28. Bölüm

962 152 54
                                    

Selam! Çok güzel soft ve birazcık da üzücü bir bölüm oldu sanırım çok beğendim. Umarım siz de beğenirsiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmazsanız sevinirim çünkü Son Defa 6k olmak üzere! Şimdiden teşekkür ederim, iyi okumalar!

.

.

.

Uykumdan uyanmama yol açan şeyleri sevmezdim. Alarmım çaldığında güne lanet ederek gözlerimi açardım. Biri aradı diye uyandığımda arayana küfrederek telefonu kapatırdım. Babamla sevgilisinin gürültüsüne uyandıysam yastığı başımın altından alıp suratıma yerleştir, sesin azalması için yalvarırdım.

Ama bugün, diğer günlere kıyasla farklıydı. Kulağıma işleyen sıcak nefes tüylerimi ürperttiği için gözlerimi açmıştım, fakat hava hala karanlıktı ve bunun güneşlikleri kapalı olan pencereyle alakası yoktu, güneş daha doğmamıştı. Başımı hafifçe çevirip yatağın yanındaki komodinin üstünde duran dijital saate baktığımda henüz gecenin üç buçuğu olduğunu gördüm.

Gözlerimi tekrar kapattım. Kendini üzerime yerleştirmiş olan Umut her ne yapıyorduysa daha fazla yapmasını istiyordum, mayışmış ve uykulu olduğum için hislerim uyuşmuş olur sanıyordum ancak tam tersine daha da tetikte olduklarını anlamam da uzun sürmedi. Umut nefesini kulaklarımdan alıp da boynuma yönlendirdiğinde sıcak nefesini soluduğu ağzındaki dudaklarla da buseler kondurmaya başlamıştı. "Saat sabahın üçü," dedim mırıldanarak, uykulu olduğum için sesim ölümüne kalındı ve titriyordu.

"İki haftamız var," diye fısıldadı kulağıma doğru. "Ve ben aylardır başıma gelmeyen bir şeyle karşı karşıyayım."

Gözlerimi açıp Umut'un gülümseyen yüzüne baktım. Kollarını göğsüme yerleştirip bastırarak kendini doğrulttu ve karşımda dik bir şekilde durmaya başladı. Hava karanlıktı, gecenin bir yarısındaydık, ama kıvrımlı ve parlak teni öylesine parlıyordu ki gözlerime inanamıyordum. Elimi onun vücudunda gezdirmeye başlarken gülümsedim. "Neymiş o?" diye sordum, sesim hala kalındı ve bu beni rahatsız ediyordu. Nedeni yoktu.

Umut, üzerinde gezdirdiğim elimin üstüne kendi elini yerleştirdi, başını arkaya yatırırken elini hareket ettirdi ve benim elim de onun emrine amade oldu, bedeninin altına doğru indi ve kasıklarından sonrasına ilerledi. Umut... heyecanlıydı.

Hala zar zor açık tutabildiğim gözlerim aniden fal taşı gibi açıldı. Elimi tekrar aldım ve Umut'u ensesinden tutup kendime çektim, bana yakın olmasını istiyordum ve eğer annesi hala uyanıksa konuştuğumuzu duymamış olacaktı. "Mümkün mü böyle bir şey?" diye sordum ben de kendi heyecanıma kapılırken.

"Hayır, değil," diye dalga geçti. "Rüya görüyorsun."

Ensesindeki elimi yanağına götürüp kulağını avucumla örterken dudaklarımın da onun dudaklarını perdelemesine izin verdim, öpücüğümüzün arasında ağzımdan "Sen zaten bir rüyasın," kelimeleri döküldü. "Gerçek olamayacak kadar güzelsin."

Umut'un elleri boynumda gezerken benim ellerim onun belinde hareket ediyor, süzülüyor ve kalçasına kayıyordu. "Şok olacaksın," dedi gülümseyerek. "Hissetmiyorum orayı."

"Elimin orada olduğunu nereden biliyorsun o zaman?" diye sorduğumda sahiden şaşkındım.

"Kaba bir tahminde bulunmak istedim." Kendini üzerimden kaldırdı, beni kenara ittirdi ve sırtüstü bir şekilde yatakta uzandı. Elleri pantolonunun fermuarıyla düğmesine ulaştığında kendini serbest bıraktı ve benim onu izlememi seyretmeye başladı. "Her zaman böyle bir şey yaşamıyorum, tamam mı?"

Omuzlarımı silktim, gülümsüyordum hala. "Bir şey demedim ki."

"Gözlerin konuşuyor!" Tebessümle sessizce bağırıyordu. "Düşünecek olursam aylardır böyle bir şey olmadı."

Son Defa - Texting // boyxboy [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin