nasıl başarısız olmadım?


Choi San hatırladığı kadarıyla her zaman düzgünce düşünmeden ya da davranışlarının sonuçlarını umursamadan hareket etmişti.

Dürtüsellik onun ikinci adıydı ve insanlar ne düşünürse düşünsün ve arkasından ne söylerse söylesin kendi istediğini yapmıştı –yakalanacağını bilse bile.

Ama bu her zaman kötü bir şey olmamıştı. Çocukken diğer çocukların da yaptığı aptalca şeyleri yapmıştı; evden kaçmak gibi, sinir krizi geçirmek gibi, baskıya karşı meydan okumak gibi... Eğlenceliydi, özellikle de diğer çocukların paçayı kurtaramadığı çoğu şeyden paçayı kurtardığı zamanlarda. Çünkü kendi ailesi diğerlerinin ailesinden çok daha varlıklıydı.

En başından beri her zaman babası, abisi ve kendisi var olmuştu. Annesiyle ilgili pek bir şey bilmiyordu çünkü daha henüz bebekken ölmüştü ve hakkında bildiği çok az şeyi de babasından öğrenmişti.

Ve birkaç yıl boyunca sahip olduğu bilgiyle memnundu, artık hayatında olmayan bir kadın uğruna daha fazla şey öğrenmekle uğraşmamıştı. Fakat ergenliğe geçtiğinde ve asiliği ön plana çıkmaya başladığında annesinin gerçekte kim olduğuna dair merakı onu ele geçirmişti.

Fakat annesi hakkında daha fazla bilgi edinme dürtüsü çok da mantıklı bir hareket değildi; aniden ortaya çıkan annesinin kim olduğunu ve nereden geldiğini bulma isteğinin önüne geçmişti, ancak babası onunla annesi hakkında daha fazla bilgi paylaşmamaya karar verdiğinde ve üstelik abisi de babasından yana olunca San olayı kendi ellerine almaya karar vermişti.

Ama kısa süre sonra bu işe hiç bulamamış olmayı dilemişti.

'Annesinin' gerçek annesi olmadığı ortaya çıkmıştı. Annesi olarak bildiği kadın abisi doğduktan birkaç yıl sonra ölmüştü. Hiçbir fikri olmadığı gerçek annesi ise ona veda bile etmeye gerek duymadan bir barınağa bırakıp giden cılız bir gölgeden başka bir şey değildi.

Evlatlık edinilmişti.

Tabii ki bu yeni haber onu çok fazla şaşırtmamıştı. Küçüklüğünden beri babasına ve erkek kardeşine ne kadar az benzediğinin farkındaydı ama sadece ölen annesine daha çok benzediğini varsaymıştı. Diğer yetimlerden çok daha şanslıydı; her çocuk başarılı bir işadamı olması için evlat edinilip büyütülmüyordu, o yüzden San minnettar olmalıydı.

Ama San olayı çok yanlış tarafa çekmişti. Bu durum kafasını o kadar çok kurcalamıştı ki, uyanık olduğu her saniyeyi ona değer vermesi ve ilgilenmesi gereken kişi tarafından reddedilecek kadar neyin yanlış olduğunu merak ederek geçirmişti. San'ın kurallara karşı azalan sabrı, artan ergenlik asiliğiyle birleşince gece geç saatlere kadar dışarda kamaya, okuldaki diğer ayrıcalıklı züppe çocuklarla takılmaya ve hatta giderek babası ve abisiyle daha fazla tartışmaya başlamıştı.

WHO WE ARE | Woosan (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin