kapı büyük bir gürültüyle kapanırken sarışın dudaklarına kapanan dudakları hissetti.
belindeki eller sırtını kapıya yaslarken tek yapabildiği kollarını diğerinin boynuna sarıp öpücüğü derinleştirmek olmuştu.
dağınık öpüşmelerinin tadını çıkarıyorlardı, ayakları da ufak oda içerisinde ilerlemeye başlamıştı. sarışın, sırtının yumuşak çarşafları
bulduğunu hissedebiliyordu.dudaklarındaki baskı kaybolduğunda gözlerini araladı, karşılaştığı görüntü düzensizleşmiş nefesinin kesilmesine neden olmuştu.
nemli, mor saçları alnına dökülen jaehyun; elleri sarışının başının iki yanına sabitlenmiş, yiyip bitirecekmiş gibi bir ifadeyle üstünden kendisine bakıyordu.
dudakları boynunu bulduğunda taeyong belki de gerçekten de yiyip bitireceğini düşünmüştü.
açıkçası hayır demezdi.
boynunda dolanan dudaklar oraya buraya kızarıklıklar bırakıyordu, o ise ses çıkarmamak için çırpınıyordu.
fakat köprücük kemiklerinde hissettiği dişlerle ufak bir inilti çıkarmıştı. yüzünü kollarının ardına sakladı, yine de diğerinin derin gülüşünü duyabilmişti.
bluzu yere fırlatılmıştı, yumuşak dudaklarsa beyaz tenini renklendirmeye devam ediyordu.
jaehyun kasıklarına kadar geldiğinde taeyong elini onun mor saçları arasına daldırdı, diğer eli de siyah tişörtünü çekiştiriyordu.
jaehyun doğruldu ve tişörtünden kurtuldu, bu da taeyong'a nefes kesici bir manzara vermişti.
ellerini diğerinin göğsüne indirmekten kendini alamamıştı, karşılığında üzerindeki adam sırıtmıştı.
jaehyun diğerinin şortunu kavradı, gözleri emin olmak istercesine diğerini bulduğunda taeyong aceleyle başını sallamıştı.
onayını aldıktan sonra jaehyun'un, onun şortu ve iç çamaşırından kurtulması saniyelerini almıştı.
altındaki beden her şeyiyle çok güzeldi.
yer yer kızarıklarla süslenmiş bedeni incelerken, diğerinin güzel yüzünü kolları ardına sakladığını fark edince yüzü asıldı.
kollarından birini tutup eline bir öpücük kondurdu. "bilirsin..."
"normalde öyle biri olunca, yatakta bu kadar utangaç olacağını düşünmemiştim."
"hiç yardımcı olmuyorsun." taeyong boğuk sesiyle mırıldandı. jaehyun onun kızarmış yanaklarını görebiliyordu.
eğildi, yanağına bir öpücük bıraktı. "utanma."
tekrar doğrulup da, bakışlarını onun kasıklarına doğru indirince hatırladığı şeyle seslice küfretti. "hasiktir."
taeyong kolunu yüzünden çekti. "ne oldu?"
"kayganlaştırıcı ve kondomun yoktur herhalde, değil mi?"
sarışın utançla elini yüzüne kapattığında jaehyun şok olmuştu. "ciddi olamazsın."
taeyong'sa eliyle dolabı göstermekle yetindi.
jaehyun dolabı biraz karıştırıp, aradıklarını bulup gelince gülmeden edemedi. "hazırlıklı olacağını düşünmemiştim."
"kapa çeneni."
jaehyun gülümsedi, sarışının bu utangaç hallerini tatlı bulmadığını söylese yalan olurdu.
eliyle sarışının bacaklarını araladı. parmaklarını iyice kayganlaştırıcıya buladıktan sonra birini diğerinin içine doğru ittirdi.
taeyong deliğinde hissettiği baskıyla elinin altındaki çarşafı sıkmaya başlamıştı. jaehyun onun rahatladığını hissedene kadar parmağını içinde oynatmış; sonra yanına ikinciyi, hatta üçüncüyü eklemişti.
sarışın, aletini kavrayan elle seslice inledi. "jaehyun..! eğer buna devam edersen..."
jaehyun diğerinin genişlediğine emin olduktan sonra parmaklarını çıkardı, altındaki beden içindeki boşlukla sızlanmaya başlamıştı bile.
belindeki izlerden birinin üstüne bir öpücük kondurdu. "beni de beklemelisin, bebeğim."
taeyong gözlerinden birini araladığında mor saçlının çoktan altındakilerden kurtulduğunu, açtığı kondomu aletine geçirdiğini görmüştü.
ve bakışlarını oraya indirdiğinde içinden küfürler saydırmaya başlamıştı bile.
böyle... büyük bir şeyi içine alacağı düşüncesi onu heyecanlandırmıştı.
jaehyun, deliğine hizaladıktan sonra kendini yavaşça içine ittirmeye başladı. sarışın onun her bir hareketinde inliyordu.
içinde tamamen yerini aldığında soluklanmak için durdu; göğsü hızla inip kalkan, yüzünü saklamaya devam eden adamı inceledi.
bileklerini kavradığı gibi başının iki yanına sabitledi, onun kızarmış dudaklarını öptü.
"yüzünü saklama, seni görmek istiyorum."
sarışın kaçacak yer bulamadığında, dolmuş gözlerini üzerindeki adamınkilere odakladı.
jaehyun göz göze geldikleri, gözlerindeki o ifadeyi gördüğü an kendini tutamamış; pek de yavaş olmayan bir şekilde içinde hareket etmeye başlamıştı.
sarışının zevkle şekillenmiş yüzünü gördükçe, çıkardığı iniltileri duydukça hızını arttırıyor; diğerinin daha da yüksek sesle inlemesine sebep oluyordu.
"daha..." sarışının cümlesi araya giren inlemesiyle bölündü. "hızlı!"
işte jaehyun bununla kendini kaybetmişti. hareketleri öyle hızlanmıştı ki tutturduğu ritim kaybolmuştu, ama umursamadan kendini hızla içine ittirmeye devam etti.
bu sırada elini diğerinin sızdırmaya başlamış aletine sardı ve birkaç kere çekiştirdi.
sarışın kasılmaya başlamış, gelmeye yakın olduğunu anlamıştı. hissettiği yoğun zevkle, dolu gözlerinden birkaç yaş akmıştı.
taeyong seslice inlerken geldiğinde, jaehyun'un aletini saran duvarların daralmasıyla o da sınırına dayandığını hissetmişti. kendini son kez sarışının derinliklerine ittirerek hırıltılı bir inlemeyle geldi.
bir süre için odayı sessizlik kapladı; tek duyulan alınan kesik kesik nefesler ve sarışının iyice hassaslaşmış deliğinde hissettiği büyüklük yüzünden çıkardığı ufak iniltilerdi.
jaehyun yavaşça diğerinin içinden çıktı ve kondomu aletinden sıyırdı. "biliyor musun..."
"gerçekten de tatlı ve gürültülüsün."
ve işte böylece kasıklarına bir tekme yedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hotel | jaeyong
Fanfiction"buna gerçekten bir otel diyebilir misiniz, yastığımda bir naneli şeker bile yoktu!"