Bir onceki bolumu okumayi unutmayin ve yorumlarinizi esirgemeyin. iyi okumalar <333
Hinata'nın alkolden kaynaklı olarak bulanmış kafası düzeleli yarım saat olmuştu. Kageyama'nın azarlanmaya başlamasıyla aynı anda... "Ya amına koyayım, sen neden böyle bir şey yaptın ki? Çenen şimdiden mosmor oldu." Kageyama annesinden azar yedikten sonra suratını asan çocuklar gibi suratını asmıştı. Hinata'ya tripli bir şekilde omuz silkti. Hinata ikisinin yan yana oturduğu kaldırımdan kalktı ve elleri belinde sinirle karşısında dikeldi. "Bu haller ne peki? He deyip geçseydin şu an karakolun bahçesinde değil, barda dansta olurduk." Kageyama sinirle güldü. İçerlemişti, fazlasıyla. "Senin için adam dövüyorum, yine kötüyüm ama. Öyle mi Shoyo?" Hinata pesle omuzlarını düşürdü.
Kendisini anlatamıyor muydu? Yoksa yarım akıllı arkadaşı mı onu anlamıyordu?
"Ya Kageyama neden böyle yapıyorsun? Söylediğim şeyleri apayrı noktalara çekiyorsun." dedi pes artık diye bağıran bir ses tonuyla. "Tamam, özür dilerim. Seni eve bırakacağım." dedi ve ayaklandı Kageyama. Arkasındaki tozları basitçe silkeledi ve Hinata'yı beklemeden ilerlemeye başladı. "Ya ama ben böyle de olsun istemiyorum ki!" arkasından isyanla çığırdı Hinata.
"Her zaman istediğimiz şeyler olsaydı şu an arkadaş değildik." Hinata donakaldı. Salağı oynamak istiyordu. Yoksa iş çok başka bir yere gidecek gibiydi.
"İletişimi kesecek kadar çok mu kızdın bana?" dedi ve koşarak Kageyamanın uzun adımlarını yakaldı. "Öyle demeye çalışmadım. Kafanda kurma ve boşver de yürü. Takılıp düşme."
Hinata alık bakışlarıyla Kageyama'yı takip etti. Kenma'nın dediği konuşma fırsatı için iyi bir an mıydı bu? Emin olamıyordu bu yüzden yol boyunca sessiz kalmaya karar verdi. Saat sabah üç civarlarında Hinata'nın evine vardılar. Kageyama iyi geceler diledi ve Hinata'nın cevabını beklemeden dönüp gitti. Hinata görmese de sokağın köşesini atlattıktan sonra nefes nefes sırtını yasladı kapalı bir dükkanın soğuk camına.
Ertesi sabah Hinata son derece yorgundu ve dehşet bir baş ağrısı vardı. İçerken bir şeyler yemediği için mide bulantısı yok gibiydi, sadece hafif bir huzursuzluğu vardı. Kızartma makinesine iki dilim kepekli ekmek koydu ve kısa bir duş aldı. Saçlarını kendi haline bırakıp üzerine bulduğu ilk üstü geçirdi ve çantasına ileri fizik dersinin kitaplarıyla birkaç not kağıdı ve kalem tıkıştırdı. Ekmeklerini yiyip ağrı kesici içti. Çıkmadan önce son bir kere aynada kendisine baktı ki göz altları berbat gözüküyordu. Hemen girişteki portmantoya astığı anahtarlarını ve güneş gözlüklerini alıp evden çıktı.
Okula geldiğinde kimseye yazmadı ve direkt dersine girdi. Üç saatlik blok dersin ardından üzerinden traktör geçmiş gibiydi, bu yüzden dersten sonraki ikinci nefesini bir kahve otomatının önünde aldı. "Küs müsün oğlum? Gruba yazdığın yok." Atsumu bir anda Hinata'nın omzuna sarılınca Hinata bağırdı. "Haber versene amına koyayım!" Atsumu kolunu hızla geri çekti ve ellerini havaya kaldırdı. "Eeee... Pardon kanka. İstersen gideyim, sinirli gibisin."
Hinata birkaç saniye duraksadı. Karşısında tereddütle onu izleyen Atsumu'ya pişmanlıkla baktı. "Özür dilerim Tsumu. Kafam taşak gibi. Bir de çok karışık." Atsumu anlayışla arkadaşına baktı ve saçlarını karıştırdı. "O zaman kahveni al da şuraya gel. Ben önden gidiyorum." dedi parmağıyla kampüsün çimenliklerindeki bir ağacın altını işaret ederek.
Hinata başıyla onaylamakla yetindi. Üç dakika sonra elinde az şekerli bir mocha ile Atsumu'nun yanına vardı.
"Otur da az dertleşelim." Hinata onun karşısına oturup bağdaş kurdu ve çantasını çimenlere attı.
"Anlatmalı mıyım emin değilim. Dillendirdikçe daha beter olursa diye korkuyorum." Atsumu ona bilgiç bir edayla sırıtarak konuşmaya başlayınca Hinata o gün ilk defa güldü. "Yine de anlatmadan bilemezsin. Hem daha iyi olma ihtimali her şekilde daha iyi değil mi? Şahsi tabii." Hinata kahvesinden bir yudum aldı. Bayat kahve. Yüzünü ekşitti.
"Direkt söyleyeceğim yoksa asla söyleyemem." Atsumu buyur dercesine elini salladı.
"Kageyama'dan hoşlanıyorum. Sanırım."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
evet hinata iyi bok yedi bence. cunku askim atsumu'nun agzinda bakla islanmaz.
biliyorum iyi bir ozur degil ama cok gec bolum attigim icin bir ozur mahiyetinde atiyorum bu bolumu. zaten birkac bolume final olacak gibi.
vee beni takip etmeyenler takip etsin yaw. sikilinca aktif var mi diye yaziyorum. konusuruz.
