1 : Bir çocuğa vuruldum.

18.4K 539 154
                                    

NOT : 17 yaşındayken eğlenmek ve iyi vakit geçirmek adına kafamı boşaltma amacıyla karaladığım bir gençlik hikayesi. Benim için ilk olduğundan epey amatörceydi. Ama beni burada yüzlerce kişiyle tanıştırdı ve sayenizde kalbimde sıcacık bir yeri oldu. Ne kadar çocukça şeyler yazmış olsam da o zamanki yaşımı göz önünde bulundurarak eğlenmenizi umuyorum. Çünkü bana çok şey kattı ve öğretti. 

Keyifli okumalar, sizi seviyorum.

Aslında bizim hikayemiz, herhangi bir hikayeymiş gibi başladı. Daha sonra kalbimiz tatlı tatlı acıdı.

''Sevgilim, buraya ilk düşen zaten bendim.''

POPÜLER KÖLELER

Keşke hayatın geri sarma seçeneği olsaydı.

Bence herkes hayatında en az bir kere bunu dilemiştir. Bende diledim, doğrusu hala daha dilemeye devam ediyorum. Eğer elimde olsaydı, her şeyin daha basit olduğu bir zamana dönerdim. Mesela, onların varlığımızdan bile haberdar olmadığı zamanlara... Böylece tüm bunları da yaşamamış olurdum. Ömrüm boyunca bu kadar kırılmazdım belki de.

Dediğim gibi, keşke hayatın geri sarma seçeneği olsaydı. Ama asıl en büyük keşke, kaybedilmeden sevilseydim.

Bu doğru. Sen, beni kaybettin. Ama bunu yaptığında, beraberinde birçok şeyin anlam kazanmasını da sağlamıştın sanki. Çok şaşırdım, çünkü çektirdiğin acı içimdeki sahipsiz hislerin tamamlanmasını sağlayan kayıp bir parça gibiydi. Issız bir koridorun sonundaki cılız ışıktı sanki. Bu sayede anlayabildim.

Bu benim ilk düşüşümdü. Bu sebeple bu kadar incinmiştim.

''Sevgilim, buraya ilk düşen zaten bendim. Çünkü biliyorsun, beni sen ittin.''


Ecrin Ünver, 0 : Başlangıç.

Ben, Ecrin Ünver. 17 yaşındayım. Irmak Tezel'in, sarı şekeri. Anneannem ve Selmoş'un –Irmak'ın annesi- sarı kızı, Ecrin Ünver'im.

''Günaydın kızım.''

Saat altıya doğru geliyor. Irmak ile buluşup servisin bizi alacağı yere yürümek için tam olarak yirmi dakikamız var.

''Günaydın, Sedef Teyze.''

Sokak bu saatlerde o kadar sessiz ve kimsesiz olurdu ki bir an onu gördüğüm için şaşırsam da bunu belli etmemek için çalıştım.

''Çöpleri mi atıyordun?'' Gülümseyerek onayladım.

''Evet. Okula gitmeden önce halledeyim dedim.''

''Maşallah, çok takdir ediyorum seni valla. Hep iyi bir çocuktun. Liseye geçtiğinden beri daha çok çabalamaya başladın. Tek başına hem anneannene hem kendine yetiyorsun. Annen sizi bırakıp gideli kaç yıl oldu?''

Gülen yüzüm bir an için donup kaldı.

Ardından toparlanıp,''10 yıl oldu,'' diye cevapladım, tebessüm etmeye çalışarak. Doğrusu biraz rahatsız hissediyordum.

''Canım, çok olmuş. Çok zorlanmışsındır. O zamandan beri evle sen ilgileniyorsun çok iyi bir evlatsın... Benim kızım daha doğru düzgün yemek bile pişiremiyor. Ee... Kızım... aslında ben sana bir şey diyecektim... Bu saatlerde okula gidiyorsun diye erken kalktıydım. Benim çok yakın bir arkadaşımın polis bir oğlu var, Maşallah çocuk da dalyan gibi. Sekiz-dokuz yaş falan var aranızda. Ona senin gibi temiz, eli yüzü düzgün, ağır başlı, hanım, kendi halinde bir kız bakıyorlar. Kulağıma gelince de aklıma direkt-''

POPÜLER KÖLELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin