Robert Schumann (Final)

12 1 0
                                    

  Evlilikleri huzurlu oldu, Clara ve Schumann kesinlikle iyi bir çift idi. Clara, Schumann in istikrar; Schumann da onun için bir yol gösterici idi. Clara'nın uzun bir süre pratik yapamaması ve hamlaması anlamına gelse dahi Schumann ın işine saygı duyuyordu ve bunu kabulleniyordu. Alman piyanist ve besteci Adolf Von Henselt ile St. Petersburg turuna çıktılar ve güzel manzaralı bir kuleye çıkmak istediklerine Schumann çıkmak istemedi. Yükseklikten çok korkardı bu yüzden hayatı boyunca zemin katlarda oturmuştu. Madam Henselt, Clara'ya birlikte kuleye çıkmayı teklif edince Schumann "Clara benim girmediğim yere giremez" diye kükredi. Clara'nın asık bir surat ile özür dileyip Robert in yanına oturduğu söylenir. Bunun sebebi St. Petersburg konserinde tanıştığı bir soylu olabilir. Soylu, "Siz de mi müzikçisiniz?" diye sormuştu. Schumann'ın suya düşen virtüözlük hayalini yaşatan Clara'nın bazen gölgesinde kalmak onu üzüyordu.

                                                                             (Adolf Von Henselt)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                                             (Adolf Von Henselt)

Schumann, Davidsbund -David in takımı- adında bir dernek icat etti. Bunu kurmasındaki sebebi aslında o dönemdeki sıradanlık idi. Şöyle açıklar: "O dönemde sahneye Rossini hakimdi, piyanoda Franz Hünten ve Henri Herz dışında bir şey çalınmıyordu. oysa Beethoven, Schubert ve Weber aramızdan ayrılalı birkaç yıl olmuştu. Sonra bir gün aklımıza geldi: 'Boş boş bakmayalım işe el atalım. Sanatın şiirselliğini insanlar arasında yeniden onurlandıralım." Dernek içinde eleştiri yazan ve müzik tartışan üyelere takma isimler verdi. Schumann, iç ve dış dünyasının tezatlığını dışa vuran Florestan ve Eusebius takma adlarını kullanıyordu, onun dışında Master Raro, Chiara, Jonathan ve benzeri takma adlar da vardı. Hepsi gerçek insanlardı
Chiara, Clara'ydı; Master Raro, Friedrich Wieck'ti; Jonathan, Ludwig Schunke'ydi. Davidçilerin tümünün amacı güvenli ya da gösterişli müziğe dalmış kültürsüz müzikal düzenbazlarla ya da hayal gücü yoksunu burjuvalarla savaşmaktı.

  Bir eleştirmen olarak Schumann bilgili, insaflı ve açık fikirli birisiydi. Son derece cömert bir yapısı olduğu için yetenek kıvılcımı gördüğü herkesi övmeye hazırdı. Ancak Niels Gade, William Sterndale Bennett gibi kendi zamanlarında üne ulaşan ama bugün bakınca ikinci sınıf gibi gözüken bestecileri övdüğü için günümüzde ağır eleştirilere maruz kalıyor.

  İlk yazılarından birinde Chopin'i ve son yazılarından birinde de Brahms'ı övmüştü. Gelenekçiler ve Yenilikçiler çatışması yıllarında hayatta olsa katıksız bir gelenekçi olurdu galiba. Mendelssohn'a tapıyordu, Liszt in dünyasının kendi dünyası olduğunu söylememesine rağmen yeteneğine saygı duyuyordu. Geçmiş besteciler ile ilgili yazılarına gelirsek Beethoven ve fiilen unutulmuş Schubert hakkında coşkulu makaleler yazdı. Bach hakkında da yazmıştı (Bir de Bach'ın unutulduğunu söylerler). Temel görüşü "Yaşamları ile eserleri uyumlu olmayan insanları sevmem." şeklinde idi.

  Zamanla zihni giderek dengesizleşti ve kendi dünyasına çekildi. İç kulağında, konuşmasını ve düşünmesini engelleyen bitmek bilmez bir La sesi işitiyordu. Zaten karakter olarak az konuşan biri olduğu için bunlardan sonra neredeyse hiç konuşmamaya başladı. Duyarsızlığı ve başkalarından çok kendi düşüncelerini işitmeyi seven Wagner onu ziyaret etti ve o bile sıkıldı. Öfkeyle Schumann dan söz ederken "İmkansız birisi. İnsan her zaman tek başına konuşamaz" diyordu. 1852 yılının başına kendi deyimine göre melekler ona durmadan bir ezgi armağan ediyordu ve şeytanlar da sırtlana benzer görünüşleri ile onu cehennem ile tehdit ediyorlardı. 27 Şubat 1852 de bir köprüden Ren nehrine atlayarak intihar etmeye kalkıştı. Başaramadı ve kendi isteği ile tımarhaneye konuldu. Clara, eve para getirmek için onu orada bırakıp turnelere çıkmak zorunda kaldı. Geceleri meleklerin ona bir melodi fısıldadığını bağırarak kalkıp hemen notalara sarılıyordu. Ancak meleklerin ona fısıldadığını sandığı melodiler önceki eserlerinde kullandığı kopuk melodi parçalarından başka bir şey değildi. 1854 yılından sonra sağlığı iyice kötüleşti. Yağmurlu bir günde yarı çıplak biçimde çıkıp tekrar kendini Ren nehrine attı. Yine başaramadı ve balıkçılar tarafından kurtarıldıktan sonra tekrar kendi isteği ile tımarhaneye konuldu. Son dönem eserleri içerisinde piyano concertosu ve D minor Keman Concertosu vardı. Keman concertosu kısmen az seslendirilse dahi piyano concertosu repertuvarın en ünlü concertolarından biridir.

  Clara'ya ona zarar vermekten korktuğunu söylüyordu. Turne sırasında konserinin birinde geri çağırılan Clara, Robert'i gördüğünde Robert onu hayal meyal tanımıştı. 29 Temmuz 1856 yılında öldüğü sırada müziği uluslararası bir üne kavuşuyordu.

  Schumann ın müziği gelenek dışıydı ve 1920 lerin batı müzik zevkine uygun değildi. 20. Yy ın büyük bir kısmında erken romantik dönemin bir artığı olarak görüldü. Bunun sebebi müziğinin doğası idi. Müziği alışılmadık şekilde neredeyse otobiyografikti. Örnek vermek gerekirse hemen hemen herkesin sevdiği Carnaval eseri müzik dışında ikinci plandaki simgecilik ile de incelenmelidir. Bestecinin zihninden geçen ve kendi dünyasının iki yanını yansıtan Florestan ve Eusebius adlı bölümler içeren. Onun dışında içinde Chopin, Wieck, Mendelssohn, Clara, Paganini ve diğerlerinin yer aldığı isimde parçalar olan Carnaval bir resim galerisi gibidir.

                                                                     (Carnaval Orijinal Elyazması) 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                                     (Carnaval Orijinal Elyazması) 

  Çoğu kez müziğinin neyi anlatmak istediğini kendisi de bilmiyordu. Müziğinin bir kısmı adeta trans halindeyken yazılmış şeylerdir. Önce yazıyor. Ardından göz geçirip isim koyuyordu. Schumann'ın eserleri basit gibi görünse de içindeki çoksesli üslubu önce Clara fark etti: "Çoğu kez açıklayamadığım birçok şey işitiyorum. En olağanüstü olanı ise neredeyse her şeyi belli bir kurala bağlı yazmaması; ancak sonradan fark ediyor ve çoğu kez çevrimler, ters yönde ritimler vb. buluyorum." diyordu. Schonberg e göre bu eserlerin çoksesli karmaşıklığını kavrayan tek müzisyen Alban Berg idi. 1920 yılında Schumann'ın savunucusu oldu ve Traumerei
eserinin yapısal ve armonik analizini Viyana müzik dergisinde yayımlayarak karşıt eleştirmenleri yerlebir etti.

  Müziği Liszt, Thalberg, Henselt'in ürettiği piyanistlik olarak zarif ve göz alıcı piyano müziği ile fazla ilgisi olmayan bir türdü. Kendi başına bir amaç olan virtüözlüğü küçümserdi ve "Sanki halkı memnun etme sanatından daha yüce bir şey yokmuş gibi.." derdi.

  Schumann opera hariç bütün müzik formlarında başarılı oldu. Ancak bugün eserlerinin şaşırtıcı biçimde büyük çoğunluğu çalınmıyordur. Herkesin zevkine uygun bir besteci değildir. Büyük bestecilerin en fazla kişisel ve en az nesnel olanı olarak verdiği mesaj, 1918 den sonra batı dünyasına hakim olan estetik anlayışına tümüyle aykırıydı.

  Müziğinde kısa eserlerde bile form ve içeriğin kusursuz kaynaşması, cüret, ölçüsüzlük ve özgünlük anlarına dikkat edilince saflığı gözden kaçırılmıştır. Saflık ve  Schumann genellikle aynı cümle içinde kullanılmaz ancak onunla ilgili her şey saftı: yaşamı, aşkı, dürüstlüğü, adanmışlığı, zihni, müziği...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Klasik MüzikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin