-5-

141 9 6
                                    

Yeis Sensura- Dokunmam Farklı Tene

Ellerimi birleştirip anlıma dayadım. Sesler daha net gelmeye başlayınca kendime geldiğimi farkettim. Oturduğum koltuğu ve daha sonra 2 metre ötede ki Kumsal 'ı farkettim. Muhtemelen çıkışı yapıyordu.Şura da danışma masasına ters yaslanmış elinde ceketiyle beni izliyordu. Yayıldığım sandalyeden doğrulmaya çalışınca omuzumda ki ağırlığı fark ettim...

----

... "Kokunu içime çekebilir miyim ?"

" Bunun için benden  izin mi alıyorsun hazal ?" Tek kaşını kaldırıp bana doğru döndüğünde bende ona doğru döndüm. Güneş gözlerimi kamaştırdığından yüzünü net göremiyordum. Sahilde ki bankta güneşin batışını izlemeye gelmiştik. İçimdeki mutluluğun sebebi de hayalimi gerçekleştirmekti sanırım.

" Soruya soruyla karşılık verme DOĞU. "  İçten bir kahkaha attı. O anda karnımda bişeylerin havaya uçtuğuna yemin edebilirim.

" Peki hadi izin veriyorum. Doğu Meriçin kokusuyla tanışıyorsun seni şanslı kız. İyisin hadi" 

" Bla bla bla "  deyip güldüm. Vücudumu onun karşısındaki yerini almasını sağladım. Ve kollarımı boynuna doladım. Elini belime koyunca başta tuhaf oldum fakat sonradan alıştım.. Ona alışmamak imkansızdı zaten... Ve hayatımda kendimle gurur duyduğum tek hareketi yaptım. Kafamı boynuna bastırıp kokusunu ciğerlerime doldurdum. Bırakmaya kıyamıyordum kokusunu.

Nefesimi geri verirken konuştum " Merhaba ciğerlerim, bu Doğu meriçin kokusu ;Merhaba  Doğu meriçin kokusu, bunlar ciğerlerim..." ...

----

Ciğerlerime ve ardından kalbime dolan o kokuyla o anı aklıma geldi. Kafamı zorla çevirdiğimde karşımda, Sesine , gülüşüne duruşuna aşık olduğum adamı gördüm. Kafamı omzundaki "Burası sadece senin " diye söz verdiği yere koymuş, kendi kafasını da benim kafamın üzerine yaslamışdı. Ne düşüneceğimi şaşırmış şekilde Şura'ya baktım. Gülümsüyordu. Ağzımı 'siktir' şeklinde oynatıp boşta kalan elimi ağzıma kapattım. Gözümden akan yaşlar bileğimden kazağımın içine doğru yol almaya başlamışlardı bile.

Doğu kıpırdamaya başlayınca yavaşça açtığı ağlamaktan kızarmış gözleriyle karşı karşıya geldim. En son ne zaman bakmıştım bu kahvenin en güzel tonuna. Ah doğru ya bakamamıştım çünkü kavga ederken gözlerime bakmamıştı. Yine o duygu.. Kalbimin sanki en siyah yerindeki bıçağın tersiyle kalbimi kesiyorlarmış gibi hissettim. Ama hayır! Şimdi yanımdaydı. Böyle hissetmemeliydim. Artık gözyaşlarımdan etrafımı görememeye başlayınca elimle gözlerimi sildim. Doğu hala kısık gözlerle beni izliyordu.Ve konuşmaya başladı. O aşık olduğum sesini paslanan kulaklarıma yeniden hatırlattı.

"Merhaba aşık olduğum tek kadın.. Ve sana da merhaba yeniden kokumla dolan Hazalım 'ın ciğerleri..."

--------------------------------

Merhaba arkadaşlar! Bu kitaba çok özeniyorum noktalama işaretlerini bile dikkat ederek koyuyorum. Lütfen kitabımı gariban bırakmayın ve vote verin :D Doğuya biraz erken merhaba dedik ama ne olacağı belli olmaz. Merak etmeyin... Nefes Aldırmam ..! :D

" Elvedalar ve Merhabalarla Dolu Bir Hayata MERHABA... Kim bilir ne zaman ELVEDA diyeceğiz..."

Aleyna Beyza AY

MÜPTELA(Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin