İnsan önce kendinin yol arkadaşıdır.
Kimi zaman sırdaşı, kimi zaman en azılı düşmanıdır.
Şaşkın ördek hallerinin tanığı, yeri geldiğinde şefkatli olduğu kadar gerçeklerle yüzleşme uzmanıdır.
Kriminal dünyanın benim nezdimdeki piri Sherlock Holmes...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
27.06.2021
Çok sevgili mektupdaşlarım nasılsınız? Benim postacı bu aralar biraz meşgul olduğu için ulaşım aşamasında biraz gecikme yaşandı. :) İlhaminin de gelmeyesi tutunca bu zamana kaldık vesselam. :)
Şaka bir yana bu aralar başım oldukça kalabalıktı. Nereye, kime, nasıl yetişeceğimi şaşırdım. Yalnız bir hayatı tercih eden insanlarla ortak payda da yaşayınca mecburen yükün çoğunluğu, pek önemsemedikleri ama ihtiyaç anında ilk baş vurulacaklar listesinin başı olan bendeniz İzmir Egeli’ye kaldı.
Çevremizdeki insanların bazılarını seçemiyoruz maalesef. Araya mesafe koysak bile mecburiyetler sonucu sınırlı olsa da iletişim kurmak zorunda kalıyoruz.
Kimse kimseye bayılmıyor ama zorunluluk birlikteliği gibi bir durum söz konusu.
Bazı yalnızlıklar tercihtir. Ama bazıları mecburiyet. Bir de kimseyi beğenmeyip, sürekli kusur bulucuların yarattığı yalnızlık var. Galiba en fenası da bu durum. Maalesef böylelerinin sayısı az değil. Hepimizin çevresinde vardır bu insancıklardan.
Yarattığı hülyalı ve hep haklıyımcılık tavırları insanın ruhunu tüketiyor.
Hayatın içinde savrulan insan, kişiliğini şekillendirirken mutlu anlarına daha sıkı tutunmak ister. Lakin bazıları için temel dayanak mutsuzluklardır. Onlardan beslenirler. Çevrelerindeki insanların da kendileri gibi mutsuz olmaları için çalışırlar.
Olumlu her şeye düşmandırlar. Ya da altında mutlaka bir çapanoğlu ararlar. Onlara göre hayat karşılıksız hiçbir şey sunmaz.
Yanıldıklarını kabul etmezler. Yanılmış olmak onlar için ölüm gibi bir şeydir. Seni sürekli olarak bu yanılgının haklılığına çekmek için uğraşırlar.
Ellerinde bulundurdukları gücü, en iyi bildikleri şeyi tekrarlayarak korumaya kalkarlar. Karşılarında kim olursa olsun tahammülleri yoktur. Ve tek dertleri karşılarına çıkanlara SUS demektir.
Hakları varmış ve yaşam onlardan ibaretmiş gibi SUS kalıbına sığınırlar.
