6.BÖLÜM

25 1 0
                                    

... Öykü'den...
Hayaller bu dünyada insanın umuduydu. Bir insan hedefi veya hayali olmadan hayatını dolu geçiremezdi. Yani belli bir amacı olmalıydı. Sevmek, sevilmek, iyi bir evlat olmak vb. şeyler amaçlardan bazılarıydı. Hayallerin olması da yetmezdi. Onun için çalışmak, emek vermek lazım gelirdi. Tıpkı bizim yaptığımız gibi duygu ile bir hayalin peşine düşmüştük. Belki bugünkü yarışma da ona kavuşacak ya da diğer katıldığımız yarışmalar gibi üçüncü olacaktık. Elimizden geleni yapıp sözlere güzel şekilde çalışmıştık. Sadece sahneye çıkmak ve şarkıyı seslendirmek kalmıştı.

Saat ona kurduğum alarmın sesi ile uyandım. İçimde ki heyecan gözlerimi açar açmaz kalbime bir selam vermişti. Telefonu elime alıp alarmı kapattım. Grup yazmıştı. Günaydın yazmışlardı. Emre bey yine yazmamıştı. Öküz şey ne olacak dengesiz! Bir öyle bir böyle zaten... Sinirli sinirli duşa girdim. Kısa ve hızlı bir duş aldım. Üzerime uzun kollu diz üstü düz siyah elbise giydim. Altına siyah kalın kilotlu çorap giymiştim. Siyah babetlerimi giydim. Siyah deri kol çantama ihtiyaçları doldurup kenara koydum. Kulağıma beyaz inci küpe taktım. Uzun İnci bir kolye ile de elbiseyi reklendirdim. Makyaj olarak da eyliner ve göz kalemi çektim. Rimel sürdüm. Ruj olarak da hafif kırmızı ruj sürdüm. Siyah kaşe kabanımı da giydikten sonra çantamı alıp aşağı indim.

Bizimkiler salondaydı. Şaşırmıştım. Ama hepsi de parlıyordu. Annem beni gördü.
" Geldi çocuklar"
Emre ile göz göze geldik. Göz kırptı. Gülümsedim. Ayağa kalktılar. Vedalaşıp evden çıktık.
Emrah " lan çok heyecanlıyım valla zor uyudum."
Gülümsedim.
Emre" bende de var heyecan ama iyi geçecek merak etme"
Kafamı salladım. Arabalarımıza geçtik. Okulun yolunu tutuk. Her yol yaklaştığında daha çok heyecanlanıyordum. Saat 10:45 olmuştu on beş dakika sonra yarışma başlayacaktı.

Arabaları park ettikten sonra aynı anda indik. Emre ile birbirimize baktık. Emre elimi tutu. Beraber okul kapısından girdik. Aşağı salon kulisine geçmiştik. Kulise girdik bizimle beraber sadece altı grup vardı. Demekki sadece altı grup katılmıştı. Aslı hoca bizi görünce yanımıza geldi.
" Hoşgeldiniz çocuklar, birazdan yarışma başlayacak şuan içeride İstanbul'dan bir ajanstan biri var. Adam baya zengin arkadaşlar. Buraya da yeni yüzler ve yetenekler keşfetmek için okul sitesinde görerek katılmış; Ankara'dan, İzmir'den gelenlerde var. O grup siz olursunuz inşallah"
" İnşallah hocam"

Duygu" hocam biz kaçıncı sıradayız"
Aslı hoca elindeki kağıda bir göz attı.
" Siz en son çıkacaksınız."
Dışarıdan mikrofon sesi gelmişti. Aslı hoca gülümsedi.
" Başlıyoruz arkadaşlar, başarılar ben içeri geçiyorum."
Kalbim küt küt atıyordu. Duygu ile birbirimize baktık. Az kalmıştı resmen gerçek olmasına çok az kalmıştı. Kulise bir kız girdi. İlk grubu çağırdı.
Öykü " arkadaşlar ben çok korkuyorum ben unuttum sözleri gitti bende"
Emre elimi tutu.
" Derin nefes al ve yarışmayı unut sadece öylesine kendi kendine söylüyormuş gibi hayal et"

Kafamı salladım. İşe yarıyordu. Biraz öyle kaldıktan sonra gözlerimi açtım. Kulis açıldı. İçeriye ayla girdi. E yok artık ayrıldılar hala geliyor bu nedir böyle? Duygu onu görünce Emrah'a döndü. Emrah da şaşırmıştı.
Ayla" dün kavgada biraz abarttım. Haklıydın özür dilerim."
Emrah hiç pas vermiyordu.
" Burada olduğumuzu nereden bildin?"
Ayla" evine gittim. Hizmetli açtı kapıyı o söyledi."
Kafasını salladı.
" Ne istiyorsun ayla"
Ayla " seni Emrah"
Duygunun yine moralini bozmuştu.
Emrah ayağa kalktı. Biz sadece ne yapacağına bakıyorduk.
" Ben seni istemiyorum sen haklıydın sana karşı eskisi gibi değilim. Bundan emin oldum. Evet seni çok sevdim. Güzel günlerimiz geçti ama şuan sana karşı bir hissim yok ayrı kalalım. İlkte sana hayır diyemedim. Çünkü merak ediyordum ne söyleyeceğini ama olmadı işte, özür dilerim."

...YENİ BİR BAŞLANGIÇ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin