EROS (b×b)

25.

Güzelce okuyun💚

******

"Kaşımla gözüm yer değiştirmiş bir de gidip yeni gelen pezevenk müdürle uğraşıyorum. Adam manyak çıktı. Herkese tutanak tutmak nedir?! Ahmet'e de üç gün uzaklaştırma verdi oç." dedi Selçuk. Yürümesine yardım ediyordum çünkü kavgada baya hasar almıştı.

"Hak ettin." dedi Bulut umursamaz sesiyle.

Selçuk ona bakıp göz devirdi.

"Hök öttön. Ben olmasam sevgilinin kafasında sandalye kıracaktı biri."

Söylediği şeyle güldüm. "Kim olduğunu bile bilmiyordum."

"Akın şerefsizinin it kopuk arkadaşları işte."

Bulut'un konu açılınca sinirlendiğini anlayabiliyordum. Kavga sırasında orada bulunmadığı için kendini suçluyordu.

"Tamam. Unutalım gitsin. Zaten Ahmet yapacağımız şeyleri fazlasıyla gerçekleştirdi."

Selçuk'un yüzüne yayılan gülümsemeye bakıp sırıttım. 

"Kim için bu kadar efor sarf ettiyse." dedim sırıtmam genişlerken.

"Ondan bahsetmeyi kes lütfen ." dedi. Açtığım kapıdan hızla geçip salona ilerledi.  Arakasından üzgün bir bakış attım. 

Arkamdan belime dolanan kollarla birlikte saçlarıma bir öpücük kondu.

"Onların işleri biraz karışık gibi duruyor. Sen karışma."

Sıkıntılı bir nefes verip başımı salladım. Boynuma ardı ardına bir sürü öpücük kondurduğunda huylanıp arkamı döndüm.

Dudaklarına uzanmıştım ki beni durdurdu.

"Heyy! Ben de öpmek istiyorum."

"Dudağın iyileşince öpersin artık." dedi salona doğru ilerlerken.

"Neee?!" 

Arkasından salona girdim mızmızlanarak.

"Ama kaç güne iyileşeceğini bilmiyorum." dedim kendimi onun oturduğu koltuğa atıp. Telefonuyla ilgilendiğini görünce dibine girdim. Karşı koltukta bizi yüzünü buruşturarak izleyen Selçuk umursamadan kucağına çıkmaya çalışınca izin vermeyerek dizlerini kendine çekti.

"Yaralısın Aras rahat dur."

"Ama-"

"Rahat dur."

Somurtarak koltuğun diğer ucuna oturdum. Sıcakladığımı hissedince elimle kendimi yelleyip açık cama ters bir bakış attım. Soğuk olması gereken hava neden bu kadar sıcaktı ki?

Üstümdeki okul gömleği beni iyice darlarken hızla düğmelerini çözüp odanın bir köşesine fırlattım.

Yanımdaki bütün ilgisini telefona vermiş gibi görünen bedenin gözleri anında beni buldu. Bir süre çıplak üstümü süzüp karşı koltukta uzanan Selçuk'a baktı. Gözlerini yüzüme çıkarıp kaşlarını çattı.

"Neden çıkardın?"

"Sıcaaaak."

Kaşları daha fazla çatıldı. "Senin sıcaklayınca başkalarının yanında üstünü çıkarma alışkanlığın falan mı var?"

"Başşkaları derken kardeş?!" dedi Selçuk. "Sen kime başkası diyorsun?"

Bulut ona ters bir bakış gönderip odanın bir köşesine fırlattığım gömleği aldı. "Arkanı dön sen. Bakma."