"Abi bu ne ya! Uyuyacağım ben. Anne kapatır mısın kapıyı? Ne bu Allah aşkına sabahın köründe elektrik süpürgesini çalıştırma mantığını bana teorik olarak bi açıklar mısın? "
"Kalk Defne hadi. Temizlik yapacağız bugün. Tülay yengenle Rana gelecek sonra. Alışveriş yapacağız hep birlikte. Baban belki ufak bir gezinti yaparız akşama dedi. Keşfe çıkacakmışız. Yeni mekanlar falan. "
"Allah 'ım benim günahım neydi Ya Rabbim? Evet anne haklısın. Hah, şu an gerçekten de tek derdim buydu zaten. Bi Konya'yı keşfetsek de, alışveriş serüvenine başlasak diyordum. Gerçekten bak. Yıllardır bu anı bekliyordum biliyor musun? "
"Kalk Defne,kalk. Çok konuşma Defne. Hızlı ol Defne. Hadi Defne. Yürü Defne. Koş Defne. "
"Anne tamam, özüne dön bak. Valla kalkıyorum tamam. "
Bu kadın bu enerjiyi sabah sabah nerede buluyor abi ya? Bir de benim anlamadığım nokta şu; babam ve amcam yeni işlerine nasıl hemen adapte oldular? Kaç senedir aynı dükkanı beraber işletiyorlardı, tamam ama sonuçta yeni şehir, yeni mekan. Nasıl hemen uyum sağladılar?
"Defneeeeee! "
Of anne of.
"Geldiiiiiim. "
xxxxxx
"Defne hangi gömlek sence? Mor olan mı? Yoksa siyah - beyaz mı? Ben moru sevdim. Ama diğeri de güzel. Of karar veremedim. "
"Bence de mor daha hoş durdu üzerinde. Onu alalım. Annemler nerede acaba? "
"Ben üzerimi giyineyim de sonra ödemeyi yapıp annemleri buluruz. Sıkıntı yok. "
"Tamam ben kasanın oradayım o zaman. "
"Tamam."
xxxxxx
Rana ödemeyi de yapıp yanıma geldi. Ben de annemi aradım. Bir alt kattaki mağazadalarmış. Ne ara bu kadar iyi keşfettiler acaba? Ama ben sevdim. Samimi bir mekan. O sırada telefonum çalmaya başladı.
"Efendim Çağlar?"
"Naber, nasıl gidiyor Konya turunuz?"
O sırada Rana'ya dönüp azarlamaya başladım.
"Ranacım, niye bu Ankara heyetinin bizim burada attığımız tüm adımlardan haberi var? Hayır, o insanlara ne de sen anlatıyorsun her yaptığımızı? Gece de tam uyuyordum ki Teo aradı. Neymiş efendim, Konya 'da hangi mekanlarda takılmamız gerektiğini araştırmalarına dayalı olarak açıklayacakmış. "
Ben telefonun bu ucunda Rana'ya kızarken Çağlar da Teo 'ya kızıyordu. "Ulan ben sana demedim mi Defne'yi sık boğaz etmek yok diye? Dedim. Sen niye kızı arayıp duruyorsun ki? "
"Her neyse ya. Ne yaptınız şu tercih mevzusunu? Puanlar gelmese bile aşağı yukarı belli sonuçta. Teo 'yu geç, o zengin zaten. En olmadı özele gider de biz ne halt yiyoruz onu söyle bana."
"Benimki çok karışık Defne ya. Yani her an her şey olabilir. "
"Hala mı kararsızlık? "
"Maalesef "
"Ee, tatilde ne yapıyorsunuz? Hadi kızlar adam akıllı tatil yapacaklar , Okan da Paris 'e gidiyor. Teo 'yla sen ne yapıyorsunuz? "
"Biz bu sene Ankara'da sabitiz sanırım. Siz? " dedi Çağlar. Biz de Rana'yla buralarda sürüneceğiz bu gidişle abi be.
"Biz de Konya 'da. "
"Hiç mi gelemezsiniz ya? Hem üniversite için para biriktirmemiz lazım. İş bulmak lazım. Eğlenceli olabileceğini düşünüyorum. Ne dersiniz? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERHABA
Teen FictionBenim ruhum, iyileşmeyi bekliyor. Ben şimdi çok hastayım. Bir merhabaya muhtacım. Bana 'Merhaba' der misin? Yaralarımı sarar mısın ? Benim olur musun? Sana ihtiyacım var. Senin de bana ihtiyacın var ve biz ,biz olmak için yeterince bekledik zaten.