JUNGKOOKDAN:
Bir ay boyunca çok zor bi operasyonuyla uğraşmıştık ve sonunda Kore 'nin en büyük sahte para bankasını çökertmiştik . Aynı zamanda sadece sahte para değil ,sahte bira yaparak insanları zehirliyorlardı. Çok zor olmuştu çünkü yurt dışında birçok şubeleri vardı ve sadece Kore'yi değil birkaç ülkeyi de bu sıkıntıdan kurtarmıştık. Bir ay boyunca yemek ve uyku gibi mecburi durumları bile olabildiğince az tutmuştuk.
İki ay kadar tatilimiz vardı. Ve bu süreçte maaşlarımızdan herhangi bir eksilme olmayacaktı. Şirketten çıkıp arabaya bindik.kafamdakş rahatlama ve boşluk hissş beni acıktırmıştı,bizi acıktırmıştı. Lokantaya gidip yemeklerimizi aldıktan sonra arbayala sessiz ve loş ortamlı bi parka geldik . Evimize yakın ve veletsiz bir yerdi . Çocuğu olan kimse tehlikeli ve ıssız bi yerde yaşamak istemez öyle değil mi?
Parkın yanındaki çardağa oturduk. Jin ve Namjoon hyung yemekleri çıkarırken ben yolboyunca olduğu gibi taenin geniş omuzuna yatıp durmuştum.
"Sesi duyuyo musunuz?" Dedi keskin kulaklı jhope. Onu reddedince şaşkınlıkla boşverip geçti. Bizde çok önemsememiştik
Bağırışıp kahkaha atıp duran üyeleri izlerken bende değişik bi ses duydum. Taenin uzandığım bacağından kalkarak dikkatleri üzerime çejecesine boşluğa bakıp kaşlarımı çattım. Beni önemsemeden anıran üyelerden bişey duyamadım.Ardından Jin " hadi yiyelim açlıktan öleceğim a bakın ölüyorum"deyip kendini namjoonun üstüne attı. Namjoon sevgilisinin saçını öperek "hadi yiyelim "dedi . Susup yemeğe odaklanmıştık. Çok kısık bir ses geliyordu. Hıçkırıklar ve inlemelerle karışık. Ben ani hareketle kafamı çevirince "yemeğini ye jungkook kedi,köpekdir . Zaten düzgün bişey yiyemedim"dedi Namjoon. Tatmin olmamıştım. Merak ediyordumbunu herkes farketmişti . Hoesok atılarak "yemeğini yedikten sonra bakarız . " Dedi. Onayladım ve hamburgerime döndüm.
Aç köpekler gibi dalıp kısa sürede doymuştuk. Hız sınırını aşarak ,bir ferrarinin son hızdaki görünüşü gibi görünüyorduk.
Tae bi çocuk gibi sallanmaya teklif edince ikinci bebek atılıp "olurr"dedi . Çok tatlı söylemişti Jin hyung.namjoon sevgilisinin bu haline kıkırdayıp "hadi sen git ben birazdan seni sallamaya gelirim"Jin zaten bu sözü bekliyordu.ve sevinçle onayladı.
Ayağa kalkıp bir bebek gibi parka koşmamızla gördüğümüz manzara saniyeler sürmüştü.
Her tarafı morarmış kaynamış bebek gibi görünen bi çocuk yere sarkıttığı düşemk üzere olan ayısıyla kafasını salıncağın zincirne dayamış ve biyandan ağlıyor bir yandan uyuyordu. O kadar tatlı ve ufaktıki belkide bacak boyumuz kadar bile olabilir.
Üyele şokla bebeğe bakaren zekasına hayran kaldığımız , dehamız yoongi "ağlıyor hher tttarafı morarmış "dedi. Göz devirip salıncağı önünde çömeldim.
"Alnındaki ve kolundaki yara derin gözüküyor onu eve götürmeliyiz."tatlı çocuğun saçlarını okşamaya başladım. Hobi yaklaşıp "pasta gibi çocuk"demesiyle hepimiz kıkırdadık. Ama öyleydi.
Ayısı tam düşecekken tae tutup pasta gibi çocuğun kucağına koydu. Çocuk irkşlmişti. Yapdığı ani hareketle pastamızı korkutan taeye anlamsız bakışlar attık.
Namjoon"hadi eve götürelim sonra gelir sallanırız , ciddi yaraları var " dedi pastanın yanağını okşarken . Çocuğa ilk defa dron gören amca gibi şaşkınlıkla bakıyorduk. Uykuda tekrardan ağlamaklı hıçkırınca kapalı gözlerinden yaş aktığını hepimiz gördük
Namjoon elini yanağından çekip" yanıyor bu çocuk acil eve götürelim havale geçirebilir"dedi. Yoongi bunu duyunca direk çocuğun el bileğini tutup yavaşca dudağını yaklaştırdı. Ve ateşine bakmaya çalıştı. Minicik gözleri irileşti ve bize dönüp durumun ciddi olduğuna dair bakış attı.
Tae önden atılıp küçücük bedeni kucağına , kaslarının arasına aldı, çocuk minicik ve bizim tek elimizin kaldırabileceğimiz kadar minyondu. Ve bayındı.Yoongi centilmence ceketini çıkarıp bebeği sardı.
YAZARDAN:
Kısa süren yolculuğun ardından eve gelmişlerdi. Görevinden dolayı yapabileceğini düşündükleri Namjoon anlamsızca koltuktan bebeğe bakıp ateşin nası düşeceğini bilmediğini anlatmaya çalıştı.
Sonunda yoongi çıkıp internetten açtığı nasıl ateş düşürüldüğünü anlatan yazıyı okumaya başladı
"Öncelikle paniğe kapılmamanız önemlidir. Vücudun bir virüs veya bakteri enfeksiyonuyla savaşırken gösterdiği doğal bir reaksiyon olduğundan ateş çoğunlukla ciddi bir sorun değildir.
1.ateşliyi serin turun (töbe töbe)
2.hidrasyon yapın
3.dinlenidirn
...Jin aklına gelen fikirle aralarında AQ seviyesi yüksek olan tek üye olduğunu kanıtladı. "Ilık suyla yıkayalım yaralarına ve ateşine iyi gelir."üyeler donanmıştı.
Namjoon ve Jin baygın olan bebeği alıp banyoya götürdüler.Çift baygın bebeği hassas bir şekilde yıkuyorlardı. Ancak bebek sürekli birşey sayıklıyordu."jimin korkuyo "deyip duruyordu.jin ne Namjoon birbirlerine üzüntüyle bakıp "adı jimin olabilir"dedi.
Böylece üyeler adını öğrenmişti. Jin ve Namjoon rastgele bi bornoza sarmışlardı. Ancak içinde minicik kalmıştı.bu görüntü herkesin kalbinin erimesine yetmişti. Bezmiş yoongi bile uyumamış mışıl mışıl uyuyan bebeği seyretmişti. Geçici olarak bi t shirt giydirler . ısrar ve yalvarış üzerine jimini tae ve jungkookun arasında bıraktılar. Tae de jk de normalde direk uyumları gerekirken uzunca bi süre jimini izlemişlerdi.
Yarın bebekten ne olduğunu öğrenip gerekeni yapacaklardı. Ve jimine ne olduğunu soracaklardı.
.....
TAEHYUNGDAN:
Uyanmamla kendimi ve jungkookun jimine yapışmış olarak buldum. O da uyanmıştı. Hobi dayanamayıp odamıza geldi. Yatağa çıkıp "günaydın "diye haykırdı. Hepimiz bebeğimiz için çok heyecanlıydık.
Arklar klavyemde sorun var çok yavaş yazıyo
Sizi çok seviyorum
Biraz pislik bir yerde kestim
Çok uykum geldş saat 6.30 hala uyumadım5 oy = harika ve tatlı yb
Bts'e şunu söylemek istiyorum cringe olsa bile
Beni yokluğunla var ettiğin için teşekkür ederim
Bugün lgs açıklanıyo tek diyeceğim demekle kalcak onlar asla öğrencilerin sesini duyamayacak...
Ziyayı ne zaman görsem ilkokul çocuklarına tablet dağıtıyo başka da bi uerde görmüyom
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts Sweet Baby Jimin
Fiksi PenggemarBTS Bebek olarak aldığı jiminin bu kadar yaramaz bir çocuk olmasını beklemiyordu. Smut bulunur özel olarak belirtiyorum istemezseniz atlayın. Her türlü bts shipi vardır her türlü . Düzenli olarak bölüm atıyorum