"BİZ"

100 15 55
                                    

31

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

31.07.2021

Merhabalar çok sevgili mektupdaşlarım.

Umarım hepinizin sağlığı yerindedir. Gerisi için söylenecek çok söz var biliyorum. Bugünlerde ne yazık ki çağın üzerimize insanımsılar yüzünden boca ettiği kıyameti yaşıyoruz. :(

Yeryüzünün ve gökyüzünün, içinde yaşayan dilsiz mahlûkātın ahını yaşıyoruz, yıkım yaratan insanımsılar sebebiyle.

"Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın." diyor ya Tolstoy
İnsan yanlarımız keskin bir acının pençesinde.

İçim yanıyor. Kahroluyorum. Öfke duyuyorum. Gerçeğin ağırlığı altında eziliyorum. Yaşananları kendime, bu topraklara ve her türlü canlıya yediremiyorum. Avaz avaz sebep olanların yüzüne haykırmak istiyorum.

Neden?

Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?

Hiç mi merhamet deryasında bir yudum suyunuz kalmadı?

Bu kadar kötülüğün altında nasıl nefes alıyorsunuz?

Ve daha eklenecek onlarca soru zihnimi, ruhumu tarumar ediyor. Eminim ki hepiniz de benimle aynı duyguları paylaşıyorsunuz.

Öyle kör noktada kısıldık ki önümüzü, ardımızı göremez olduk. Kocaman kaos çemberinde kımıldamadan duruyoruz sanki. Çaresizlik en yakınımız oluverdi.

Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi ;
"Ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim..."
Daha önceki çağlarda yaşayanlar gibi hep tekerrür eden bir kaderden muzdarip insanlık.

Çünkü ders almıyor. Asla sorgulamaya girişmiyor. Bana dokunmayan bin yaşasın derdinde. Geçmişi unutuyor. Ya da unutmak işine geliyor. Oysa ki tarih boyunca insanlık, defaatle gösterdiği aç gözlülük yüzünden benzer felaketlerle sınandı. Değişmeye tenezzül etmediği için de sınanmaya devam ediyor.

Şems-i Tebrizi der ki ;
"Ey insanlık!
Ne diye böbürlenip büyükleniyorsun.
Doğumun bir damla su;
Ölümün bir avuç toprak değil mi?"

Nefsinin iktidarına hapsolmuşlar için unutulmuş bir son.

Şükrü Erbaş'ın çok sevdiğim dizelerine bakın bir de ;

"Cehalet bitti şükür!

Bilgiyle bilgisizlik arasındaki o anlamsız ayrım kalktı!
Artık herkes her şeyi biliyor.

Artık herkes kendini şehvetle seviyor. Kaldıysa bir huzursuzluk, o da bilmeyenlerin bilenleri küçümsemesinden başka bir şey değil!

ÇALAKALEM NAMELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin