"Seungmin, araba kullanmayı biliyorsun değil mi?"
"Hyung? Şaka mı yapıyorsun?"
"Seni hiç araba kullanırken görmedim."
"Çünkü benimle hiç arabaya binmedin."
Nasıl bu kadar kaba olabilir. Ben her seferinden onu arabayla bir yerlere gitmek için davet ederdim ama o hep arkadaşlarıyla beraber gezmek isterdi.
"Durakta bekleyen Felix değil mi? Onu da evine bırakalım. Yağmur yağıyor daha fazla beklemesin."
"Peki hyung."
Durağın önünde durup pencereden kafamı çıkarttım Felix beni görmesiyle ilk şaşırmış sonra gülümsemişti.
"Oh, Seungmin? Ehliyetin olduğunu bilmiyordum."
Göz devirerek Chan hyung'a baktım. Felixi seyrederek sırıtıyordu. Tekrar Felix'e dönüp inceledim.
Beyaz tişörtü yağmurdan ıslandığı için içini gösteriyordu. Sarı saçlarıda yüzüne yapışmıştı.
Ben sormadan Chan hyung üzerime doğru eğilip camdan Felixle konuştu.
"Felix yağmur yağıyor daha fazla durakta bekleyemezsin hasta olabilirsin. Seni evine bırakalım."
Ağzını açıp geri kapattı. Yağmur daha da hızlanmaya başlatınca pes edip arka koltuğa oturdu.
Yolda sessiz bir şekilde giderken ikisinin bana olan bakışını hissediyordum.
"Bakın. İlk defa araba kullanmıyorum. Okul eve yakın olduğu için yürüyerek geliyordum. Ama bugün yağmur yağacağını anladım ve arabayla geldim. Bana bakmayı keser misiniz? Dikkatimi veremiyorum."
Chan hyung bana dönüp hareketlerimi izlemeye başladı.
"Direksiyonu çok çeviriyorsun. Ayrıca gazdan ayağını çek yağmur yağıyor bu kadar hızlı gitmek iyi değil."
"Madem çok iyi biliyorsun geç sen sür."
Nefes vererek cama doğru döndü. Boynunda ki damarların çıktığını görebiliyordum. Sinirlenmesini gerektirecek bir şey yoktu. Asıl sinirlenen benim olmam gerekiyor.
Köşeye dönmek için frene bastım ama Chan hyung benden önce davranıp elini direksiyona attı ve diğer yöne çevirdi.
Frene hızla bastığım için Felix kafasını koltuğa vurmuştu.
Ben ise kafamı yan cama çarpmıştım. Kanadığını kulağıma akan soğukluktan anlayabiliyordum.
"Seungmin. Az kalsın bizi öldürüyordun!"
"Asıl sen bizi öldürüyordun! Ayağım zaten frendeydi."
Derin nefes vererek arkada kafasını tutan Felix'e baktı ve tekrar bana döndü.
"İn şurdan."
"Hayır. Eğer çok korkuyorsan Felixi al ve git."
"Seungmin. İn dedim."
"Neden bir kere olsun bana güvenmiyorsun? Sen elini direksiyona atmasaydın hallediyordum. Ayağım frendeydi."
"Ben müdahele etmeseydim yandaki arabaya çarpıyorduk! Son hızla gidiyordun nasıl dönebilirdin ordan!
"Tekrar etmeyeceğim Seungmin. İn şu arabadan."
Yüzüne bakıp duygularını anlamaya çalıştım. Herhangi bir pişmanlık ya da bana bir şey olmuş mu diye endişeye kapılma gibi bir şey göremiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3108 'Chanmin | @souxssie ★✩
Fiksi Penggemar[yuu] Benim ışığım sendin hyung. Sadece onu yakalayamadım.