Bölüm 5: Felaketler ve Mucizeler pt:1

187 23 191
                                    

Bölüm 5
Felaketler ve Mucizeler

So ist es immer ile okuyun

Akşam karanlığı zehir gibi çökmüştü sarayın üzerine. Prensesin yokluğu çok geçmeden fark edilmiş, büyük bir korku salmıştı saray halkına. Herkes bir sonraki olacak şeyi düşünüyor hayıflanıyordu. Onlara göre bu bir uğursuzluktu. Kimi suçu henüz hiçbir şeyden haberi olmayan Levi'a atmaya uğraşıyor -çünkü bütün felaketler o geldikten sonra olmuştu-  kimi de kendi köşesine çekilmiş çocukla uğraşmayı kesmişti.

Petra, Levi'ı yanına almıştı. Her zaman ki gibi ona küçük işler yaptırıyor, onu test ediyordu. Levi'da başarıyla üstesinden geliyordu. Levi elindeki çamaşırları taşırken Petra "Oruo beni çağırmış işim var." Dedi. Sonrasında ise arkasına bakmadan gitti. Levi şaşkınlıkla bir o tarafa bir bu tarafa bakmaya başlamıştı. Sonrasında ise hızlı adımlarla geçidin olduğu yere gitti. Ancak çok geçmeden Petra geri dönmüştü. "Levi! Tanrı şahidim şu Saray’da senin kadar asisini görmedim. Ne işin var burada?"  Levi gözlerini devirerek duvardan uzaklaştı "Hiç, kaçacak yer arıyorum." Petra'da aynı şekilde gözlerini devirmiş, ardından da Levi'ın koluna girip yürümeye başlamıştı. "Bu akşam olmaz, sonra kaçarsın. Talih kuşu kondu başına. Yürü." Levi şaşkınlıkla ve sürüklenmenin etkisi ile "Talih kuşu?"  Petra sırıtarak "Kral seni görmek istemiş. Kral'a hizmet, devlete hizmet demektir. Ona hizmet statü demektir." Levi şok ile gözlerini büyüttü "Kral mı..."

...

Erwin odasındaki koltukta oturmuş, gelecek olan misafirini bekliyordu. Ona adı konusunda yalan söylediğini öğrendiğinde ne derdi acaba? Hem heyecanlı, hem de endişeliydi. Moblit ve Hange kısa bir süre önce Lyon'a bir düğün için gitmişlerdi -Açıkçası, Erwin ikisini bir çift olarak görmeyi seviyordu.- Yani bir süre bu koca kalede yapayalnızdı. Kral olmanın sorumluluğu çok ağırdı. Kim hakkında ne hüküm vereceğini asla bilemiyordu. Ancak öğrenecekti. Paralel bir evrende sert emirler veren gözü kara biri olmalıyım diye düşündü. Önündeki kağıt işleri ile uğraşmaya başladı.

Levi, boş koridorlarda yürüyordu. Birine hizmet etmek için fazla özenli  giyinmişti. Petra'nın aklında ne tilkiler dolanıyordu bilmiyordu ama bir Kral'ın yanına hizmet için özellikle birini çağırması hayıra alamet olmak için fazla tuhaftı.

Oruo, hararet ile ne yapması gerektiğini anlatıyordu. Levi'ın umurunda dahi değildi. Aklı Lion denilen çocuktaydı. Ona yardım edecekti. Bundan emindi.

Yol bitti, kapının önünde durdular. Levi'ın gözleri sinirden kıpkırmızı olmuştu. Oruo onu orada bırakıp geri çekilmişti. Levi, kaçma şansı olmadığını biliyordu. Yavaşça kapıya ilerledi. Annesinin güzel sesi yankılandı kulaklarında. Dayısı, kardeşi, arkadaşları... Kapı aralandı. Boş odadaki mumlar Levi'ın yüreği gibi titreşiyordu. Levi odaya girdi. Girmesi ve yere çökmesi bir oldu. Kafasını dik tuttu. Ancak görünmez bir güç kafasını eğmesini sağladı. İçinden dualar okuyordu. Son saniyelerini sevdiği insanların iyiliği için dua etmekle geçiriyordu.

Balkonda duran Erwin içeriden gelen fısıltılar ve takırdamalar ile huzursuzlandı. İçeri girdiğinde karşılaştığı şey onu büyülemişti. Levi'ın siyah saçları camlardan süzülen ay ışığı ile parıldıyordu. Erwin yerde oturan bedene yürüdü. Beden put gibi duruyordu. Ne nefes alışı belli oluyordu ne de başka bir şey. Erwin bedene ilerledikçe içi huzur doldu. Mavi gözleri aylardır onu bekliyordu. Erwin, Tanrı'nın yarattığı evrenlerden birinde Levi'ın asla onun olmadığını düşündü. Ona şuana kadar kavuşamamakta cezam diye düşündü.

Levi'ın yanına geldi. Ellerini siyah saçlardan geçirdi. Nutku tutulmuştu. Dünyada ki her şeyden kıymetli bu çocuk parmaklarının ucundaydı. Ve ellerini kor gibi yakıyordu. Kimine göre sapkın hisleri onu huzurlu kılıyordu. Erwin titreşen gözleri ile ellerini yanaklarına indirdi. Kalbi bunca zamandır kanatlanıp uçmayı bekliyordu. Ve şimdi kalbinin kafes kapısı açılmıştı. Kalbi ise uçup siyah saçlı oğlanın ellerine konmuştu. Erwin ne zaman bu kadar deli oldum onun için diye düşündü. Asla kesin bir tarih söyleyemezdi. Şayet onlar ezelden beri birbirlerinindiler. Kaderleri yaratılıştan çok daha önce birbirleri ile bağlanmıştı.

Magnificent • Eruri •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin