3🐥

1K 141 109
                                    

"Görev mi yapacağız gerçekten?" dedi Hyunjin. Arkasına yaslanmış ve ayaklarını masasının üstüne koymuştu.

Chan elindeki belgeyi hafifçe salladı. "Evet, en azından deneyelim çocuklar. Denemedik diye pişman olmayız." Herkes başını sallayıp onaylamıştı. Chan kimsenin itiraz etmemesine sevinmişti, belgenin kapağını açarak içindekilerden kısaca bahsetti.

"Park Yoona. 29 yaşında, kadın. 3 gün önce evinde ölü bulunmuş. Cinayet aleti olarak evdeki mutfak bıçağı kullanılmış. Bıçağın üstünde Lee Taewoo ve Lee Jaehyuk'un parmak izleri bulunmuş. Lee Jaehyuk, Park Yoona'nın kocası. Lee Taewoo ise, Lee Jaehyuk'un erkek kardeşi. İkisi de otuzlu yaşlarda. Çiftin 5 yaşında bir kızı var ve cinayet esnasında evdeymiş, her şeyi görmüş ama tek kelime konuşmuyormuş. Lee Jaehyuk cinayet esnasında evde olmadığını iddia edip kardeşini suçluyor ancak ispatlayamıyor çünkü şahit yok, kardeşi ise sessizliğini koruyormuş. Polisler de kimin suçlu olduğu konusunda şüpheye düşmüşler."

Minho elindeki kalemi çevirirken, "Kocasının parmak izinin bıçakta çıkması normal değil mi? İlla yemek falan yaparken eline almıştır." dedi.

Chan başını sallayarak bize de konuşmamızı işaret etti. Doğru olsun olmasın, ilk önce fikir yürütüyorduk. Her zaman böyle yapardık.

Hyunjin merakla, "Cinayeti kim polislere ihbar etmiş?" diye sorduğunda Chan, "Evdeki küçük kız çok uzun süre ağlayınca komşular endişelenmiş ve eve gitmişler. Kapı aralıkmış. Cesedi görünce hemen ambulansa ve polise haber vermişler." demişti.

Kollarını göğsünde bağlayan Changbin de, "Garip, polis neden bu konuda tereddüte düştü ki? Eğer dışardan bakarsak Lee Taewoo cinayeti işledi ve kaçtı, kız da korkup ağladı, diyebiliriz. Sırf parmak izi yüzünden kocasından şüphelenmişler." dedi.

Seungmin Changbin'in söylediklerinden, "Dışarıdan bakarsak," kısmını vurguladıktan sonra Chan'a, "Kardeşinin eşini öldürmesi için ne gibi bir sebebi olabilir? Kocası ne diyor bu konuda?" diye sormuştu.

Chan, Seungmin vardığı noktadan memnun kalarak parmağını şıklattı ve gülümseyerek, "Gidip öğrenelim mi?" dedi. Herkes ayaklanırken ben de masanın üstündeki telefonumu cebime sıkıştırmış ve ofisten çıkan arkadaşlarımın peşine takılmıştım. Sorguya gidiyorduk.

Arabaya binip her zamanki koltuğuma oturduktan sonra, "Kardeşinin susması da şüpheli. Abisini suçlayabilir ya da birlikte yaptıklarını iddia edip onun başını da yakabilirdi." dedim.

Jeongin, "Yani, kocası cinayeti işledi ve kardeşinin üzerine suçu yıktı mı diyorsun noona?" diye sorunca 'bilmiyorum' der gibi bakmıştım.

"Cinayet mahalline uğrayalım önce." dedi Chan, arabayı çalıştıran Changbin'e. Adresi navigasyona girdiler ve yola çıktık. Ev uzak olduğu ve trafik sıkıştığı için bir buçuk saati bulmuştu gitmemiz.

Diğerleri arabadan inerken arkama yaslanarak kalkmadım. Kan görmek istemiyordum bu yüzden hiçbir zaman cinayetin gerçekleştiği yere gitmezdim. Bizimkiler alışkın olduğu için beni umursamadan gitmişti ama Felix şaşırmıştı. Bir bana, bir de ben yokmuşum gibi davranıp apartmana giren ekip arkadaşlarımıza baktıktan sonra, "Gelmiyor musun?" diye sormuştu.

"Kan görmekten hoşlanmıyorum." dedim kısaca.

Tek kaşını kaldırarak, "Kan tutuyor yani." dedi.

Ben de tek kaşımı kaldırdım. "Hayır, tutmuyor. Görmek istemiyorum."

Gözlerini devirip giderken, "Yok, normal yok bunların arasında." diye söylenmişti.

Duymazdan gelerek başımı arkaya yasladım ve gözlerimi kapattım. Aniden beliren korkunç görüntüler huzurumu kaçırıp anında tekrar gözlerimi açmama sebep olmuştu. Arabada yalnızdım ama yalnız değilmiş gibi hissediyordum.

Sunshine | FelixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin