Bölüm 3 : İzin

248 19 2
                                    

Merhaba :) Açıkçası bölüm geç geldi, farkındayım. Bölüme oy verirseniz bence çakzel olur :) Bölüm aralıkları ile ilgili bilgiyi ileriki bölümlerde paylaşırım. İyi okumalaaaarrrrr :D

O sırada bütün gözleri tüm merakıyla üzerime çektiğimi hissettim. Herkes pür dikkat bana bakıyordu.
"Söyle bakalım kızım. "
"Baba, aslında seninle biraz dışarıya çıksak? Orada konuşsak nasıl olur? "
"Gel bakalım. "
Dışarı çıkıp ilerideki banka doğru ilerlemeye başladık.
Etrafta tekerlekli sandalye ile gezintiye çıkmış bir amcadan tutun da, kolundaki pamuğu bastırmaya çalışan ve gözlerinde hala yaşlar olan minik kız çocuğuna kadar her türlü insan vardı. Gözlerim biraz etrafta oyalandı. Adımlarımı hızlandırıp, babamın yanına oturdum.
"Bu kadar önemli olan neymiş Defne? Konuşalım bakalım. "
"Baba, bak söyleyeceğim şeye hemen itiraz etmeni istemiyorum. Sonuna kadar dinle. Olur mu? "
"Devlet meselesi yaptın be yavrum. Haydi söyle artık. Tamam dinleyeceğim. Söz. "
"Baba,  şimdi ben üniversiteye başlayacağım ya hani. İnşallah yani. Diyorum ki, yani sakın yanlış anlama. Kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyorum. Para yetmeyeceği için değil ama, ben de kendi kendime yetmeye çalışmak istiyorum. Bir iş bulsam diyorum. En azından yazın çalışsam? Ne dersin? Bence hiç de fena bir fikir değil. Ha ? Ne dersin?"
Babam uzun bir süre gözlerimin içine baktı. Sanki bir cevap arar gibiydi. Sonra aklına bir şey gelmiş gibi konuşmaya başladı.
"Ben,  yetemediğimi zaten biliyorum. Ama kızım, senin çalışmana müsaade edemem. Biraz idare etmeye çalış canım. Şimdilik. Kısa bir süre için katlanmaya çalış. Okul açıldıktan sonra en fazla 2 ay. Sonra inşallah işler yoluna girer. Biz de yeni bir düzen oturtmaya çalışıyoruz. Biliyorsun. Biraz daha rahatlarsın o zaman. Yani Defne 'm bak ben senin mutl.. "
Babamın titremeye başlayan sesini duyunca kendimi öylesine kötü hissetmiştim ki. Halbuki ben öyle söylemek istememiştim. Sadece daha da rahat oluruz diye demiştim. Ama babam olayın en derinine indi. Ve asıl sorunu ararken karşısına çıkan ilk doğruya inandı.  Sözünü birden kestim.
"Babacım, sen beni yanlış anladın. Yetememek değil ki sıkıntı. Sadece ben yavaş yavaş kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyordum. Sen elinden gelenin en iyisini yapıyorsun zaten. Sen kendini üzme. Ama bana da izin ver, ben de öğreneyim hayatı. İzin ver. Lütfen. "
Babama ikna etmesini umduğum sevimli bakışlar atmaya başladım. İtiraz edecekti. Biliyordum. Ama yine de denemeye değerdi.
"Hayır diyeceğimi biliyorsun."
" Of baba ya. Hem bak, 3 ay buradayım zaten. Bildiğim yerler. Bi sürü arkadaşım var. Babaannem burada falan. Merak etme, sıkıntı çıkmaz yani. "
"Yürü kızım yürü. İçeri girelim. Ben düşüneceğim. Bakarız. Oldu mu? Mutlu musun? "
"Heyt be! Babam benim. Teşekkür ederim. " diyerek boynuna atladım. Ne de olsa bir baba 'bakarız' diyorsa, o iş olmuştur.
"Bakarız dedim Defne. Onaylamadım. "
"Neyse baba, sen düşün. Onayla gitsin. İçeri gidelim haydi. "
Babamın bu konu üzerine düşüneceğimi biliyordum. Hatta emindim. Her ne kadar başta onaylamasa da, sonradan yumuşar.Yani en azından öyle olmasını umuyorum. Beraber odaya gireceğimiz sırada Rana içeriden çıkıyordu. Tam elimi kapının kulpuna atmıştım ki, kapı açıldı. Bir an duraksadık. Sonra bize dönüp "Amca ben Defne 'yi biraz alabilir miyim? Taburcu olacakmış babaannem. İşlemleri halletmeye gidiyorum ben şimdi. Defne de bana yardımcı olsa? " dedi. 
Babam kafasını sallayarak "Hadi beraber halledin o zaman. Biz de aşağı inmeye başlayalım. Doktor kesin olarak ne dedi son kontrolde?"
"İyiymiş amca, sadece bir kaç hafta dikkat edin dedi doktor. Alçı konusunda da haftaya gelin dedi. Çok ciddi bir şey yokmuş şükür. "
"İyi, iyi çok şükür. Kızlar, siz burada olacaksınız ya. Aman dikkat edin olur mu?"
"Amca sen takma, hallederiz biz. " diyerek gülümsedi Rana. Babam da ona baktı ve 'Deli kız ' diye söylenerek içeri girdi.

xxxxxx

Bütün işlemleri halledip banka oturmuş bizimkilerin gelmesini bekliyorduk Rana'yla beraber. Babamla neler konuştuğumuzu anlattım.
"Bak kuzen, bence izin verir. Ben de çalışırım. Bizimkiler dünden razı zaten. 'Çalış da hayatı öğren ' modundalar. Sen hangi sektöre atılmayı planlıyorsun? Onu söyle bana. "
"Rana dalga geçmesene kızım ya. "
"Dalga geçen yok. Sen cidden nerede çalışmayı düşünüyorsun? "
"Bakacağız artık. Ne olursa. "
O sırada bizimkiler kapıda göründü. Biz de ayaklandık.
Babaannemin evine doğru giderken cam kenarında oturmuş etrafı izliyordum. Bi kaç ilan gözüme ilişti. Ve erkek eleman aradıklarını fark ettim. Bayan eleman arayan tek bir dükkan vardı, onda da ben çalışamazdım.
Babamın onayını beklemeden iş ilanlarını karıştırmaya başlasam iyi olurdu aslında. Kabul edecek gibi duruyordu.
O sırada araba yavaşladı.
Aa, biz ne ara geldik ya?  Babam arabayı park ederken ben de anahtarı aramaya başladım. Babaannemin anahtarı hem bizde, hem amcamlarda vardı. Anahtarı bulunca apartmana doğru ilerlemeye başladım. Dış kapının açık olduğunu fark edince ittirerek açtım. Dairenin kapısına yaklaştığımda Rana yanımda belirdi.
Kulağıma eğilerek "Bence izin çıkmış. Öyle duydum " dedi.
"Nasıl ya ? Nereden duydun? "
"Amcamla yengem konuşuyordu işte. Amcam biraz tereddüt etse de kabul edecek gibi. Ben izin aldım bu arada " diyerek göz kırptı. 
"Bak seeenn "diyerek gülümsedim.O da küçük bir kahkaha attı. İçeri girerek ceketimi çıkardım. Direkt olarak koltuğa yayıldım. Sonra tabi bu keyif uzun sürmedi. Evde ekmek kalmamış. Rana da hemen aradan sıyrılmış olduğu için markete gitmek bana kalmıştı. Paramı kontrol edip basamakları ağır ağır inmeye başladım. Yorgun argın, işin yoksa bir de ekmek al.
2 sokak ilerideki markete doğru gittim.
Karşıdan karşıya geçerken yolu kontrol ediyordum. O sırada gözüme bir ilan çarptı. Bir çiçekçi dükkanında kocaman harflerle BAY VE BAYAN ELEMAN ARANIYOR.  yazıyordu. Gerçek miydi bu ya?

MERHABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin