Klasik batı müziğinde erken romantik dönem denince akla gelen belli başlı isimler vardır. Berlioz, Liszt, Chopin, Mendelssohn, Weber gibileri buna örnek gösterilebilir. Ancak "En saf romantik" denince Schumann'ı göstermek iddialı olsa bile yanlış değildir. Romantik dönem bestecilerinin büyük çoğunluğunun etkilendiği kişi Beethoven idi, Chopin Beethoven'ı sevmese dahi Mozart, Bach gibi bestecilerden etkilendi, Liszt üzerinde etkisi olan bestecileri saymaya kalksak zaten saatler sürer. Ancak bunlar arasında Schumann bir ya da birkaç bestecinin önemli bir etkisinde kalmamış olması ile öne çıkar ve yaptığı müziğin geçmişte bir benzerini bulmak hayli güçtür.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Robert Schumann)
8 Haziran 1810 yılında Saksonya'nın Zwickau kentinde doğan Schumann yayıncı ve kitapçı olan babası Friedrich August Schumann ın beşinci ve son çocuğu idi. Bir kitapçının oğlu olduğu için çocukluğu hep okuyarak geçti. Özellikle Jean Paul yazılarından o kadar etkileniyordu ki ondan aldığı haz gelecekte kendi söylediğine ile onu delirmenin eşiğine getiren şeydi. 7 yaşında J. G. Kuntzch den piyano dersleri almaya başladı. Karakter olarak son derece gece duygusal biriydi, bazen piyanoda birkaç akor çalıp ağlardı. 10 yaşında Lisede dönemin büyük piyanistlerinden biri olan Ignaz Mocheles'in resitalini dinledikten sonra piyanist olmaya karar verdi. 15 yaşında besteciliğe de merak sarınca babası ona arka çıktı ve onu büyük besteci Carl Maria von Weber den ders alması için uğraşsa dahi 1826 yılında hem baba Schumann hem de Weber ölünce bu buluşma olmadı. Aynı yıl akli sorunları olan ablası da 20 yaşında intihar etti. Schumann ın akıl hastanesinde noktalanacak son derece trajik hayatının sebebi olarak 1821 de kaptığı frengi hastalığı ve bu kayıplar olduğu düşünülür.
Babasının ardından kendine sağlam bir gelecek kurmak için annesinin teşviki ile 1828 yılında Liepzig Üniversitesinde hukuk okumaya başladı. Bu yıllarda çıktığı Bavyera gezisinde şair Henrich Heine (Besteci 1840 yılında yazacağı "Dichterliebe" eser serisini ona ithaf edecekti ve şarkılarında onun şiirlerini kullanacaktı) ile tanıştı. 1830 yılında büyük keman virtüözü Nicollo Paganini'nin konserini izlemesi onun piyano virtüözü olma fikrini güçlendirdi. Ama asıl dönüm noktası piyanist Friedrich Wieck ile tanışması ve ondan piyano dersleri almaya başlaması oldu. Schumann'ı beğenen Wieck onun ileride iyi bir piyanist olacağını söylediğinde annesinden de onay alan Schumann, hocasının evine yerleşti. O sırada Wieck in mükemmel bir yetenek olarak göz önüne çıkan kızı Clara 11 yaşında idi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
