31.

2.8K 171 92
                                    

Sj

ŞWMDŞEMDŞEÖD

Bazı sebeplerden dolayı bölüm geç geldi, affedin

Bayramınız mübarek olsunn🌼

Güzelce okuyun 💙

***

Elimdeki poşeti sallaya sallaya Bulut'un evine gidiyordum.

Gerçi o böyle söylememi sevmiyordu. O bizim evimiz diyordu. Aptalca gülümsedim. Bizim evimiz...

Birkaç saattir arkadaşlarımla takılıyordum. Selçuk ve Ahmet'in boynundaki izler ne yaptıklarını fazlasıyla belli ediyordu. Saatlerdir onlara gülüyorduk. Ahmet iki aydır seme olduğunu savunup uke olmuştu.

Poşetin içindeki çikolatalara bakıp bir kere daha sırıttım. Çikolata,  benim hayatımın özetiydi. Çikolata ;  mutluluk, sevgi ve birçok güzel şeyi temsil ediyordu. Hatta en güzel şeyi; Bulut'u.

Evimiz sokağın başında göründüğünde adımlarımı hızlandırdım. Onu çok özlüyordum, ah cidden...

Eve yaklaşmışken gözüm kapıdan çıkan adama takıldı. Olduğum yerde dondum.

Bütün vücudumu bir titreme ele geçirirken arkasından baktım çaresizce.

Yıllar sonra onu görmek fazla tuhaf hissettirmişti. O gözden kaybolduğunda kendime gelebildim ancak.

Bakışlarım Bulut'un evini bulduğunda bir küfür mırıldandım.

O şerefsizin onun yanında ne işi vardı. Hem benim hayatımı hem onunkini mahvedip hala nasıl elini kolunu sallaya sallaya buraya gelebiliyordu.

Hızla arkasından ilerlemeye başladım.

Sarsak adımlarla bir sağa bir sola savrularak yürüyordu.

"Ayyaş piç."

Yakasından sertçe tutup yolun kenarındaki binalardan birinin duvarına fırlattım.

Ağzından acı bir inleme çıkarken gözü beni bulunca şaşkınlıkla beni süzmeye başladı.

Alayla güldüm. "Tanıdın mı beni?"

Yaşlanmıştı. Çok değil ama eski dinç halinin aksine daha yorgun görünüyordu. Simsiyah saçları seyrekleşmişti. Yakışıklı yüzü artık o kadar göz önünde durmuyordu.

Bazı fiziksel özelliklerimi ondan aldığım için midem bulanıyordu. Bulut yüz hatlarım onu çağrıştırmasına rağmen beni tüm kalbiyle sevmişti. Karşımda duran insan dışı varlığa rağmen sevmişti beni.

"O-oğlum? Sen... Ne kadar büyüm-"

Yüzüne indirdiğim yumrukla cümlesi kesildi.

Kahkaham karanlık sokağı doldurdu.

"Dalga mı geçiyorsun şerefsiz herif!? Annemle birlikte beni bir köşeye atıp gittiniz. Evde tek başımayken neler yaşadım haberin var mı?!"

Bir elini vurduğum yanağına götürüp yere bakmaya başladı.

"Hadi beni insan yerine koymadın. Ya o?"

Sertçe yakalarını tutup duvara çarptırdım tekrar.

"O melek gibi çocuğa nasıl yaparsın!?"

Şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Senin o ibneyle ne işin var?"

"Sensin ibne.  Eğer seni bir kere daha Bulut'un etrafında göreyim o zaman yemin ederim ki ölürsün. Gebertirim seni. Duydun mu!?"

Gözüm dönmüştü resmen. Kafasını bir kere daha duvara vurdum.

EROS (b×b)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin