"Kahretsin tamam mı herseyden nefret ediyorum ! "
"Hazal bi sakin olur musun lütfen tamam anlıyorum kötüsün tamam belki berbatsin ama unutma daima yanindayim ne zaman ihtiyacın olursa buradayım kardeşim."
"Teşekkürler." Sona doğru sesim kısılmıştı. Kumsal olmasaydı belkide suan yaşıyor olmazdım. Beni engellediği için ona ne kadar küfretsem de suan onun sayesinde yasiyordum.
Belki de yanima 5 dakika geç gelseydi suan çoktan o kayalık arasında olacaktım. İntihar edecektim çünkü. Bitmesine dayanamiyordum. Yaşamamın artık hiçbir anlamı kalmadı. Babam dan sonra tutunabildiğim tek dayanak Doğuydu o da artık gittiğine göre ölmekten başka yapabileceğim hiçbir şey yok. Kumsal engellemese suan durduğumuz uçurumdan düşmüş olacaktım. Kumsal sesi beni düşüncelerimden sıyırdı.
" İleri de taksiye binip sizin eve gidiyoruz bavulunu topluyoruz ve 1 hafta bende kalıyorsun.Ayrıca itiraz istemiyorum." Konuşurken yüzüme bakmiyordu. Onu da üzmüstüm ve muhtemelen şu 1-2 saat boyunca trip atma modunda olacaktı ve o 1-2 saat içinde sürekli azar isitecektim.
Annem aklima gelince ister istemez yüzümü burusturdum. Evet hala onu çok seviyordum fakat babamın ölümünden dolayi o kadar üstüme geliyordu ki ondan soğumama sebep oluyordu.
"Nesrin in haberi var mı ?" Dedim umursamazca olmasaydı da fark etmezdi ama içimde hala ona karşı sorumluluk hissi vardı.
Kumsal bana doğru dönüp "O senin annen " tekrar önüne döndü. "Ona anne de." Dedi. Onu anlıyorum annesi olmadigindan dolayi böyle demişti yoksa annemi düşündüğünden değil. Kaderlerimiz neredeyse aynıydı onun annesi , onu doğururken can vermişti. Ve babası da onu bu yüzden suçluyordu. Bu yüzden beni anlayacak tek kişi oydu.
Taksiyi durdururken cevap verdi " Nesrin teyzeye biraz önce haber verdim " taksiye bindik. Kumsal yolu tarif ederken bende camdan, dışarıdaki insanları izliyordum. Hepsi ne kadar mutlu gözüküyordu . Hepsi gözüme bi girdap gibi gözuküyordu. O kadar sıkıntıyı mutluluğu sevinci bazıları minicik vücutlarinda sakliyordu. Bence insanlar yaşadıkları şeylerle büyüyorlardi. Yaşadıkları içlerine sığmayınca büyümek zorunda kalıyorlardı ve sonra bir gün artık yasadiklari onlara çok gelince ölüyorlardi. Babam ne kadar şey yaşamıştı bu teoriye göre. Niye bu kadar erken terketmisti beni. Gözümden bi damla yaş süzüldü. Babam hep "Her insan bir dünyadır " demişti. Oysaki benim dünyam babamdi belki de bi dünyaya iki kişi çok gelmişti ve babam beni korumak için çıkmıştı o dünyadan. Her gün bunları düşünüyordum. Doğu hiç değilse bi nebze rahatlatmisti beni. Ama şimdi o da yok aşık olabileceğim tek erkek şimdi o da yok. 3 gün önce ... Kavga ettiğimiz gün ... işte o günden sonra yeniden başladı kabuslarim...
Evin önüne geldiğimizde Kumsal cuzdanindan parayi çıkarıp uzattı üstünü beklemeden aşağı indik. Kumsal 'ın babası iyi bir işte çalışıyordu ve gerçekten ekonomik durumları çok iyiydi. Bizim durumumuz da orta dereceliydi hatta 2 kişiye göre iyi denebilecek kadardı.
Eve çıktığımızda ceplerimi anahtari bulma isteğiyle aradım ama Hayır yoktu evden öyle hızlı cikmistim ki ölecegimi bildiğim için anahtarı alma ihtiyacı duymamistim. Kafamı olumsuz anlamda sallayinca Kumsal çantasından yedek anahtarı çıkardı. İçeri girdiğimde yarım saat önce burdan intihar etmek için ağlayarak çıktığım anı anımsadım. Kafamı yukarı kaldırıp ellerimi yüzüme kapattım ve derin bir nefes aldım. Banyoya doğru ilerlerken Kumsal karşıma geçti ve yüzüme bi tane patlattı ve bağırmaya başladı bense tepkisiz bir şekilde onu dinliyordum.
"Seni bunu yapmaya ne itti ha hiç düşünmeden mi Hazal beni hiç düşünmedin mi ..." Ağlıyordu.. 8 yaşından beri sadece 2 veya 3 kere agladigini gördüğüm kardeşim olarak kabullendigim Kumsal suan deli gibi ağlıyordu. Sesini daha da yükseltti " Neredeyse 10 yıldır yedigin ictigin hatta sictigin bile ayrı gitmeyen şu kardeşini hiç düşünmedin mi sen aptal mısın !?!?!.." Sona doğru sesi alcalmisti ve suan o kadar haklıydı ki hiçbir şey soyleyemiyordum. Boğazını temizledi ve devam etti. "Onu hatırliyor musun Hazal ... anneni... " Alçalan sesini yükseltti " ANNENİ Hazal senin bir annen var salak senin bir annen var tamammi !!! Ona aynı şoku yasatabilirdin ben gelmeseydim yeniden verem olabilirdi. Hazal sen aptal mısın Hazal !!! Annen daha yeni verem denen illetten kurtuldu ve sen aynı şeyi ona tekrar yasatabilmeyi göze alacak kadar alcaksin.!!! " Kafasını arkasındaki duvara yasladi ve tavana bakmaya başladı . Onu böyle görmek içimi acitmaya başlamıştı. Gözlerim dolarken onu izliyordum. Elleriyle gözlerini sildi . O anda gözümden düşen yaşla birlikte kafamı önüme eğdim.
Konuşmak için nefes aldı bu sefer sesi daha alcakti "Tamam hadi beni , anneni herkesi geçtim Hazal... Peki ya baban yasaydi seni bu halde gorseydi gurur duyarmiydi..." Artık deli gibi agliyordum. Kumsal haklıydı . Sessizce "Özür dilerim " dedim. Daha fazlasını söylemek geçmişti içimden ama boğazın düğümlendi, soyleyemedim.
Kumsalın beni saran kollarıyla irkildim. Sımsıkı sarıldı bana ... işte o an anladım ki benim ondan başka gerçeğim yoktu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPTELA(Askıda)
Novela Juvenil..Beni dinliyordu. Tam olarak gözlerimin içine bakıyordu. "Birazcık SEN " dedim... Artık onun BAĞIMLISI olmuştum...