DAD | TAESOO

11

Lüks bir otele gelmiştik. Taehyung kapımı açtı. Çıkmayınca eğilip bana baktı. Kapıyı sertçe çektim. "İlerler misiniz lütfen." dedim. Şöför hiç hareket etmedi. Bekle. "Yoongi?!" dedim. Sırıtarak bana baktı. "Sen neden taksi şoförüsün?" dedim. Güldü ve "Biraz eğlenelim dedim." dedi. "Hiç eğlenceli değil!" dedim ve sinirle arabadan çıktım. "Taehyungne dersen de biz gideceğiz yani boşuna konuşmuş olucaksın ama genede dinliyorum." dedim.

"Jennie zaten oraya gidiyordu bende sizin orda olduğunuzu biliyordum. Sadece Jennieden küçük bir yardım istedim." dedi. Güldüm ve "Sen niye gelmedin Jennie yerine?" dedim. "Çünkü size bağlanmaktan korktum." dedi. "Neden korktun? O kadar mı kötüyüz?" dedim. "Çünkü ailemi üzmek istemedim." dedi. Omuz silktim ve bagajı açtım. Yoongide çıktı arabadan. "Gitme." dedi Yoongi. "Sana ne bundan." dedim ve valizlerimi çıkarttım. Taehyungun arkasına geçti ve onu bana itekledi. "Çünkü ikinizde bir birinizi seviyorsunuz." dedi. "Taehyungu ne kadarda sevmesem bu çocuk babasız mı büyüsün?" dedi Yoongi. "Babasız büyümeyecek." dedim. "O ne demek?!" dedi Taehyung.

"İstediğin zaman gelip görebilirsin." dedim. "Ee tabii istemende lazım." dedim. Bir taksi geçiyordu. Taksiyi durdurdum. Şöför valizleri görünce arabadan indi. Taejinin oturduğu taraftaki kapıyı açtım ve Taejiyi kucağıma aldım. "Nereye?" dedi Taehyung. "Kalabileceğimiz bir yere." dedim. "Burda kal." dedi. "Yani kalın. Çocuğumu öyle kötü yerlere götürmeyeceksin değil mi?" dedi ve Taejinin saçını okşadı. "Götürmeyeceğim." diyip taksiye bindim.

Taehyung ve Yoongi arkamızdan bakıyordu. İnternette bir otel bulmuştum oraya gidecektik. Küçük ve eskiydi. Zaten bir gece iki gün kalıcaktık. Uçağımız akşamdı. "Anne babamı istiyorum." dedi Taeji. "Taeji sırası değil." dedim. "Neden kavga ettiniz?" dedi. "Seni ilgilendirmez." dedim. "ANNE!" diye bağırdı. "BABAMI İSTİYORUM! O DA BİZLE GELSİN!" diye bağırmaya devam etti. "Taeji sus artık!" dedim sert bir sesle. "BANA NE!" diye bağırıyordu. Taejiyi kucağımdan indirdim ve yanıma oturtum. Kemerini bağladım.

Gözlerimin dolduğunu fark etmiştim. Kafamı yana çevirdim ve elimin tersiyle sildim. Gözlerimi tavana diktim ve kirpiklerimi kırpıştırdım. Taeji hala bağırıyordu. "TAEJİ YETER SUS!" dedim ağlamaklı sesimle. Neden ağlıyordum şimdi? Belkide sevdiğim adam hep beni salak yerine koyup arkamdan işler çevirdiği içindir. Taejide susmuştu. Bu kadar sinirlenmeseydim gene Taehyung üzülür diye bir şey yapmayacaktım. Sadece trip atıcaktım ama hakketmişti bunları. Zaten Taejiyi istese görebilirdi. Belkide beni kullanamadığından sinirleri bozulmuştur ve bu yüzden kalmamı istiyordur.

Lise yıllarıma bakıyorumda gerçekten Taehyung beni sevmemişti ve kullanmıştı. Oğlunuda kullanmak istiyordu. Kullanıcak bir şeyi kalmamıştı artık. Bizi rahat bırakmaları gerekiyordu.

Otele yerleşmiştik. Taeji zaten uyumuştu. Odanın kırmızı kapısı çaldı. Oda çok küçüktü. Odada küçük bir dolap ve çift kişilik bir yatak vardı. Yatakta duvarlara değiyordu. Kilidi açıp kapıyı açtım. Suhoydu. Yataktaki Taejiye baktı sonra bana. "İstersen dışarda konuşalım." dedi. "Senle konuşacak bir şeyim yok." dedim. "Pislik yaptım biliyorum özür dilerim sadece konuşucağız. Hatta aramızda 1 metre olucak." dedi. Odanın anahtarını alıp odadan çıktım. "Ne istiyorsun?" dedim. "Beni babaannem gönderdi. Size göz kulak olucakmışım." dedi. "Bizim buna ihtiyacımız yok." dedim. "Jisoo Taehyungun böyle biri olduğunu biliyordun yalanlarını biliyordun. Şimdi neden bu kadar kızıyorsun?" dedi Suho.

"Çünkü beni gene aptal yerine koydu." dedim. "Neyse Suho babaannene söyle böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Daha öncede sizsiz yaşıyorduk." dedim ve odama girip kapıyı kapattım. Kapıyı kitledim ve Taejinin yanına uzandım. Canım sadece ağlamak istiyordu. Keşke başkasına aşık olabilseydim. Belki o zaman bu kadar acımazdı.