Chapter 2

48 12 30
                                    

(Stray Kids'in en güzel playerlarından biri şüphesiz budur)

Okuduğunuz tarihi buraya yazabilirsiniz ㅡ>

Jeongin, abisini durmadan sarsıyordu. Sabahları bu işten nefret ediyordu çünkü abisini uykusundan uyandırmak oldukça zordu. Abisinin psikoloğunun dediğine göre, abisine karabasan basıyormuş. Karabasan da neyin nesi?

"Uyan artık yeter!" Abisini sertçe yere itti Jeongin.

Hyunjin yere itilmesi ile uyanmıştı. Ağzından bir küfür savurup bulunduğu yerden doğrulmaya çalıştı ancak ağrıyan sırtı buna izin vermedi.

"Sonunda uyandın! Kalk elini yüzünü yıka. Annem kahvaltı hazırladı. Seni bekliyoruz." diye abisine yakındı Jeongin ve odadan çıktı. Kardeşi odasından çıktıktan sonra bir süre daha yerde öylece sırtüstü uzandı Hyunjin. Daha sonrasında zorlansa da kalkmayı becerdi ve odasında bulunan ebeveyn banyosuna girdi. Ellerini ve yüzünü yıkadıktan sonra aynada alnına gelen dağılmış siyah saçlarına baktı. Aklına gördüğü rüya geldi. Orada saçları uzun ve sarıydı. Yüzünü yıkarken ıslandığı saçlarını geriye doğru elleriyle tarayıp, bir tokayla sabitledi. Saçları çok uzun olmasa bile gözlerine giriyordu. İşlerini bitirip banyodan çıktıktan sonra mutfağa gitti. Ailesi çoktan masaya oturmuştu bile. Herkese kısa bir 'Günaydın' diyerek kahvaltısını yaptı.

Kahvaltıdan sonra okul üniformasını giymek için odasına gitti. Lacivert takım ve beyaz gömleğini giydikten sonra aynanın karşısına geçti. Saçına taktığı tokayı çıkartıp saçını şekillendirdi. Bir süre aynada kendi gözlerine takılı kaldı. Aklına bugün gördüğü rüya geldi yeniden. Etrafındaki alevler, kendisinde gördüğü sarı uzun saçları, alev küresi gözleri, aynada gördüğü çocuk... Tamam, rüyasında alevleri her zaman görürdü. Rüyayı görürken de kendisinin rüyada olduğunu anlardı ama rüyadan hiçbir şekilde uyanamazdı. Sadece etrafındaki alevleri izlerdi. Ta ki biri onu uyandırana kadar.

Rüyasında gördüğü alevleri psikoloğa gidip anlatmıştı. Psikoloğu Bay Bang'e, aynı zamanda rüyasından birisi onu uyandırana kadar rüyasından uyanamadığını söylediği zaman Bay Bang ona bu tarz olaylara halk adıyla Karabasan denildiğini söylemişti. Hyunjin'in annesi de Hyunjin gibi batıl inançlara sahip biri olduğu için oğlunun üzerindeki karabasanı kaldırmak için oğlunu çeşitli üfürükçü kadınlara götürmüştü. Ancak gittiği kadınların hiçbirinin onlara herhangi bir yararı olmayınca annesi de bu işten vazgeçmişti.

Jeongin'in bağırması ile düşüncelerinden ayrıldı Hyunjin. Eğer biraz daha olduğu yerde aynaya bakmaya devam ederse okula geç kalacaklardı. Jeongin kendinden sadece 1 yaş küçüktü. Kendisi lise 3 yani lise sonken, Jeongin lise 2'ye gidiyordu. 

Hızlıca odasından çıkıp çoktan ayakkabılarını giymiş kardeşinin yanına gitti. Kendisi de ayakkabılarını giydikten sonra kapıyı kapatıp merdivenlerden indiler. Okul yolunda Jeongin'in arkadaşı Beomgyu ile karşılaştılar. Üçü birlikte okula geldikten sonra Jeongin ve Beomgyu'dan ayrılıp kendi sınıfına gitti Hyunjin. Sıra arkadaşı ve aynı zamanda yakın arkadaşı olan Jisung cam kenarında olan sırasına kolunu yaslamış, dalgın bir şekilde dışarıyı izliyordu. Hyunjin, normalde sabahları oldukça enerjik ve konuşkan arkadaşının bu haline şaşırmıştı. Ağır adımlarla sırasına doğru ilerledi. Çantasını masanın üstüne koydu ve kahverengi saçlı oğlanın yanına oturdu. Arkadaşı onu hala farketmemişti.

Hyunjin aklına gelen sinsi fikir ile birlikte cebinden telefonunu çıkardı. Telefonundan siren sesi açarak arkadaşının kulağının dibine getirdi hoparlörü. Kahverengi saçlı oğlan bir anda yerinde sıçrayarak gözlerini kırpıştırdı. O sırada Hyunjin çoktan kendini yere atarak kahkaha atmaya başlamıştı bile.

"Yah! Korkuttun beni. Böyle şaka mı olur Hyunjin?"

"Olur tabii. Neden olmasın?" diyerek arkadaşına karşılık verirken arkadaşı çoktan onun üstüne çıkmış ve boğuşmaya başlamışlardı.

***

Okul zilinin çalması ile iki arkadaş çantalarını toplamaya başladılar. Sınıflarından çıkıp okul bahçesinde Jeongin ile Beomgyu'yu beklemeye başladılar. Gün içerisinde Jisung dersleri dinlememiş, teneffüslerde zoraki Hyunjin ile konuşmuştu. Hyunjin, arkadaşının bu durgunluğuna karşı üzülmüştü. Ne olduğunu sormuyordu çünkü arkadaşının istediği ve hazır olduğu zaman kendisine anlatacağını biliyordu.

*Önceki akşam - Jisung'un ağzından*

Dershaneden çıkmış eve doğru yürüyordu Jisung. Yürüdüğü sokakta birbirinden güzel rengarenk bir sürü çiçek vardı. Onların birbirine karışmış kokusunu içine çekerek mutlulukla yürümeye devam ederken kenarda solmaya yüz tutmuş, boynu bükük duran bir çiçek dikkatini çekti. O tarafa doğru adımlayıp çiçeği eline aldı. Bu çiçek Jisung'un en sevdiği çiçekti. Oldukça nadir bulunurlardı ve bulunduğu zaman şans getirildiğine inanılırdı. Küçükken annesi ile yürürken bulmuşlardı bir keresinde. Jisung çiçeği eve götürmüş ve aylarca evinde sulamıştı. Fakat daha sonrasında çiçek solunca annesi Jisung üzülmesin diye çiçeği ayraç haline getirmişti.

Jisung aklına gelen anısı ile dudaklarına hafif bir tebessüm yerleştirdi. Annesini 2 sene önce trafik kazasında kaybetmişti. Gözleri yanmaya başlayınca gözlerini sıkı bir şekilde yumdu Jisung. Ancak yaşlar çoktan yol çizer misali onun gözünden akmaya başlamıştı. Akan yaşlar, elindeki çiçeğe düşüyordu. Keşke diye aklından geçirdi Jisung.

"Keşke bu çiçeği solmadan önce bulsaydım. Annemin mezarına dikerdim."

Elinde yaşlarıyla ıslanan çiçeğe baktı. Çiçeği avucu içine alarak avucunu yumruk yaptı. Avucunu açtığı zaman ise.... Solan çiçek... Solan çiçek yeniden doğmuş gibi canlanmıştı. Gözlerine inanamadı Jisung. Bu nasıl olurdu? Boşta kalan eli ile gözlerini ovuşturup bir daha baktı. Daha demin ellerinde solgun bir şekilde duran çiçek şuanda tamamen canlıydı. Bu... Bu nasıl olmuştu?

Merhaba!!! Bölüm yazmak ne kadar zormuş. Bazen 60-70 tane uzun uzun bölüm yazanları görmüştüm ancak ben daha 2 bölümü zor yazdım. Yazarken doğru cümleleri seçmekte oldukça zorlanıyorum. Bu da sanırım daha deneyimsiz olmamdan kaynaklanıyor.

Bu arada Güney Kore'de lise 3 yıl olduğu için Hyunjin lise 3 iken son sınıf oluyor.

Kitapta yan shipler de bulundurmak istiyorum ama hangi shiplerin olacağına henüz karar veremedim. Sizce hangi shipler olmalı?

 Sizce hangi shipler olmalı?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Tarih: 23.06.2021
Kelime: 815


Sağlıcakla kalın ♡︎


nightmare | hyunlixWhere stories live. Discover now