Mina
Saat 8 gibi evden çıktığımda ilk yaptığım şey hız kaybetmeden sahile ilerlemekti, biraz daha geç gelsem mi diye düşünsem de onu görmemin bir şey değiştirmeyeceğini hatırlayınca erken gitmenin daha iyi olduğu kanısına varmıştım. Sözleştiğimiz yere doğru giderken meraktan olacak ki sürekli etrafıma bakınıp siyah saçlı biri arıyordum, tarif ettiğine benzer birkaç kişi görsem de onların dövmesi olmadığından kolayca ayırt edebiliyordum. Bank görüş açıma girdiğinde kimsenin oturmadığını görmemle gülümsedim ilk, daha sonra aynı ortamda olduğumuzu ve onun da sahilde dolaştığını hatırladığımda biraz heyecanlanmıştım. Beni izliyor olabilirdi, ya da konuştuğumuz gibi sapık biri de olabilirdi ama her şeye rağmen merakıma yenik düşüp gelmiştim. Kim olsa bu şansı kaçırmak istemezdi. Banka oturup telefonumu kapattığımda bir yandan kağıdı arıyor, bir yandan da gözlerimle anlattığına yakın birine bakınıyordum. Sonunda bankın arasında elime bir şey geldiğinde derin bir nefes almış, katlanmış kağıdı açıp okumaya başlamıştım. Ne kadar kısa ve anlamsız olsa da el yazısı çok güzeldi ve bu kağıdı sonsuza dek atmayacağıma emindim.
'İnsanlardan korktuğunu düşünüyordu kalemi eline aldığında, hep kendi yaşadıklarını bir kitap haline getirse de insanlar anlamamak için uğraşıyordu resmen.'
Kağıdı cebime koyup en yakın markete ilerlerken zihnimde bu cümleler tekrarlanıyordu sürekli, bir şey mi demeye çalıştığını yoksa bahsettiği gibi yeni yazacağı bir kitaptan spoi mi olduğunu anlayamıyordum. Yine de tüylerimin diken diken olduğuna emindim, yüzümdeki maskeyi indirip markete girerken kendime ellerimle soğuk hava yaratmaya çalışıyordum. Malum yaza gelmiştik ve havalar çok sıcaktı. Hazır yiyecek reyonuna ilerlerken yanımda gereğinden fazla sesli konuşan arkadaş grubuna karşın derin bir iç çekmiş ve o tarafa bir bakış atmıştım. Attığım gibi kaşlarımı çatıp öksürmeye başlarken aklımdan bir sürü şey geçiyordu. Gerçekten doğru kişiyi mi görüyorum hiçbir fikrim yok ama göz göze geldiğimizde utançtan ölecek hâle gelmiştim. Kızarmadığıma şükrederek hızla önüme dönmüş, onun da aynısını yaptığına şahit olmuştum göz ucuyla. Arkadaşları kendi aralarında sessiz bir şekilde gülerken çok gergin hissettmiştim, bunun etkisiyle rastgele aldığım iki paket makarnayla birlikte kasiyerin yanına ilerledim. Aldıklarımı geçirip gidecekken omzumda hissettiğim el ile irkilerek o tarafa dönmüş, gördüğüm kişinin sıcak gülümsemesine karşın ben de tebessüm etmiştim. "Rahatsız ettiğim için kusura bakma ama tanışmak istedim." Ben sıkıntı olmadığını söyledikten sonra elini uzatmıştı, nazik bir şekilde tutarak onu selamlamış ve saygımı göstermek adına eğilmiştim. "Resmiyete gerek yok. Adım Nayeon, tanıştığımıza memnun oldum." dediklerine karşın şaşırırken kafa sallamış, ardından konuşmuştum. "Mina ben de, Myoui Mina. Tanıştığımıza memnun oldum."
![](https://img.wattpad.com/cover/273859805-288-k200338.jpg)