EROS (b×b)

28.

Güzelce okuyun💙✨

*****

"Bulutt! Keke bakmayı unutma! Yanmasın." diye bağırdım mutfağa doğru.

"Tamam."

Koridordan geçerken mutfağın yanında olan odamın camını açtım. O sıra gözüm karşı binamızda oturan Gülsüm teyzeyle kızına kaymıştı.

İkisi de fısıldayarak konuşuyor, gözlerini belli bir noktadan ayırmıyorlardı. Özellikle kız camın pervazına yapışmıştı.

Merakla ikilinin bakışlarını takip ettiğimde gözlerim balkonda telefonla konuşan Bulut'u buldu. Üstünde az önce pasta yapmaya çalıştığımız için taktığı önlük ve kısa bir şort vardı.

Kaşlarım çatılırken bir camdaki komşulara bir her şeyden habersiz telefonla konuşan Bulut'a bakıyordum.

Yüzüne gelen saçlarının ön kısmına bir toka tutturunca karşı balkondaki kız bir eliyle annesini dürtükleyip bir eliyle de ağzını kapattı hayran kalmış bir ifadeyle.

Bir de bayıl istersen.

Şuan onun kafasına bir şey fırlatsam kim engel olabilirdi ki? Söz çok ağır bir şey fırlatmayacaktım.

Hissettiğim kıskançlıkla huysuz bir şekilde kollarımı göğsümde birleştirdim.

Etrafı seyreden Bulut'un gözleri benimkilerle birleşince durgun yüzüne geniş bir gülümseme yayıldı. Ben hala kaşlarım çatık bir şekilde bakarken o bir kolunu balkonun korkuluğuna dayayıp beni izlemeye başladı. 

Bir yandan telefonla konuşurken bir yandan gülümseyerek beni izlemesiyle utanarak bakışlarımı kaçırdım. Kendime engel olamayıp gülümsediğimde karşıdakilerin hala pencerede olduğunu gördüm.

Kocamı senin kızına kaptıracağımı sanıyorsan yanılıyorsun Gülsüm hanım. Git o çatlak kızına başkasını bul.

Beni izleyen Bulut'a son bir bakış atıp hızla mutfak balkonuna ilerledim. 

Hayır bu çocuğun sürekli ya dekolteli ya üstsüz gezmesindeki amaç neydi?

Balkona girdiğimde hiç beklemeden onu koluna yapışıp içeriye çekmeye çalıştım. Bir yandan da yüzünde o kurnaz teyzelere has gülüşle bana bakan Gülsüm teyzeye yapma bir gülümsemeyle karşılık vermeye çalışıyordum.

"Bir dakika. Aras bir sorun mu var?"

"İçeri geç sen. Göstercem sana sorunu." dedim Gülsüm teyzeye baş selamı verip.

Bulut bana tuhaf bir bakış attığı sıra kolunu cimcikledim hafifçe.

"Nasılsın Aras oğlum?" diyen Gülsüm teyzeye gülümsedim tekrar.

"İyiyim Gülsüm teyze. Sen nasılsın?"

"İyiyiz hamdolsun. Misafirin mi var?" dediğinde Bulut'a öldürücü bakışlar atıp içeri girmesini sağladım.

O içeri girince röntgenci kızın düşen suratına bakıp sırıttım.

"Öyle Gülsüm teyze. Hadi iyi günler!" dedim geçiştirerek. Mutfağa girdiğimde hızla perdeyi çektim. 

"Allah'ım sen sabır ver." diye söylendim. Arkamdan belime dolanan kollarla huysuzca geri çekilmeye çalışıyordum. İzin vermeyip başını da omzuma yaslayınca pes etmiş bir şekilde omuz silktim.

Ona karşılık vermediğimi görünce kollarını daha da sıklaştırıp burnunu boynuma sürtmeye başladı.

"Mmmh, ne güzel kokuyorsunuz küçük kral."