Evdeki Katil Bölüm "1"

56 3 0
                                    

"Aydınlık yolu herkes bulur, mesele karanlık yolda ışık aramak."

Bölüm adı: Evdeki Katil - Tanışma

*** - Aymira Kübra Aktan - ***

Ben, anne ve babası tarafından önemsenmeyen Aymira. 1.70 boyunda, kumral saçlı, mavi ve gri karışımı gözlere sahip, arkadaşları pek olmayan, tüm dünyası kitap yazma olan kızım. Ben bu halimden mutluyum.

Bugün kendimi bitkin hissettiğimden biraz daha uyumaya karar vermiştim. Annem ve babam ayda bir eve gelirlerdi ama tıp üniversitesinden mezun olduğumdan sevinçle geliyorlardı. Bu beni mutlu etse de bir yandan geriyordu. Annem şimdiden evlilik diye tutturmuştu. Benim dertlerime ortak olan canım arkadaşlarım Samir, Bal ve Ulaş'tı. Benim hayatım onlardı. Onlar dışında kimsem yoktu da denilebilir. Kapı çaldığında kaşlarım çatıldı. Kim gelmişti ki şimdi? 

"Kim o?!" Kapıya doğru giderken abimin sesini duydum. Ah, doğru bir abim var! Benimle uğraşmaya bayılırdı. Kapıyı açtığım da yanında bir adam vardı. Adam; uzun boylu, geniş omuzlu, dik duruşlu, geniş suratlı, iri gözlü, sarı saçlı, keskin bakışlı biriydi. "Abim çekil içeriye geçmemiz lazım. Kaç kez zile bastım açsana." Kaşlarımı tekrar çattım. "Ben nereden bileyim geleceğini? Anahtarını alsaydın ya." Belimden kenara çekti. İçeriye geçtiler. 

"Çok konuşuyor kardeşin." Yanında ki soğuk bakışlı adam söylemişti bunu. Söylene söylene salona geçtiler. "Abim sen buluşmayacak mıydın sizinkilerle?" Kafamı salladım. "Biraz halsizdim iptal ettim bu yüzden." Abim belimden kendine çekti. Ateşime baktı. 

"Kızım senin ateşin var. Hadi duş al çık ateş düşürücünü vereyim sana." 

"Abi benim uykum var bırak düşer kendiliğinden." Beni kucağına aldı. Gözlerim kapanmıştı. Uyandığımda koltuktaydım. Abim'in elleri kan içerisindeydi. "Abi!" Abim küfür mırıldanarak bana döndü. Adamın karnında derin bir bıçak izi vardı. Hızla müdahale ediyordum. Kanı durdurduktan sonra temizledim ve sargı bezini sarıyordum. 

"Abi bu nasıl oldu?" Abim boğazını temizledi. "Küçüğüm, arkadaşlarla anlaşmazlıklar oldu basit bir yaralama." Adam sırıtarak bana döndü. "Neden yalan söylüyorsun? Ben bir katilim. Abini de tehdit ettim şu anlık esirimsiniz. Şimdilik." Gözlerimi kocaman açtım. "Abi! Senin ne işin var böyle adamlarla." 

"Küçük deniz gözlü kız çok konuşuyorsun kes sesini." Silahını masaya koymuştu. "Abim odana ge-" Adam lafını ağzını bağlayarak kesti. Ellerini de bağladı. Ben kaçacakken belimden yakaladı. Belimden kendine bastırdı. Kulağıma mırıldanarak ıh ıh deniz gözlü kız, yanlış yapıyorsun. Uslu durman gerektiğini halbuki başında söyledim. Şimdi son uyarım uslu dur dedi. Ellerimi bağladı. Koltuğa oturttu. Çırpınsam da ayaklarımı da bağladı. Telefon arıyordu.

"Telefonun nerede deniz gözlü?" Dişlerimi sıktım deniz gözlü mü? İç ses, yani seni öldürebilir sorun o değil sorun adını söylememesi mi? Ben diyorum sen aptalsın. 

"Telefonun nerede!" Çok bağırmıştı. "Of bağırmasana mal mısın? Masa da kör." Ups feci saydırdım katil adama sırıttı. "Bak deniz gözlü uslu dur dedikçe sinirlerimi geriyorsun yapma. Ayrıca annen ile konuş bir şey sezdirme." Telefonu açtı. 

- Annem, abin aradı bir de arkadaşların hastalanmışsın iyi misin şimdi?

- Evet anne iyiyim ama uykum var sonra konuşsak olur mu?

- Tamam kızım görüşürüz en kısa zamanda.

Annem görmese de kafamı salladım. 

- Tamam anne görüşürüz. 

- Görüşürüz kızım. 

Kapattı. Aferin diye mırıldandı benim hattımı çıkartıp kendi hattını taktı. Biri ile konuşurken gözlerim yanıyordu. Ağlayacak olmamdan değil. Birkaç dakika sonra da dudaklarım yanmaya başladı. Kafamı yastığa koydum. Katil umurumda bile değildi. Korkmuyordum ondan öldürse öldürürdü demek ki öldürmeyecek. Gözlerimi açtığımda tanımadığım bir odadaydım. 

Ayaklarımı yere sarkıttım biraz bekledikten sonra kalktım. Evde dolaşırken bir tane hizmetli kadın beni durdurdu. "Kızım, salondalar." Kafamı salladım. İçeriye girdiğim de koltukta katil ve arkadaşlarım vardı. NE? Bir de bana mahcupça bakıyorlardı. "Otur." Sert sesi ile koltuğa oturdum. "Onları tanıyorsun ben Bal'ın kardeşi Barlas Mavera. Biz bir çeteyiz. Bal bana senden bahsetti aynı şekilde Ulaş ve Samir de. Hackermışsın. Bal seni bir kaç kez fark etmesen de benim emrime dayanarak test etti. Çetemizin hacker'ı Samir'dir ama ondan üst olduğundan seni aldım."

"Size inanamıyorum inan şu anda kaçırılmam umurumda bile değil. Ben size her şeyimi anlattım. Güvendim sizin bana geri dönüşünüz bu mu?" Hepsi başlarını eğdi. "Bizimlesin istesen de istemesen de 11 Aralık da bana teşekkür edeceksin." 

"Senden ancak nefret ederim pislik." Kafasını yana yatırdı. "Edeceksin zamanla göreceksin gerçekleri ama hepsini 11 Aralık da öğreneceksin." Bilmiş tavrı iyice beni delirtiyordu. Dişlerimi sıktım. "Ben buradan kaçarım." Olumsuz şekilde kafasını salladı. "Evet çıkabilirsin tabii abin tek kurşun ile ölür. Eh bunu yapanda sen olacaksın. Güzel. Bir de ölürsün."

"Sen kimsin tehdit ediyorsun beni?" Bal araya girdi. "Lütfen Aymira sadece 11 Aralık'ı bekle o zaman anlarsın ve öldüren biz değil onlar olacak." Kafam allak bullaktı. "Kimler?" Kimse cevap vermedi. "Odana çık dilersen, dinlenirsin çünkü yarından itibaren başlıyoruz. İlk dövüş eğitimi alacaksın sonra silah daha son-" Daha fazla dinlemek istemediğim için öfke ile odaya çıktım kaldığım odaya. 

Onlar da kimdi? Bal onların adı geçse gözleri korku ile açılmıştı. Ben başıma nasıl bir iş almıştım? Güvenmeli miydim? Bir sürü soru işareti ile uykuya dalacakken lamba açıldı. Barlas gelmişti. "Ateş düşürücü ilacını iç." İçmeyecektim. "Çocuk gibi mızmızlanma. Senin odan burası değil. Burası benim odam." Ellerimi göğsümün altında birleştirdim. "Mızmızlanmıyorum hem sen yatırmışsın beni buraya." Ağzıma ilacı tıktı. Bileğimden tuttu. 

Bir odaya gelmiştik. Burada herkesin bir oda numarası vardı anlamadım bir evde neden oda numarası vardı ki? Benimki 11 idi tam soru soracağım gitmişti. Barlas'ın odasının numarasına baktığım da 12, Bal'ın 12, Ulaş'ın 9 ve Samir'in 13. Bir saniye neden Bal ve Barlas'ın aynı. Bu Gorga -yazarın kendi alfabesi- alfabesi. Alfabenin sayı hali. Bal'ın odasının önünden geçtiğim de  kapıyı açmasam da sesleri duyuyordum.

"Abi, söylemeliydim sana dedim yıllar boyu süren kardeşliğimizi tehlikeye attım." ABİ Mİ? 

"Abiciğim böyle gerekli. Sende biliyorsun tam zamanında aldık yoksa ölecekti." Kafasını salladı. "Ya da kendini bambaşka biri olarak bulacaktı." Tekrar kafasını salladı. Bal beni gördü ama bir şey demesini beklemeden odama geçtim ve kapıyı kapattım. Soy adına kadar farklıydı. Bu kadar yalan neden? Şu anda çok yorgun hissediyordum. Aklımda ki sorular ile yatakta uzandım. Bir süre sonra uyudum. 


*****************   *****************   *****************   *****************   *****************

-                Vote(oy vermeyi, yıldız) ve Yorum atmayı unutmayın!                -


Evdeki Katil 🔪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin