"Bekle, Mert biz neredeyiz?" dedim, o da etrafa bakıyordu hızlıca. Sonunda "Argh, bilmiyorum." deyip hem kendisini hem beni geçiştirmişti. Düşünmeye başladım. O anda kafamda şimşekler çaktı.
Biz... Mucizenin dünyasına bilinmeyen bir şekilde gelmişti...
Bu bölüm karakterleri koyacağım demiştim. Öncelikle karakterleri koyup başlayalım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aww Theo ♡-♡ Mert'e aslında Manu Rios koyacaktım fakat Theo daha yakışıklı ciddiyim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Theo'ya birazcık benzeyen fakat Theo kadar mükemmel olmayan kızımız.
---------------------------------------------------------------------------------------------- İçimden gelen bir kalkma isteğiyle gözümü kırpıştırarak uyandım. Sanki değişik gelen bir şey vardı ama... yoktu. Komodinimin üstünden su şişemi kapıp ağzını açtım. Kapağı camın önüne koyup balkona çıktım. Bir elimle su içip bir elimle demirlere yaslandım (hafifçe) Gözümü sağa çevirmemle su boğazıma kaçtı.
"Ay öhö öhö."
Arkadaki koltuğa oturup kafamı geriye yatırdım, birkaç kez yutkununca geçti. Su şişemin ağzını kapatıp odamın kapısına yöneldim. Kilitlemişim. Kapının kilidini açıp yan odaya geçtim.
"Oha, senin burada ne işin var ya"
"Ne bileyim ben sabah kalktım buradaydım" "Balkonun güzelmiş bu arada"
Balkona çıktı. Ben de peşinden. Aklıma bir soru takıldı, bilir herhalde deyip sordum.
"Bekle, biz neredeyiz?" dedim, o da etrafına bakınıyordu. En sonunda "Argh, bilmiyorum" deyip ikimizi de geçiştirmişti. O an kafama dank etti.
"Paristeyiz"
"Komiksin"
"Ciddiyim! Paristeyiz!"
Gözlerini büyüterek dışarı baktı.
"Yok ya değilizdir Pariste"
Çenesinden tutup Eiffel Kulesi'ne çevirdim.
"Evet değiliz bak bu da çakma Eyfel kulesi"
"Yuh, nasıl geldik biz buraya"
"Ne bileyim" deyip içeri geçtim. 10-15 adım arkamdaydı. Salona girdiğimde köşede iki çanta gördüm. Biri siyah biri griydi. Siyah ve mükemmel olana parkenin üstünde kayarak koştum. Mert ise gri olana gitti. (çantaları boşverin)
Çantaların, daha doğrusu benim çantamın içinde ihtiyacım olan şeyler vardı. Birkaç şey daha da. Kimlik ve... okul değiştirme belgesi? (anlayıverin)
Lilian Pretsch? Wow, 8 kasım doğumluymuş. Akrep burcu, bayılırım. Bir saniye, kimliğin fotoğraf kısmında benim resmim vardı. O sırada mırıldanan Mert'in sesini duydum.
"Isaac Pretsch, 8 kasım."
Bekle, Isaac Pretsch mi demişti o? Nasıl buradaki soyadımız ve doğum tarihimiz aynı olabilirdi? Ayağa kalkıp parmak uçlarımda Mert'in yanına gittim. Dikkatini elindeki kimliğe vermişti. Yavaşça kulağına eğilip "BÖ" dediğimde nasıl attığı anlaşılamayan bir çığlık atmıştı.
"Salak ödüm patladı."
"Üzgünüm Isaac. Bu arada ben Lilian."
"Lilian mı?"
"Öyle yazıyor kimliğimde. Fotoğraftaki sensin, bak. Galiba buraya gelirken adımız soyadımız doğum tarihimiz vesaire vesaire değişti ve artık... ikiziz!?"
"Ciddi misin, bir bu eksikti"
"Maalesef ciddiyim, bu arada çantada okul değiştirme belgen var mı, gidip liseye kaydolalım çünkü 2006lı gözüküyoruz."
Selamm nasılsınız? Umarım iyisinizdir, düşük moralli olmanızı istemem. Karakterler çok iyi bu arada, sizce? Teen Wolf seviyor musunuz & izliyor musunuz? Ben çok severim. Karakterleri de mükemmel, Theo ve Stiles 😩
Bu arada bölüm nasıl? Biraz kısa olduğunun farkındayım. Daha sonra bölümler uzayacak tabi, için rahat olsun. Şimdi konuların başlarındayız, tam açılmaya çalışıyorum. İyi wattpadler 🌷
