Medyayı açın çünkü lazım olacak.
İyi okumalar umarım beğenirsiniz. Ayrıca vote istiyorum artık.
----------------------------------------------------------------------------------------------
"Bak şimdi Mert, ne yapacaksın biliyor musun?"
"Aslında biliyorum ama merakımdan sormak istiyorum. Ne yapacağım?"Sphagettileri ikiye kıracaksın ben de tavuk doğrayacağım. Bak tavuk doğrama görevi de verebilirdim. Şimdi makarnaları kır."
"Önlük takmama gerek var mı?"
"Sence Mert var mı gerek? Gören de et kesiyorsun sanacak yeminle. Kır şunları, kır."Yampiri yampiri kırmasına rağmen tavukları doğramaya devam ettim küp küp. Eli alışmış artık, daha düzgün kırıyordu ben de tavukları doğramayı bitirmiştim. Tavayı çıkarıp altını yaktım. Tereyağını eritmeye başladım. Tavukları attım ve karıştırmaya başladım tahta kaşıkla. Mert de kırmayı bitirmiş, kırdıklarından kemiriyordu.
Makarnaları ocağa koydum suyuyla beraber. Tuzunu ve yağını da ekledim, tamamdır.Tavuklar tamamen kavrulduğunda köri, karabiber ve tuzu koydum. Makarnalar haşlanmıştı bile, altını kapatıp süzgece koydum. Mert de arkadan şarkı dinliyordu (medyadaki şarkı, saygılar) ve eşlik ediyordu. Bir de dans... Dünyada bilmem kaç milyar insan var -galiba 7 fakat konumuz bu değil- ama bir akıllısı beni bulmuyor 😭
Tavukları ve makarnaları farklı bir tencereye aldım ve o tencerenin içine boşalttım. Kremasını da döküp biraz daha köriledim, şimdi tamamen körisine bulamalıyız. (çaktırmayın size körili tavuklu makarna tarifi verdim)
Karıştırdıktan sonra şarkı dinleyip mal mal hareketler yapan Mert'in yanından sıyrılıp tabakların olduğu dolabın yanına gittim. Ardından çok mükemmel iki makarna tabağını aldım, bu ikisini kim yaptıysa elini ayağını öpmek istiyorum çünkü çok güzeller...
(şöyle takdim edelim wahahaha çok güzell bayıldım)
Bu iki harika mükemmel ya da her neyse tabakları tezgaha koyup iki tane de meşrubat bardağı çıkardım. Bunların da deseni çok güzel, bu kadar harika mükemmel şey üretiyorlar ve benim daha yeni haberim oluyor. Saçmalık.
(neden bu kadar mükemmelsiniz ve neden bende sizden yok ya)
Bardaklara kola doldurup masaya koydum, salak salak dans eden Mert'i omzumla kenara itip masaya gittim. Çatal-kaşık falan da yerleştirdikten sonra peçeteleri koydum (peçeteler desensiz tamam mı YUHIRJFMDFIUFGWLOO) ve peçeteleri koymamın ardından tabakları da masaya yerleştirdim. Son olarak makarnaları tabağa yerleştirdikten sonra benim aşırı zeki arkadaşımın kulağından kulaklıkları çekip "YEMEK HAZIR!" diye bağırdım. Yaşasın kötülük.
"Bağırmana gerek yoktu, biliyorsun değil mi"
"Hıhım."
Çatalı batırıp yemeye başladım. Wahah çok güzel yapmışım. Mert'in duyması için de lokmamı yuttuktan sonra aşırı aşırı sesli bir şekilde "Hmh, ellerime sağlık" dedim ve Mert'in tepkisine baktım.
"Ben de yaptım, ellerimize sağlık."
"Şaka mısın ya, ne yaptın ki?""MAKARNA KIRDIM"
"Aman aman ne büyük iş, keşke ben yapsaydım senin yerine"
Omuz silkip yemeye devam etti. Neden bu kadar umursamaz biri olamıyorum, onda olan bende olmayan ne var, neden...
Yemek yedik, bulaşıkları sıyırıp makineye dizdik ve masayı silip içeri geçtik. Gerçi hepsini sadece ve sadece ben yaptım Mert yine şarkı dinledi. Uğh.
Salona geçip biricik dizüstü bilgisayarımı kaptım. Açma tuşuna bastığımda Mert de televizyonu açmıştı.
"Fransa televizyonu neden bu kadar saçma"
"Biliyor gibi bir halim varsa lütfen belirtmekten çekinme Isaac."
"Geç sen dalganı gerçekten izleyecek bir şey yok"
"Netflixime atayım mı seni, 4 cihazdan bağlanma hakkım var ve sadece bir cihaz hakkım kaldı. Çünkü televizyondan, telefonumdan ve bilgisayarımdan bağlandım. Telefonun veya bilgisayarın, hangisinden bağlamamı istiyorsun tarafını seç."
"Televizyonu aradan çıkarabiliyor muyuz..."
"Evet. O zaman bilgisayarına ve telefonuna Netflix indir."
"Tamamdır"Mert'in bilgisayarını ve telefonunu mükemmel Netflix paketime bağladıktan sonra Teen Wolf izlemeye gömüldüm. Mükemmel.
Birkaç dakika sonra elindeki telefonu kanepenin en uç köşesine atıp oflayan Mert"in oflama sesi kulaklığımı geçince kulaklığımın sağ tekini çıkardım ve Mert'e döndüm.(Şuan Mert bizim bakışımıza göre sağ taraftaki koltukta uzanıyor, ben de sol yanlışlık olmasın ayrıca salon böyle biraz zengin hissedelim)
"Ne oldu" diye mırıldandım, o da bana döndü. Ağzını birkaç kez açıp kapadıktan sonra konuşmaya başladı.
"Ya alkol içenlere alkolik diyorlar. Ben de içsem bana da alkolik derler, fakat fanta içsem kimse bana fantastik demez. Dünya çok adaletsiz ya."
Bu sözleri üzerine en az 2-3 dakika Mert'e sen - delisin - herhalde bakışımı atıp ben de son sözümü söyledim.
"Allah başka dert vermesin Mert. Allah başka dert vermesin."----------------------------------------------------------------------------------------------
Helloooo nasılsınız Paris gülleri? İyisinizdir umarım ve umarım bölüm beklentilerinizi karşılamıştır, uzun süredir bölüm atmadığım için bölüm atmak istedim. Bu aralar da pek aktif olamayacağım bazı özel sebeplerden dolayı. Bu bölüm birazcık Mert'le bizim ev yaşantımızı anlattı, sürekli okulda olmadığımız için böyle oldu bu bölüm de ama güzel bence ben bayıldım. Aklımdaki salonu gördünüz bir de bence çok harika ya. Bölüm de kısa, çok ama çok özür dilerim bundan sonraki bölümler kısa olacak galiba evet evet biliyorum bu çok üzücü 😭 (benim için)
Kelime sayısı: 757
ŞİMDİ OKUDUĞUN
| ~Wσrld σf Mírαculσus~ |
Fanfiction"Bekle, Mert biz neredeyiz?" dedim, o da etrafa bakıyordu hızlıca. Sonunda "Argh, bilmiyorum." deyip hem kendisini hem beni geçiştirmişti. Düşünmeye başladım. O anda kafamda şimşekler çaktı. Biz... Mucizenin dünyasına bilinmeyen bir şekilde gelmişti...