Merhaba canım okuyucularım benim....
Biliyorum uzun süreden beri yb yazamadım.Kusura bakmayın :)
Masal'ın ağzından;
Ertesi sabah kalktığımda ilk işim her zamanki gibi telefonumdaki yeni bildirimlere bakmak oldu. Ama bakmamla ağzımi 'O' şekline sokmam bir oldu. Kapıdan içeri Marpessa hanım evladım girince sessizce bir küfür savurdum.Aslında bu küfür Marpessa'ya değildi. Çünkü telefoncağızıma gelen 1 mesajın sahibi Baran. Evet yanlış duymadınız 3 kavanoz bal sadece 100 TL. Off... Yine ne saçmalıyorum ben yha. Tüm bu düsüncelerimi sonlandıran Marpessa'nın sesi oldu;
-"Kızım ne o öyle insan görmüş uzaylı gibi telefona bakıyon.Yoksa Vini sana mesaj mı attı.Yok yok Francisko.Tamam oda olmadı.Kesin Cameron.Yok o zaman Emirhan mı Emir mi? Poyraz mı? Demir mi? Demir nambır twu mu? Kuzey mi? Meriç Tuna mı yoksağğğmm? Daha doğrusu Meriç Vini olduğu için dolaylı yoldan sana Vini mesaj atmış oldu.Dur ya ben daha önce hiç bu kadar mantıksız konuşmamıstım.Zaten hep sen beni böyle yaptın.Nomissiz vicdonsiz.Len o değil harbiden kim seni böyle şebek yapan.Kiğegggmmm? Tamam ciddiyim.Kim bu?" Ohh yeminlrm bian olcem sandım lan.Kızın içine wattpad kaçmış bildiğin.Neyse ben şu mala cevap veriyim.( Bu paragraf Ayşegül ve Ceren kullarına gelsin.)
-"E yuh deve kızım be.Buda kulak.Yok saydıklarının hiç biri tutmadı.Ama daha iyisi.Sıkı dur."
-"Başlıcam sıkı duruna faktırma kendini.Yazık olur.Kim atmısss hadieğ..."
-"Baran..."
-"Neaaaaaaaağğğğğğğğğ?"
-"Evet 1 tane mesaj atmış.Gece 5te.....Neyse ne yazdığına bakalımm...:-) "
Attığı mesaj;
-Şeyy...Uyuyosun büyük ihtimal ama bugün yaptığım davranış yanlıstı.Özür dilerim.
BARAN BANA MESAJ ATMIŞTI!!!!!!!!!!!!!
Hemen cevap verdim;
-Özür dilemene gerek yoktu.Zaten bana yaptığın yada Buğra ve Marpessa'ya yaptığın bişey de yoktu.Ama bu hoşlandığın kız herkimse baya bi şanssızmış.Bence git ondan özür dile. :)
Marpessa hemen atldı ortaya her zamanki gibi;
-Kızım senin beynin tümör mü var? Çocuk gelmiş dün kafede resmen ilan-ı aşk yapıyo sen hala Muş.Ne kadar odunsun yaw.Hemde katıksız odun.Tam anlamıyla odun.Malsın harbi mal.Yavrim seni bebekken havaya üç kere atıp iki kere mi tuttular? Neden böylsin anltsna brz .ss
Tamam kabul ediyorum malım.Belki birazda odunumdur.Amaaannn daha önce hiç kimseyle çıkmamış sadce platonik aşık gibi yaşıyan bi insan odun olsa nolck ki? Hem zaten bendeki bu tipsizlikle anca Mahmut Tuncer'le evlenirim.O bile üstüme kuma getirir.O derece bahtsızım yani.Ayrıca Baran gibi biri neden benden hoşlansin ki? Çevresinde bir sürü kız var.Ama hepsi o biçim.Zaten seviyorum demekde onun için sadece harflerden oluşan bi kelime...Benim içinse içinde bazen kötü bazende iyi duyguların olduğu apayrı bi dünya.7 milyon insan var dünyada.Ayrı ırk,renk,inanç,din...Fakat sizin kaderinize yazılmış sadece bir kişi, sadece bir...Ama bazen o da olmuyor.Kaderinize yazılmış biride olmuyor.Öyleleride var.Yaklaşık 3 milyon insan var yalnızlığa mahkum...Bazılarıda var ki tek gecelik eğlenceleri için onca umutları yok sayan belki de insanların başına dünyayı yıkan. Yani bu durumda halime şükretmeliyim.Hiç değilse yalnız değilim.Ben sadece şarkılarda yalnızım.Çünkü şarkılar gerçekleri söyler.Yani herkes bi bakıma YALNIZ...
-"Vay beee...Sen neymişsin Masal.Bi mizah yaptın akıllara zarar."
Ne yani ben tüm bunları dışımdan mı söyledim? Yaklaşık bir saat daha konuştuktan sonra dışarı çıkmaya karar verdik.Ama hala Baran'dan ses seda yoktu.Ben uyandığımda saat 4 olduğu için -evet yazları hayvan gibi uyurum- akşam sahilde olan partiye gitmeye karar verdik.Ben çiçekli,belinde zincirli kemer,kolye,siyah stiletto,siyah çanta giydim elbise dizimin 1 karış kadar yukarısında olduğu için pek rahgat hareket edemiyordum.Ardından saçlarımı düzleştirip eyeliner ve bordo ruj sürdüm.Ayynaya baktığımda iyi görünüyordum.
Marpessa ise beyaz üstünde çiçekleri olan bir şort,önden bağlamalı kot gömlek,bileklik ve kahverengi topuklu bilekte biten botunu giydi ardından saçının uçlarını maşayla hafif dalgalandırıp eyeliner ve toz pembe ruju sürdü.Marpessa bendende iyi duruyordu.
Saate baktığımda ise 3 saat geçtiğini gördüm.İki kişiye göre gayet iyi bi süreydi bu.Aşağı indiğimizde annemin dış kapının önünde olduğunu gördüm.Oraya ilerledim ve iki tane meteor görrdüm.Ama bi saniye bunlar Baran'la Buğra değillerdi ki.Kapının önündeki daş varlıkların gözü bize kayınca annem anlamış olacak ki tanıştırdı bizi.Biri Demir, biri Kuzey. Karşı evimizde tek başlarına oturuyolarmış. Bize partide onlar eşlik edeceklermiş.Yola koyulduğumuzda benle Demir, Marpessa'yla Kuzey çift olmuştu.Demir'in kaçamak bakışlarını üstümde hissedebiliyordum. Çok geçmeden kulağımla boynumun arasına bir buse kondurup fısıldadı;-"Sanırım bugün birilerini dövmem gerekecek..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gülüş
JugendliteraturBir gülüşünü görmek için her şeyi yapabilirdim. O kadar güzel gülüyordu ki... Yanaklarındaki gamzelere ne demeli? Şuan tek istediğim o gülüşlerin sahibi olmak...