V. BENİM EVİM, ONUN ŞEHİRİ

17 3 0
                                    

Tolga'yı saniyeler içinde görüp kaybetmemin ardından bir şeyler yapmalı ve onu kendime doğru çekmeliyim diye düşündüm. Boluya varmama yaklaşık bir saat kalmıştı. Geri evime dönmek, Tolga'yı görmek istiyordum ama elimden bir şey gelmiyordu. Depresif bir şarkı açıp kafamı tekrardan cama yasladım. Bir saatin sonunda otogara gelmiştik, sakince otobüsten inip valizlerimi almak için bagaja ilerledim. Bagajın önünde halam duruyordu. Beni karşılamaya gelmiş. Sıkı sıkı sarıldım halama. Tam valizlerimi alacaktım ki telefonum çalamaya başladı. Arayan Tolgaydı. Halama annemin aradığı ve valizleri almasını söyledim. Halamın yanından uzaklaşıp hızla telefonu açtım.
"Efendim"
"Ohoo, nerdesin kızım. Geldim sizin evdeyim, köye gidecek zaman mıydı?"
"Gelmeyi planlıyordum, âni bir karardı zaten." Dedim yarım bir ağızla.
"Of be kızım sırf seni görmek için gelmiştim."
"Ben seni gördüm ki yolda."
"Ahahahhaa öyle mi? Nerede gördün ki?"
" Otobüsteydim işte, camdan bi baktım sen."
"Vay be kızım şansa bak, neyse babam çağırıyor. Tekrar ararım kuzen, kendine dikkat et."
"Görüşürüz."
Telefonu kapatınca hızla halamın yanına döndüm valizlerimi almış beni bekliyordu. Valizimi elinden alıp koluna girdim ve arabaya doğru yürümeye başladık.
Yaklaşık 10 dakika arabaya yürüdük, 10 dakikanın sonunda Servet eniştemi gördüm. Valizimi elimden alıp güler yüzle halama;
"Ah be hanım, güzelim kıza valiz mi taşıttın."
"Yok canım, kendi aldı elimden."
Bir anda sohbetlerine dahil olma isteği belirdi içimde ve gülerek;
" Ahh ahh sorma enişte, yoruldum dedim yine de almadı valizi elimden."
Halam sözlerimin ardından büyük bir kahkaha patlattı.
"Hadi bakalım canlar, arabaya bininde evde konuşalım."
Kafamla onaylayarak arabanın kapısını açıp arka koltuğa oturdum, halam ön koltuğa oturmuş sıkılmayayım diye radyodan şarkı seçmeye çalışıyordu. Eniştem valizimi bagaja yerleştirip şoför koltuğuna oturdu ve arabayı çalıştırdı. Ev ve otogar arası yarım saat kadardı. Halam ve eniştemin sohbetini o kadar çok seviyordum ki radyoya gerek kalmamıştı. Sohbete dalınca, anneme indiğimi haber vermediğimi hatırladım. Hızla anneme çoktan indiğimi, şu an halamlara gittiğimizi mesaj olarak gönderdim.
Arabada sessizlik olmuştu, bir anda boş bulunarak halama dönüp;
-Hala sence Tolga nasıl biri?
Cümlemin ardından halam bana dönerek, içi boş bir bakışla;
-Neden soruyorsun canım?
-Sanırım babam görüşmemizi istemiyor, kötü biri olduğu için mi?
-Ah hayır canım, abimin vardır öyle huyları. Tolga görebileceğin en iyi çocuktur. Merhametlidir bir kere, elinden gelenin fazlası kadar yardım etmek ister. Iyi kalplidir asla kalp kıramaz.
-Ciddi misin?
-Tabi ki ciddiyim. Oturduğumuz mahalleye gidince anlarsın zaten. Ne gençlerin ne de yaşlılarının dilinden düşmez Tolga. Yardım etmediği kimse yoktur buralarda.
- Vay be ne güzelmiş.
Cümlemi bitirip arkama yaslandım. Halamda önüne dönmüş eniştemle kendi aralarında konuşuyorlardı. Bu kez doğru kişiye aşık oldum diye düşünüyordum. Kimseyi kırmıyorsa, beni de kırmaz ve hislerime karşılık verir diye düşündüm. Gözlerimi kapadım ve Tolgayla kendimi hayal etmeye başladım. Günün yorgunluğuyla hayal kurarken uyumuşum. Halam beni uyandırıp eve geldiğimizi söyledi. Arabadan inip derin bir nefes aldım ve etrafa bakınmaya başladım.
Kapının önünde birkaç yaşlı teyze oturmuş örgü örüyordu, hepsi bir ağızdan halama dönerek;
-Tolga oğlumuz ne zaman geliyor?
-1 hafta sonra dönecek, biraz özleyin bakalım.
Dedi gülerek.
Halam önden bende arkasından eve girdik, birkaç dakika sonra da eniştem valizlerimle geldi. Valizimi alıp direkt kalacağım odaya götürdüm. Ardından banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Salona döndüğüm zaman, eniştem koltuğa uzanmış televizyondan belgesel izlemeye başlamıştı bile. Mutfağa halamın yanına gittim ve yorgun bir sesle;
-Hala benim çok uykum var biraz uyuyacağım akşam yemeğe uyandırırsın beni olur mu?
-Olur kuzum olur. Git uyu sen.
Halamın sözlerinin ardından kaldığım odaya gittim. Annemi arayıp yorgun olduğumu, biraz uyuyacağımı söyledim ve telefonu kapatıp uyudum.
Birkaç saatlik uykunun ardından telefonuma gelen mesaj bildirimleriyle uyandım. Tolga'dan milyonlarca mesaj vardı.
Tüm bunlar bir şaka olmalıydı. Onu görmek için gün sayıyorum. Şu an o benim evimde, benim yatağımda uyuyor. Ben, onun şehrinde, onun mahallesinde zaman geçiriyorum. Bu işte bir terslik vardı. Gerçekten hep böyle olacak ve ayrı mı kalacaktık?...

  Bölüm şarkısı: Majeste/ Aşk dediğin

İMKÂNSIZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin