İNANILMAZ SON (TAMAMLANDI)

İNANILMAZ SON ⚡ Bölüm 22

Selam İnanılmaz okurlarım..

Pazar gününe bölüm atacağım deyip dayanamayarak bölümü yazan bir yazar bırakıyorum şuraya. Hayır, bölümleri kağıda yazıp kendime niye işkence ettiğimi ben de bilmiyorum canlarım. 

Bu bölümde fikirlerinizi bilmek hoşuma gider 😊

Yeni bölümü keyifle okuyun..

Tasarımcı Kural 21: Her ateş basmasını menopoza yorumlamamak lazımdır, bazısının sebebi ressamsaldır.

Ressamla bakışmalarımız ve birbirimizi elimizdeki dürbünlerle baştan aşağıya süzmemiz hafta boyunca sürdü. Fırsat bulduğum her an kendimi onu izlemekten alıkoyamıyordum. Bir çeşit mıknatıs gibi beni kendisine çekiyordu ve söylediği gibi sürekli olarak telefonla konuşuyordu. Bazen, aslında daima kiminle konuştuğuna kafa yoruyor ve sıklıkla karşısındakinin bir kadın olma ihtimalini kıskanıyordum. Hangi hakla veya gerekçeyle olduğunu söyleyemezdim ama sahiplenmiştim ressamı. Kendisi bana aitmiş gibi hissediyordum.

Metin düğün hazırlıkları ile meşgul olmamı buyurduğundan günlerim hafiyelik yapmaktan çok, gelinlik provası ve Ayda ile geçiyordu. Ayda'nın gizem çözme hevesi kalmamıştı, zira Bekir ile geçirdiği zaman daha eğlenceli geliyordu ona. Bekir'e karşı olan düşüncelerimin tam olarak değişmediğini bildiğinden adamı bana övüp duruyordu boyuna.

"Çok tatlı Aylin, bir görsen öğrencileri ile olan ilişkisini hayran kalırsın." dedi ben gelinlik provası için sopa yutmuş gibi dimdik dururken.

"Hayatım, aynı adam o öğrencilerin kafatasından basketbol topu yapmayı da düşünmüştü hatırlarsan. Dikkatli ol, çok hızlı kaptırdın kendini."

"Ah, sen kaptırmadın sanki! Mehmet'e hayran olduğunu anlamamak için aptal olmak lazım." derken düşüncelerim konusunda ısrarcı olmam durumunda benimle kavgaya hazırdı. Bekir'i sahiplenmişti ve zamanının nerdeyse tamamını onunla geçiriyor, hayalini kurduğu kız dayanışmasını yok sayıyordu bir süredir. Umarım ben yanılıyorumdur diye dua ettim içimden aksi halde, Ayda'nın zarar gördüğünü anladığım an, bu kez Metin'den bir kalaşnikof istemek zorunda kalacaktım. Gerçi neye benzediğini bile bilmiyordum ama bildiğiniz gibi benim üstüm zekâm ve eşsiz parmaklarım onu kullanmayı da becerirdi.

"Yeni favorim ressam, niyeti onunla bozmaya karar verdim." dediğimde bir iğne yedim belimin alt tarafından. Terziyi Metin göndermişti eve ve kadın nişanlımı iki farklı erkekle aldatmayı düşündüğümü duyduğundan şoka girmişti muhtemelen. Kafasını iki yana sallayarak işine devam etse de beni yadırgadığını görebiliyordum.

"Terzi Hanım, sen kocanı hiç aldatmadın sanırım." dedim başımı aşağıya doğru eğerek.

"Asla!"

"Hadi ama.." dedim pes etmeyerek. "Aldatmak sadece fiziksel temasla olmaz. Hiç başka bir erkeğe iç geçirmedin mi ya da başka ve çok yakışıklı bir erkeğin kollarında olduğunu hayal de mi etmedin?"

Terzi, daha neler diyerek beni terslemeye çalışsa da Ayda ve ben aynı anda "Etmişsin işte!" diyerek kadını iyice sinir ettik ama bu pek akıllıca değildi tahmin edersiniz. Kadın, intikamını almak istercesine iğneyi tekrar tekrar batırmıştı bana ve gelinliğimi onun dikeceğini düşündüğümüzde düğünümde çuval giyme ihtimalim yüksekti.

Gerçi Metin beni çuvalla da beğenirdi ama Atakan kesin canıma okurdu. Hala memelerime silikon taktırmadığım için kızgındı bana. Çaresiz kalarak ressamcığımın büyük memeden hoşlanmadığını söylemiş, fındık kadar olsun ressamın olsun diyerek konuyu geçiştirmiştim.