Bölüm:8

14 3 0
                                    

Tunakan bana ağzı kulaklarında bakarken Berke de şaşkın bir şekilde bakıyordu cevaplamaya yeltendim ki Tunakan bey benim yerime  cevap verdi en nefret ettiğim şeyi yapmıştı o an ağzına vurmamak  için kendimi zor tutuyordum Tunakan devam etti benim konuşmamın hemen sonrasında
"Berkecim ablan nasıl nerede rahat ediyorsa orada kalsın benim için sorun yok zaten dün gece birlikteydik büyük ihtimalle bugün de birlikte oluruz ablan bana emanet gözün arkada kalmasın"şaka mıydı bu ben hiç kimsenin emaneti falan değilim kendi başımın çaresine bakabilecek yaştayım birinin beni korumasına gerek yok lafa girdim zaten ben yokmuşum gibi konuşuyorlardı
"Lan ben hala burdayım bilginize hem sen beni bilmiyormusun ben kendi başımın çaresine bakarım kimseye ihtiyacım yok senden Tunakan a dönüp baktım' benim yerime cevap verme şimdi ikizinde bir işe yarayın Berke al bavulumu dediğim otele götür Tunakan sende kaskını tak gidiyoruz "sözüm biter bitmez Berke atladı
"Abla sen eniştemle niye mesafeli konuşuyorsun sen sevdiğin kişilere lakaplar takarsın"hıh bu son cümle Tunakan için harika oldu 'sevdiğim kişiler ben  zaten Tunakan'a lakap takmıştım tabi berk bey zeki olacakya beni patlatacak Tunakan güldükçe gülüyordu ben sadece Berkeye bakış atmakla yetiniyorum Tunakan lafa girdi
"Merak etme ablan bana lakap taktı sadece biraz ona kızdım bana mesafe yapıyor yani kızmak dediğimde kendini bu kadar yıpratma aşkım demiştim ona kızmıştı hepsi bu" aşkım ne ya deliricem ben vıcık vıcık ilişkilerden nefret ederim bunu herkes bilir ve konuşmaya dahil oldum
"Berke bilmiyormuş gibi konuşma ben vıcık vıcık ilişkilerden nefret ederim çok boş yaptın sana verdiğim görevi yap hadi görüşürüz "diyip Tunakan'a döndüm hiç bir şey demeden kaskımı takıp motora bindim oda arkama binip bana sarıldı bune ya arkamı döndüm
"Ne yapıyorsun "hiç beklemedi niye çünkü hazır cevap
"Sen hız seviyorsun ya düşmemek için tutundum "ya çıldırıcam buraya biz böyle gelmemiştik ve yine hızlı gelmiştik ama bana bu bana arkadan sarılma gerekçesini sunmaz
"Biz buraya böyle gelmedik nasil geldiysek öyle gidelim çek elini son kez uyarıyorum ona göre"hazir cevap ya resmen cevaplamak için dinliyor
"Niye ya ben böyle iyiyim rahatsız olduysan yer değiştirebiliriz"evet aslında yer değiştirsek mutlu olurdum çünkü bana kaslı biri kolları arasına alamaz bir arada kendimden bile beklemediğim bir şekilde cevap verdim
"Hah niye rahatsız olacakmışım senden aksine kendimi güvende hissediyorum" Allah'ım bunu ben mi söylemiştim cidden utancımdan yerin dibine girdim birde dedikten 5 saniye sonra daha sıkı sarıldı onu takmamaya çalışarak motoru çalıştırıp hızlı bir şekilde sürmeye başladım arkamda sırtımda olduğu için hissediyorum güldüğünü konuşmaya başladım
"Niye gülüyorsun söyle bende güleyim " hemen cevap verdi ki bir sorum yarım kalırsa huzursuz olacak çünkü
"Sana gülüyorum sırf sana daha sıkı sarılayım diye mi hızlı sürüyorsun hadi doğruyu söyle " bu beni çıldırtmak istiyor kesinlikle buna eminim
"Yok ne alaka bu işkence çabuk bitsin diye hızlı sürüyorum"
"Yaw he he işkence ise niye güvende hissettiğini söyledin "şunu hatırlatma ya yerin dibine giriyorum
"Tamam çok uzadı neyse nereye gidiyoruz patron"alaylı bir şekilde cevap verdi
"Aa patron benim LAKABIM sen bana COK BİLMİŞ BEY diyiyordun o da benim LAKABIM lütfen lakaplarımızı çalmayalım "cidden ben bittim hir insan kendini daha ne kadar rezil edebilir ki diye düşünürken bir kafenin önünde durdum aşağı indim  oda indi konuşmaya başladım
"Hadi planı yapalım ama öncelikle şunu geri vermem gerek 'diyip Naz kaleşinin hediyesini gösterdim 'Naz kaleşinin hediyesini ona götürelim" diyince tek kaşını kaldırıp sordu
"Götürelim derken birlikte mi" bu çocuk beni deli edecek yok ben tek başıma girdim bu işe
"Evet biz hani bir yola çıktık ya birlikte beni yarı yolda bırakmayacaksın ya hani ondan söylüyorum"birlikte diyince içim bir garip olmuştu oda aynı ifadeyle bana baktı ve
"Yok ya bensiz .bu eğlenceyi hiç kaçır mıyım sence" " tabikide hayır hadi halledelim şu işi halledelim bu arada bizi malesef ki sevgili bilecek sadece Berke ve Naz kaleşi tamam mı " anlamıyorum ben bu çocuğu  sevgiliyiz yada birlikte diyince gözlerinin içi gülüyor aman neyse boş verelim işimiz var
"Tamam patron sen ne istersen o" hoşuna gitmezse bana patron demez bu iki günde çözdüm ya adamı
Nazın butiğine girerken elim bir ele deydi elimi tutup kulağıma eğildi fısıltı ile
"Sadece Naz kaleşi için dayak yemek istemiyorum sakin ol "bir yandan mutlu oldum ve huzurlu oldum ne oluyor kızım kendine gel derken Naz şerefsi** yanımıza geldi bizi öyle el ele tutuşmuş bir şekilde görünce yüzündeki ifade çok iğrençti ve
"Aa senin sevgilinmi  vardı merhaba ben Naz İstanbul'un en yakın ve tek arkadaşıyım"diyince çıldırdım birde etkileyici hareketler yapıyor elini Tunakan'a uzatı bende elini tutup sıkıca tutum
"O da benim sevgilim Tunakan yani benim deyişimle Yeşil Gözlüm vede sen nereden biliyorsun tek arkadaşım sensin benim senden başka arkadaşlarımda var sen merak etme"diyip elini sertçe bıraktım kızın eli morarmış oh olsun ona az bile yaptım Tunakan gözlerime baktı büyük bir şekilde sırıtı kulağıma eğildi ve
"Hani ben senin yeşil gözlün değildim ne oldu da böyle dedin"  cidden yine ağzına laf verdim ama değerdi benim yanımdaki birine  kimse yavşayamaz
"Üstüne alınma benim yanımdaki  birine hiç kimse yavşayamaz sana özel değil yani" alaylı bir şekilde
"Yaw he he bende yedim kıskandım demiyorsun da neyse" gözlerimi devirip Naza baktım bize bakıyordu bir anda kendime bir daha şaşıracak bir kahkaha patlatım ve şu sözleri söyledim
"Ay alemsin ya AŞKIM "dedim buna  aşkım dedim hemde bastıra bastıra söyledim Tunakan bana bakıp güldü sonra şunu söyledi
"Aynen AŞKIM bunları sonra konuşuruz baş başa kalınca"  dedi ve ben arsız bir şekilde
"Haklısın hayatım"  dedim Naz bozulmuş bir şekilde bir bana bir Tunakan'a baktı sonra söze girdi " ee siz neden geldiniz tanıştırmak için mi" Tunakanın onunla konuşmasını istemiyordum diye hemen cevap verdim
"Ha yok ya sadece hediyeni vermek için geldim eksik kal ya biz başka bir elbise alacağız pek beğenmedik üstünü tabi ben çok sevdim ama yeşil gözlüm kıskandı galiba giymemi istemedi bende değiştirelim dedim hem az model gördüm biraz gezineceğiz yani sağol biraz hayatımdan eksik kal"dedim sinsice çok mutlu oldum o an çünkü kıpkırmızı olmuştu ilk defa yanımda bir erkekle karşısındayım hemde yakışıklı bir erkek ne oluyor ya bana resmen çocuk gibi kıskandım hediyesini geri verip el ele çıktık dalmışım birlikte motorun yanına gittik ve heyecanla konuşmaya başladım
"Gördün mü mosmor oldu salak ezik şey" dedim  bana baktı sonra elimize baktı
"Galiba çok mutlu oldun elimi bırakmıyorsun beni kıskanıyorsun hem ben ne aldığını bile görmedim biz beğenmemişiz ben seni biraz kıskanmışım vay vay biz bu kadar samimi olmuşmuyduk ya ben niye hatırlamıyorum bir de ben kıskanmışım kızı sözlerinle dövdün resmen bu benim yeşil gözlüm senin değil dedin kız ondan mosmor oldu bence " haklılık payı biraz fazlaydı şuan ne diyeceğimi bilmiyordum kesinlikle rezil olma kotamı doldurdum bu sene
-

ACI ve GERÇEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin