İyi okumalarr <3
Şarkıyı açın lütfen ya.
----------------------------------------------------------------------------------------------
Dediğime tepki vermeyince kulağıma kulaklığımı yeniden takmaya yeltendim. Tam o sırada benim canım ikizim ponçik kardeşim Mert adımı söyleyince elimi kulağımdan indirdim.
"Ne oldu Isaac?" Mert'in yüzüne merakla bakarken onun suratına hınzır bir gülüş yerleşti. Ne diyecek acaba?
"Acaba..."
"Acaba ne Mert?" onun cevap vermesini beklerken ateş gibi olmuş bilgisayarımı kucağımdan indirip koltuğun ayak ucuma gelen kısmına koydum.
"Acaba okula her gün farklı kıyafetle gitsek garipsenir miyiz?"Onun bu dediğine karşın suratına hay-ben-senin-esprine bakışımı attım. Mert de bu bakışımdan sonra kahkahalara boğuldu. Onun anırmaktan yere yatmalarını izlerken ben de gülmeye başladım.
"Ayh... Ayh karnım ağrıyor" ellerimi karnıma bastırarak gülmeye devam ettim. Derin derin nefes alarak gülmesini dizginlemeye çalışan Mert'e döndüm.
"Yarın gezicez"
"Ne gezicez ya"
"Parfüm alıcaz okuldan sonra."
"Nereden alacağız acaba hanımefendi?"
"Gratis var mı burada bilmiyorum. Muhtemelen yoktur çünkü burası Paris. Ayrıca Gratis, Watsons veya Rossman'a hiç gidip gitmediğin hakkında bir fikrim yok ama bu mağazalar gibi bir yer düşün, oraya gideceğiz."
"Of, saydığın mağazalar kız işi"
Bu dediğine karşılık olarak sağ elimi kedi pençesi gibi gerip bileğimi ileri salladım. (kedilerin tırnak çıkarıp pati sallama şekli, saldırma pozisyonu)"İyi tamam gideriz"
"Birr dee-"
"Bir de ne, her tarafı geziyoruz zaten ne bir de ne!?"
"Ya bi kesme sözümü. Kıyafet alıcaz diyecektim..."
"Ha kabul."
"Düzgün giyiniriz azcık demek isterdim fakat bu dediğim ikimizi birden belirteceği için düzgün giyinirsin azcık diyeceğim."
"Yav senin benle derdin ne?"
"Hı bilmem."Kafamı kendi önüme çevirip histerik bir biçimde güldüğümde Mert de az önce gülerken düştüğü kanepesine geri çıktı. Sonra aklına bir şey gelmiş gibi kapıdan çıkıp gitti. Allah bilir nereye.
Beş dakika sonra elinde dizüstü bilgisayarıyla geri döndü. Beş dakika, tam olarak evet beş dakika.
"Beş dakika boyunca bilgisayarını mı aradın?"
"Yok cola aldım bir de" dedi elindeki bardağı kaldırarak.
"İKİNCİ BARDAĞIN BU DİMİ"
"BİR BARDAK COLAYI İÇMEN BEŞ DAKİKA SÜRÜYOR ÇÜNKÜ"
"SENİ HAİN"
"KOLAYI BİTİRMİŞ YA"
"KARDEŞ DEDİK BAĞRIMIZA BASTIK COLAMIZI BİTİRDİ"
Ben koltuktan kalkınca "anasına küfrettik sanki tepkiye bak" gibisinden bir şeyler mırıldanıyordu fakat onu dinlemedim ve yapılması gereken tek şeyi yaptım. Mutfağa koşup dolabı açtım. İçinde mükemmel cola şişesi duruyordu, peşimden gelen Mertin gözünün önünde şişeyi kafama diktim.
Yaşasın kötülük."Aa, bana kola borçlusun artık" Allah Allah, şuna bak bir de kola borçluymuşum.
"Kes çeneni Mert pepiklerini kırdırtma bana.""Pepik..?"
"Biz Akdenizli varlıklar bacağa pepik deriz. Fesat fesat düşünme bak şimdi. Aa.""Hı..."
"Ya hayda."
"Salak fesat."
"İçin fesatlıktan çürümüş yemin ederim.""Tamam su bi izle dizini"
"Ayy dimi"Saat gece bire ikiye doğru geldiğinde koltuğunda çoktan nakavt olmuş Mert'i dürtükleyip yatağına yolladıktan sonra kendi odama girdim. "Oha ya ne ara dağıttım ben bu odayı" diye mırıldanarak bezgin bezgin odamı toplamaya başladım. Topladıktan falan sonra geceliğimi giydim ve ayaklarımı sürüye sürüye banyoya girdim. Dişimi fırçaladım, detaylara gerek yok.
Artık yatabilirim.
----------------------------------------------------------------------------------------------Gözlerimi kırpıştırarak açtım. İçim yanmış be. Gideyim de bir su alayım yoksa uyuyamam uyuyamazsam kalkamam kalkamazsam yarınki -aslında bugünki- emellerimi gerçekleştiremem, içime oturur.
Kapıya yöneldiğim sırada suratında bir maskeyle önüne bir varlık çıktı.
O telaşla ayağımdaki terliği suratına yapıştırmışım.----------------------------------------------------------------------------------------------
"Gerizekalı, suratımda izi çıktı"
"Ya ben ne bileyim Mert, Allah bilir ne sandım seni hem gecenin üçü öyle çıkılır mı insan karşısına? Öldürmediğime şükret"
"Ayrıca bak keçeli kalemle boyayalım ya suratında çiçekli dövme izi olur bak"
"Yav bir git lan. Acıyor zaten."
"Ahaha ama ya"
"Gülme"
"Hı. Ya ben özür dilerim Mert..."
"Kabul ettim. Şimdi yat uyu sabaha kadar görmeyeyim seni."
"Tekrardan iyi geceler"
"İyi geceler."----------------------------------------------------------------------------------------------
Bölüm geç geldi gerçekten kusura bakmayın zamanım yok yani haftada 3-4 cümle falan yazabiliyorum gerçekten acıyın bana sj.
İyi günler açıklama kısa <3Her şey dahil 551 kelime. Birazcık az kusura bakmayın her şey için.
🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
| ~Wσrld σf Mírαculσus~ |
Fanfiction"Bekle, Mert biz neredeyiz?" dedim, o da etrafa bakıyordu hızlıca. Sonunda "Argh, bilmiyorum." deyip hem kendisini hem beni geçiştirmişti. Düşünmeye başladım. O anda kafamda şimşekler çaktı. Biz... Mucizenin dünyasına bilinmeyen bir şekilde gelmişti...