13. Bölüm

11 0 0
                                    

ÖYKÜ'DEN
Sabah rahat uykumun kollarından odaya giren güneş ışığı ile uyandım. Kısa bir yatakta gerindikten sonra yataktan kalktım. Bugün evde olucaktık. Haftaya konserler başlıyordu. Baya yoğun olacağımız için bu haftanın yarısını dinlenmeye ayıracaktık. Banyodaki rutin işlerimi halledip üstüme siyah eşofman beyaz düz t-shirt giydim. Saçlarımı da at kuyruğu yaptım. Telefonu alıp aşağı indim. Bizimkiler sofrada kahvaltı yapıyorlardı. Emre'nin yanına oturup
"Günaydın gençler"
Emre yanağımdan öpüp" günaydın sevgili sözlüm" gülümseyip bende yanağından öptüm. Sinan" görmüş olduğunuz bu dört kardeşiniz, an itibari ile üniversite üçüncü Sınıf oldu." Hepimiz tebrik etmiştik. Emrah " valla okula gitmeden geçen ilk kişiler sizlersiniz herhalde"
Sümmeye " devamsızlık kullandık. Allahtan oradayken yapmamıştık"

Yemeği yedikten sonra sofrayı topladık. Salona geçip oturduk.  Emre elimi tutup öptü. Herkes sessiz sessiz oturuyordu. Kimi telefona bakıyor kimi ise sevgilisinin omzuna yatıyordu. Emrah doğrulduktan sonra " millet, bu ünlü olma işi iyi güzel de şimdi emre ile biz evlenicez ayrı evlere çıkıcaz nasıl olucak bu işler?" Hepimiz doğruluğumuzda emre " valla bu açıdan düşünmemiştim ben " sinan kafasını sallayıp " ayrı evde olmanız, her zaman buluşmamanız biraz sıkıntı olur ama zaten her gün söz yazmıyorsunuz bence atlatırsınız"

Duygu" bence çocuk olana kadar idare edilir" kafamı sallayıp " bencede, şimdi sami beyi zor durumda bırakmayalım hem bir yıl sonra sözleşme yenilenecek o zaman dile getiririz" konu kapandığında herkez kendi işine dönmüştü. Ama benim aklıma bu sorun takılmıştı nedense, sessizliği telefonumun sesi bozmuştu. Sami bey arıyordu. Doğrulup açtım. " efendim sami bey"
" nasılsınız öykücüğüm?"
" iyiyiz sami bey, teşekkürler, hayırdır?"
Grup beni dikkatli bir şekilde dinliyordu. Herkes meraklanmıştı. Sami bey durup dururken aramazdı.
" müsaitseniz beş dakika size uğrayacağım"
" tabiki müsaitiz, buyrun gelin"
" tamam, beş dakikaya ordayım görüşürüz"

Telefonu kapattığımda grup bana sorar gözlerle bakıyordu. " sami bey buraya geliyor, nedenini bilmiyorum"
Emrah" iş vardır, başka ne nedeni olucak" hepimiz kafamızı sallamakla yetinmiştik.  Kapı çaldığında gidip açtım. Sami bey gelmişti. İçeri aldığımda beraber salona geçtik. Sami bey oturduğunda bende emre'nin yanına oturdum. Sami bey" arkadaşlar öncelikle herkese merhaba, buraya size bir teklif yapmaya geldim."
Emre" ne teklifi Sami bey?"
" ben Bursa'da da  iki  ajansım var  ama artık yaşlandım malum, ee sizde benim en kıdemli grubumsunuz tabi birde tek ortaya çıkardığım grupsunuz, ben Bursa'daki iki  şirketimi aranızdan iki kişiye bırakmak istiyorum. İki kişi işletecek yani o iki kişiyi de kendi aranızda seçmenizi istiyorum"
Duygu " peki geri kalan iki kişi ne olucak?"
" İstanbul'daki şirketleri de o iki kişiye devir edicem arkadaşlar, sen ne yapacaksın diye sorarsanız; ben bu yaşıma kadar Ankara'daki ilgilenmediğim ailemin ve oradaki reklam şirketimin başına geçicem, zaten altı şirketi de ortak yaptım gerçi daha İzmir'de iki şirket var ama onlar şimdilik idare ediyor neyse  ne dersiniz? Kim bursa'ya dönüyor  kim buradaki şirketlerin başına ve şarkıcı ve oyuncuların başına geçiyor"

Hepimiz birbirimize bakıyorduk. Emrah " düşüncek bir şey yok, bence öykü ve emre gitsin biri lider grubun kurucusu, öbürü de bu grubun bestekarı sayılır"
Duygu " aynen öyle zaten iki taraf da kazançlı düşünmeye gerek yok bizim kararımız öykü ve Emre'den yana"
Emre " olmaz öyle şey sizi burada bırakıp nereye gidicez?"
Kafamı sallayıp " ben hiç duygu'dan ayrı kalmadım bence de olmaz"
Emrah " saçmalamayın bu çok iyi fırsat hem az önce konuşuyorduk bunu, gidiyorsunuz o kadar, konu kapanmıştır"
Emre hışımla ayağa kalktı. Emrah'da ayağa kalktığında emre " gitmiyoruz lan! Zorla mı göndereceksiniz?"
Emrah da emre gibi sesini yükselterek
" gerekirse evet, ölene kadar aynı yerde mı kalıcaz lan! Çocuklaşmayın"
Emre " Emrah!! Bak zorlama sabrım taşıyor"
" emre, gidiyorsunuz o şirketin başına geçiyorsunuz anlaşıldı mı?"
" tamam ulan!! Allah kahretsin tamam, inatçı keçi"
" hah şöyle, yola gel" sami beye dönüp
" emre ve öykü gidiyor sami bey"

İkisi de yerlerine tekrar oturdu. Moraller sıfır olmuştu. " peki şartlar, yani maaş, ev vs."
" merak etmeyin aynı bunun gibi eşyalı bir ev satın alıcam, iki tane şahısa özel araba ve şoför; kişi başı 10.000 maaş zaten iki şirket arasında on beş dakika mesafe var öykü sen ilkini işleteceksin çalışanlara bilgi vericem ve üstüne geçirmek için işlemleri halledicem emre sende ikincisini işleteceksin; aynı şeyler duygu ve emrah içinde geçerli, emrah sen ikinci şirketi, duygu sende şuanki şirketi işleteceksin ben işlemleri halledince size haber vericem, toplantı yapıcaz"
Emre " peki şarkıcılık ne olucak?"
" onu ise sümmeyelere devir ederiz diye düşündüm."
Hepimiz gülümsemiştik. Kafamızı salladığımızda sami bey ayaklandı. " bu arada gitmeden nişanı  yapalım arkadaşlar " kafamızı salladığımızda sami bey izin isteyip çıktı.

Sinanlar için sevinmiş olsam da buradan ayrılacağım için de üzülmüştüm. Annemleri, fatma yengeleri, hülya teyzeleri görüntülü arayıp herşeyi anlattık. Sevinmişlerdi. Hatta hazırlıklara bile başlayacaklardı. Haftaya nişanımız vardı. Annemler yarın buraya gelecekti. Sami beye de haber verdikten sonra ona da mekanı ve organizasyonu ayarlama sözünü verdirdik. Herşey şuan iyi gidiyordu. Emrah ile duygu ayağa kalkıp" biz sinemaya gidiyoruz gençler, gelen var mı? " emre ayağa kalkıp beni de kaldırdı. " biz geliyoruz " Emrah kafasını sallayıp " hay! hay! buyrun efenim, gençler siz evde misiniz?"

Dördü de kafasını salladığında evden çıktık. Arabaya bindiğimizde harun abi" nereye gençler?"
Emre" abi bizi bir sinemaya atıver" Harun abi başı ile onaylayıp arabayı çalıştırdı.

Yaklaşık yarımsaat sonra sinemaya gelmiştik. Gişe önünde flimlere bakıyorduk. En sonunda bir flimde karar kılıp mısırları da aldıktan sonra filmi izleyeceğimiz salona girdik.

EMRAH'DAN
Film başlamıştı. Duygu yanımda emre öbür yanımda öykü de onun yanında oturuyordu. Mısıra elimi daldırğımda duygu'nun eline denk gelmiştim. Kafamı çevirip duygu'ya baktığımda gülümsediğini gördüm. Elini tutup mısırdan çıkartıp öptüm. Saçlarını okşadıktan sonra aklıma yarım kalan öpücüğümüzün gelmesi ile gülümseyerek" sinemada yapamadığımız bir şey vardı yarım kalan hatırlıyor musun güzelim?"

Duygu gülümseyerek kafasını salladığında bende gülümsedim saçlarını okşayıp kimse duymasın diye gülümseyerek sessiz bir şekilde" o zaman tamamlayalım, bize küsmesin duygu'nun kafasını sallamasıyla yavaş yavaş dudaklarını öpmeye başladım. Işıklar yandığında yaklaşık on dakikadır ayrılmadığımızı anladım. Ayrıldığımız da kimsenin görmemiş olmasını dilemekten başka çaremiz kalmamıştı. Öykülere döndüğümüzde hazırlandıklarını gördüm. Emre bize dönüp" hadi lan! Sizi mi bekleyeceğiz burada işimiz gücümüz var" bizde kalktığımızda hep beraber Sinemadan çıktık. Görmedikleri için resmen şükür etmiştim. Aksi halde utancımdan yerin dibine bile girebilirdim." Arabaya bindiğimizde rahat bir şekilde arkama yaslandım.

Yaklaşık yarım saat sonra eve geldiğimizde anahtarla kapıyı açıp içeri girdik. Ev kalabalıktı. Annemler, fatma teyzeler ve İbrahim amcalar gelmişti. Yanlarına gidip sarıldıktan sonra " siz yarın gelmiycek miydiniz? Ben mi yanlış biliyorum" annem kafasını sallayıp " evet öyleydi ama oradaki işleri ve akrabalara haber salma işini halledince erken gelelim dedik" annemlerin hazırladığı yemekleri görünce bir şey demeden masaya oturduğumda diğerleri de gelip bana katıldı. Hep beraber yemek yedikten sonra dinlenmek için odalara dağıldık.

İyi okumalarrr!!!

...YENİ BİR BAŞLANGIÇ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin