Bölüm 4: Aslan, Kurt ve Kuzu pt.4

180 28 85
                                    


Levi sarmaşıklı, eski ve nem yüzünden küflenmiş duvarların arasında gökyüzüne ve huzura kavuşmanın heyecanı ile yürüyordu. İpekten kıyafetler ara sıra sarmaşıklara takılıyor ve Levi'ı küçük çaplı sinir krizlerine sokuyordu.

Levi, sarmaşıklı koridorda bir sürü kapının önünden geçti ancak hiç birinin önü açık değildi. Hepsi sarmaşıklar ile kaplıydı ve asırlarca açılmamış gibi duruyordu. Ancak ileride arasından güneş ışığı sızan, üzerinde sarmaşıklar olmayan aralık bir kapı gördü. Levi, koridorun ilerisini merak ediyordu ancak bir şeyler kendini o kapıya çekiyordu.

Levi kapıyı daha çok araladı.  İçeride Gül sarmaşıklarından, lavantalara kadar bir çok çiçek türü vardı. Levi oranın güzelliği ile büyülenmişti. Sarayın içinde geçirdiği onlarca günden sonra ilk defa çimene dokunuyor, kuş sesi duyuyor, gökyüzü görüyordu. Levi bulunduğu yeri biraz daha inceledi. Bahçenin dört bir yanından sütunlar yükseliyordu, sütunların yanında eski heykeller vardı. Heykeller ona adasındaki kadınları anımsatmıştı. Heykeller ve sütunlar çiçekli sarmaşıklar ile sarılmıştı. Bahçenin ortasında eski bir kuyu vardı.  Levi yerdeki taştan yolu takip ederek bahçenin sonuna doğru ilerledi. Yandaki duvarın güller ve sarmaşıklara bürünmüş olduğunu gördü. Karşısındaki duvarın ise kemerli olduğunu görmüştü. İki duvarın arasında balkon gibi olduğunu görmüştü. Balkonun zemininde eski, altın işlemeli bir cam olduğunu görmüştü. Levi ortamı incelemeyi sürdürdü, balkonun etrafını saran güllere doğru ilerledi.

Balkon zeminine ayak bastığında yer bir kaç saniyeliğine ayaklarının altından kayıyormuş gibi gelmişti. Balkon sütunlarına tutunarak aşağı baktığında kayalıkları döven dalgalarla karşılaşmıştı. Eğer buradan atlarsam parçalara ayrılırım diye düşündü. Günler sonra gökyüzünü görmenin ve deniz kokusunun verdiği huzurla bir süre daha bahçede dolaştı. Gözüne büyük duvarı saran sarmaşıklar ilişti. Belki, belki tırmanırsam çıkabileceğim bir yer görürüm diye düşündü.  Bir süre daha bahçeyi gezdi. Çiçeklere baktı, eski duvarlara dokundu, kelebekleri izledi, çimenlere dokundu. Memleketini çok özlemişti. Gökyüzünü izlerken gözünden bir damla yaş süzüldü.

Erwin koridorlarda dolaşırken bir anda kalbine gelen acıyla durdu bir elini duvara koyarak dinlendi. Acı geçince yürümeye devam etti.

Levi, sarmaşıklara ilerlerken yaptığı bu planın saçmalığını düşünüyordu. Ama denemekten zarar gelmez diye düşündü. Yavaşça ayağını sarmaşıklara yerleştirirdi. Kendini yukarı çekerek tırmanmaya başladı. Duvarın üzerine yaklaştığında uzun süre sonra ilk defa özgür olduğunu hissetmişti.

O sırada kapıdan içeri giren Erwin duvara tırmanan bir beden gördüğünde neye uğradığını şaşırmıştı. Ağzı hafif aralık bir şekilde sessiz adımlarla tırmanan bedenin arkasına geçmişti. Duvardaki çocuk duvara tırmanmaya devam ederken Erwin bir an boş bulunup "Oraya basma" demişti. Beden bir anda gelen sesle irkilip arkasına dönmüştü. Aşağıda gördüğü sarışın adamla nutku tutulmuştu. Duvardan destek alarak aşağı kaymıştı. Erwin önüne inen kişiyi görünce şoka uğramıştı. Bu oydu tablodaki çocuktu...  Erwin ve Levi bir süre bakışmışlardı. Ancak Erwin şefkatle, Levi ise sinirle bakıyordu. Erwin gülmek istiyordu. Ancak bedeni kaskatı kesilmişti. Zor bela "Sen... buraya nasıl geldin?" Diye sordu. Erwin şok ve mutlulukla sırıtmaya başlamıştı. Ancak Levi karşısındaki aptala bakıyordu. Levi "Kimsin sen?"  Dedi gerileyerek "Onlara söyleyecek misin?" Erwin kendinden uzaklaşan bedene bakarak "Kimlere?" dedi. Levi sinirle "Petra'ya, diğer cadılara... söyleyecek misin?" Erwin sessizce kafasını iki yana salladı. Levi balkona doğru ilerleyerek "Buradan kaçabilir miyim? Bir yol var mı?"  Erwin çocuğun yanına doğru bir kaç adım attı ancak yanına gitmedi. "Neden kaçmak istiyorsun ki?" Erwin'in dünyası başına yıkıldı. Uzun zamandır yanında olsun diye dua ettiği kişi gitmek istiyordu. Levi öfkeyle "Zorla getirildim çünkü! Esir ettiler beni buraya! Yaşlı Kral için getirmişler beni. Yaşlı, çirkin, iğrenç kral için." Erwin kendinden yaşlı ve çirkin diye bahsedilmesinin şoku ilse fısıldayarak "Yaşlı ve çirkin mi..?" Dedi. Levi "Sen onu gördün mü?" Diye sordu. Erwin henüz şoku atlatamamıştı. Levi balkondan aşağı sarkmıştı. Erwin yavaşça yanına ilerleyerek "Hiç bakma oraya oradan asla kaçamazsın." Dedi. Levi, "Peki nasıl kaçabilirim? Sen biliyor musun?" Dedi.

Magnificent • Eruri •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin