50. Bölüm

606 108 51
                                    

Selam! Nasılsınız? Sık sık bölüm attığım için finallerimden dolayı ara vermiştim sanki aylardır atmıyor gibi hissettim şu an. Finallerim bittiği için buraya artık daha fazla vakit ayırabileceğim. Hemen bölüm yazıp sizi de bekletmeden yayımlamak istedim bu yüzden. Umarım beğenirsiniz.

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmazsanız sevinirim. Nerelerde üzülüp, hangi kısımlarda mutlu olup güldüğünüzü görmek beni mutlu ediyor! Birkaç tane olsa bile yorum yaparsanız mutlu olurum...

İyi okumalar!

.

.

.

Babam sabahın erken saatlerinde kalkmış ve açtığın televizyonun sesini sona alarak evde huzurla uyumaya çalışan herkesi uyandırmaya karar vermişti. Tabii bu durumda huzurla uyumaya çalışan tek kişi bendim. Hoş, bu evde huzura dair bir şey bulmayalı da uzun zaman olmuştu.

Babamın televizyonla meşgul olmasını, sevgilisinin de mutfakta kahvaltıyla uğraşmasını fırsat bilip selam sabah vermeden kendimi duşa attım. Duştan çıktığımda hızlıca giyindim ve evden kaçta çıkmam gerektiğini sormak için Umut'a yazdım.

09.57

Kerem: Günaydın aşkım

Umut: böyle ayan günü s2m

Kerem: Ne oldu yine

Umut: ne oldusu mu var sabah sabah kemo almaya gidiyorum

Kerem: İyileşmen için ama

Umut: iyileştim şu an

Tatsızdı ve ters tarafından kalktığı belliydi. Bugün normalde olduğumdan daha dikkatli olmam gerektiğini fark etmiştim. Zaten sinirli ve gergin olduğunu düşünerek onu daha da germemek için elimden geleni ardıma koymamalıydım.

09.59

Kerem: Kaçta çıkayım evden

Umut: geç kalktığımız için geç kalmamak için şimdi evden çıkıyoruz

Umut: seni bekleyelim dedim ama yetişemeyiz dedi annem

Umut: direkt hastaneye gelsen olur mu

Kerem: Olur aşkım otobüs önünde indiriyor zaten

Umut: tamam çıkıyoruz biz şimdi

Umut: danışmanın orada bekleriz

Kerem: Bensiz girme

Umut: giremem zaten

Umut: sensiz girmek istemediğim için gelmeni istiyorum

Kerem: Tamam ben şimdi çıkıyorum evden

Umut: tamam

Kerem: Öptüm

Saat on olduğunda evden çıkmıştım. Durağa vardığımda onu beş geçiyordu ve şanslıydım ki daha soluklanmaya fırsat bulamadan otobüs gelmişti. Binip kulaklıklarımı taktım ve otobüsün yavaş bir şekilde hastaneye gitmesini izledim. Saat on buçuğa yaklaştığında otobüsten indim ve koşar adımlarla hastaneye girdim. Umut ve annesi oradaydı.

"Yetiştin," dedi Umut bana bakıp gülümseyerek. Zoraki bir gülümseme olduğunu biliyordum, hissedebiliyordum çünkü onu her zaman gerçekten gülerken gördüğüm için sahtesini yaptığında aradaki farkın farkına varmam kolay oluyordu.

Son Defa - Texting // boyxboy [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin