30.

3.1K 183 23
                                    

İki ay sonra (Selçuk'tan)

"Off her tarafım ağrıyor. Şu sınav haftalarından nefret ediyorum." diyen Ahmet'e baktım gülerek.

"Çok çalıştın ya yoruldun kesin."

Bana göz devirip yatağıma oturdu.

"Esma teyze yok mu?"

"Hayır," dedim üstümü çıkarıp dolaptan bir tişört aldım. "Komşuya gitti."

Ona döndüğümde yutkunup üst gövdemi süzmeye başladı.

"Ya..."

"Önüne bak terbiyesiz."

Elimle yanağını sıktım hafifçe.

Ters bir bakış atıp elini boynuna götürdü.

"Selçuk, çok ağrıyor."

Endişeli bakışlarıma karşı yavru köpek bakışları atmaya başladı.

"Arkanı dön."

"Ne?"

Tanıdık gelen sahneyle gülmeye başladım. O zamanları hatırlamak bile kalbimi sızlatmaya yetiyordu.

"Ne gülüyorsun be?!"

"Bir yerden tanıdık geldi mi?"

Kaşlarını hafifçe çatıp düşünmeye başladı. Hatırladığını kızaran yanaklarından anlayabiliyordum.

"Yo."

"Hmm, bana nedense bilerek kahve döktüğün okul gömleğini hatırlatı-"

Suratıma gelen yastıkla cümlem yarıda kesildi.

"Bilerek dökmemiştim." dedi. Yatakta arkası bana dönük olacak bir şekilde otururken ben hala gülüyordum.

Yatağa ilerleyip dizlerimin üstünde oturdum. Ellerimi tişörtünün omuz kısmına koyup masaj yapmaya başladım.

"Selçuk?"

"Hı?"

"O kızla aranda bir şey yoktu değil mi?"

"Yoktu tabii ki. Ama sen o kadar maldın ki her şeyi senin için yaptığımı göremiyordun."

"Üzgünüm Selçuk. Zamanında kalbini çok kırdım." dedi masum bir sesle.

Saçlarına derin bir öpücük bıraktım.

"Sonuç olarak burdasın. Benim yanımda. Eskiyi mallığına verebilir-"

"Romantikliğine tüküreyim Selçuk. O vakumcubaşı dediğin çocuk senden yirmi kat daha romantik."

Kaşlarımı çattım. O vakumcuyu romantik yapan Aras'ı vakumlayıp durmasıydı herhalde. Utanması da yoktu imansızın.

"Hadi oradan! Seni vakumlamıyorum diye romantik olamıyorum herhalde. Hem o Aras'ı mutfaktaki sandalyeden bile kıskanıyor. Bu kadar kıskanç olmamı ister miydin?"

Güldü. "En azından Aras'a hacı demiyor."

"Ya yavrum, yanlışlıkla söyledim onu. Hem onun gibi sana sürekli 'bibiğim' mi diyim? Yapışık herif."

Ellerini tişörtünün eteklerine atıp çıkardı. Beyaz teni gözlerimin önüne serilince dudaklarımı yaladım.

Durduğumu fark edip" Devam etsene. " dedi huysuz bir sesle.

Yutkunup ellerimi çıplak omuzlarına koydum. Parmaklarımla yavaş hareketler yaparken çıplak beyaz tenin büyüsüne kapılmış gözlerime sahip çıkmaya çalışıyordum.

EROS (b×b)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin