5

699 58 2
                                    

Akşam olmuştu. Taeji bahçede koşturuyordu ve Roseyle oynuyordu. Jisoo Taejiyi izliyordu arada gözlerimiz kesişiyordu. Suhoda Jisooya bakıyordu. Gözlerini oyucaktım onun. Jisooyu süzdüm gene. Hırkasıyla önünü kapatmıştı. Üşümüştü galiba. Arkamdaki şalı aldım ve ona doğru yürüdüm. Arkasından şalı sardım omuzlarına ve ona arkasından sarıldım. Şaşkınca bana baktı. Yüzlerimiz şu an çok yakındı.

Gözlerim kalp şeklindeki dudaklarına kaydı. Kafasını önüne çevirdi. Arkasına oturdum. Bacaklarımın arasındaydı. Sırtınını bana yasladı. Hafifçe gülümsedim ve Suhoya baktım. Sinirli gibiydi. Bana bakınca sahte bir gülümsemeyle önüne döndü.

Taeji hala koşup oyun oynayabiliyordu. Rose kendini yere attı ve "Yeter be!" dedi Rose. "Bacağım kadar çocuksun ne bu enerji." dedi Rose. Hafifçe güldüm. Gözlerimi Jisooya çevirdim. Dışarıdaki koltukta uzanmıştık. Eli karnımdaydı kafasıda. Galiba uyuyordu. Kahverengi saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdım. Evet uyuyordu. Suhoya baktım ve "Şurdaki şalıda versene." dedim. Beni duymazdan gelince dudağımın ucuyla güldüm. "Oğulum şurdaki şalı verir misin." dedim. Taeji koşarak şalı aldı ve bana verdi.

Diğer şalıda Jisoo'nun üstüne örttüm. Taeji koşarak Rosenin üstünden atladı. Suhoyla gülüyorduk. "Taeji!" diye bağırdı Rose çünkü havuza düşmüştü. Jisoo iki elinide bacağıma koydu ve koltukta doğruldu. Roseye doğru baktı. Kahverengi uzun düz saçları dağılmıştı. "Ne oldu?" dedi Jisoo ve bana baktı. "Taeji Roseyi havuza itti." dedim. Taejiye baktı ve ayağa kalktı. Hizmetçiler koşarak havlu getirmişti. Jisoo Rosenin çıkmasına yardım ediyordu. Taeji Jisoo'nun bacağına dokunca Jisoo ona baktı.

Jisoo azarlama moduna geçmişti. Taeji sinirlenmiş olucakki Jisooyuda havuza itti. Suhoyla gülme krizine girdik. "NE GÜLÜYORSUNUZ YA!" diye bağırdı Jisoo. "Sen beni odada bekle." dedi Jisoo Taejiye bakarak. Taeji koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı. "Bana kızıcak baba." dedi. "Tabii kızıcam!" dedi Jisoo ve havuzun merdivenine doğru yüzdü. Rose havuza tekrar atladı. "Havuza girmek ister misin?" dedim. "Annem izin vermez." dedi.

Taejiyi kucağıma aldım ve havuza koştum. "SAKIN TAEHYUNG!" diye bağırdı Jisoo. Taejiyle havuza atladık. Bana sarıldı Taeji ve "Ben yüzme bilmiyorum." dedi. Elimi ona sardım. Vücudu elim kadardı zaten. Jisoo buraya yüzüyordu. "Size inanmıyorum." dedi annem. "Kıyafetlerinizle mi girdiniz havuza! Çocuk hasta olucak çocuğu çıkartın." dedi annem. Annemden beklenmedik hareket. Roseye baktığımda havluya sarılmış olanları izliyordu. "Ne ara çıktın sen?" dedim. "Biraz önce." dedi. Ayaklarım yere basıyordu ama Jisoonun basmıyordu. "Oğlum kime diyorum ben!" dedi annem. "Çocuk hasta olucak." dedi annem. Taeji gülerek bana bakıyordu.

Benden bu kadar masum ve tatlı bir şeyin çıkması şaşırtıcı. "Eğleniyoruz biz." dedim. "Yarın hasta olsunda gör sen eğlenmeyi. Ben seni eğlendireceğim." dedi Jisoo ve Taejiyi kucağımdan alıp merdivenlere doğru yüzdü. Taejiyle havuzdan çıkmışlardı. Annem elindeki havluyu Taejiye sardı ve bana baktı. "Sorumsuzlar!" diyip Taejiyi kucağına aldı ve içeri girdi. Suho elindeki havluyu Jisoonun arkasından Jisooya sardı. Jisoo ona döndü. Havluyu tüt ve ileri gitti. "Sağol." dedi.

Herkes içeri girmişti. Büyük camdan Jisoo ve Suhonun konuştuğunu görebiliyordum. Üstümdeki siyah sweetheart'ü üstümden çıkardım ve sinirlice ileriye attım. Yere tutunarak havuzdan çıktım. Hızlıca içeri girdim. Jisoo beni görünce yanıma geldi ve elindeki havluyu bana uzattı. "Sağol aşkım." dedim ve dudağına küçük bir öpücük kondurdum. "Ben odadayım." dedim ve merdivenlere doğru yürüdüm. Merdivenlerin yarısını çıktım ve duvarın arkasına saklandım.

"Taehyungla gerçekten berabermişsiniz." dedi Suho. "Evet... Seni üzmek istemiyorum ama Taehyungla bir birimizi seviyoruz ve bizim bir çocuğumuz var." dedi Jisoo. Suho ona yaklaştı. Duvarla arasında kalmıştı Jisoo. Korktuğu burdan gözüküyordu. Suho elleriyle Jisoonun gitmesini engelledi ve Jisoonun dudaklarına yapıştı.

Ben bunu gebertirim. Hızlıca merdivenlerden indim. Suho hemen çekildi. "Ne yapıyorsun sen!" dedim ve yumruğumu suratına geçirdim. "Kuzen dur." dedi. "Ne duracağım ya! İkinci oldu!" dedim ve yumruğumu tekrar suratına geçirdim. "Oğlum ne yapıyorsun?!" dedi annem ve kolumdan tutu. Suho yerde yatıyoru ve kanayan burnunu tutuyordu. "Siktir git bu evden ve bir daha gelme!" diye bağırdım. Hızlıca yerden kalktı. "Burası sadece senin evin değil Taehyung!" dedi. "Yaptığını herkes öğrensin o zaman." dedim.

Anneme döndüm. Babam, amcamlar toplanmıştı hepsi. "Sevgili yeğenin sevgilimi rahatsız ediyor!" dedim. Annem anlamazca bakıyordu. Jisoo söylemem için bana bakıyordu. Tekrar yumruğumu suratına geçirdim ve Jisoonun elini tutum sıkıca. Brlikte yukarı çıktık. Odaya girince yüzünü ellerim arasına aldım. "Özür dilerim." dedim. "Bir daha olucağını düşünmüyordum." dedim. Ağlamaya başladı ve bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Kahverengi saçlarından öptüm ve saçını okşamaya başladım. "Gidicek burdan söz veriyorum." dedim. "Babaannemde her şeyi biliyor." dedim. Göz yaşları göğüsümü ıslatıyordu.

Odamın kapısı çaldı ve açıldı. "Ne oluyor?" dedi Rose. "Bu arada Taeji uyudu." dedi. "Yok bir şey." dedim. Jisooya baktı ve 'emin misin' bakışı attı. "Çık hadi sen." dedim. Kafasını salladı ve çıktı. "Şey istersen uyuyalım?" dedim. Ama bu pozisyondan ayrılmayalım.

BÖLÜMÜN SONUNA GELDİN.
BÖLÜMÜ OYLAMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN.
UMARIM BÖLÜMÜ SEVMİŞSİNİZDİR.

DİĞER KİTAPLARIMADA GÖZ ATABİLİRSİNİZ.

DAD | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin