i miss you

209 29 9
                                    

6 AY SONRA


ya hak

ryutnk
selam ben tanaka

nishiyuu
selam ben de noya

hinatash
tanaka, noya
taniyorum ikinizi de merak etmeyin

nishiyuu
AAA BAK SEN SU ISE
BIZ BILMIYORUM SANKI BUNU BOK BOCEGI

ryutnk
AMK GOT KADAR BOYU VAR
GELMIS SIK SIK ARTISTLIK YAPIYOT

nishiyuu
BOYLA NE ALAKASI VAR LAN RYU

ryutnk
VAR TABI ASAGILIK SENDROMU

nishiyuu
LAN SEN NE DİYOSUN

hinatash
offf|
hic ugrasasim yok su an|
sma yazmazsam daha beter olacsklar|
pardon sizi sinirlendirmek istemedim
bu aralar pek kendimde degilim, projeler cok fazla
derslerim de bok gibi finalleri gecemeyecegim yaz okuluna kalacagim yine buyuk ihtimalle

nishiyuu
onu biliyoruz zaten|
meselen diye ugrasiyoruz|
takilalim bu aksam

ryutnk
heee

hinatash
arkadaslar
alinmayin tamam mi sahsi degil
sadece ne vaktim ne de naktim var
keyfim olsa gelirdim ama haliyle o da yok

yachi hinata chat

yachitoka
shoyoo

hinatash
selam!

yachitoka
nasılsın, kahve içmeye gidelim mi
👉🏻👈🏻

hinatash
bu kizi reddederken benim kalbim kirilyo|
bu kizi re|
yachi cok odev var sonra yapalim mi

yachitoka
Aslında çokkk iyi olur
buluşup ödev yapalım, kahveler benden
şansımı zorluyorum ama|
şa|

hinatash
yachi
..
keyfim yok gercekten
sonra yapalim

yachitoka
hinata
Kageyama nasıl?

hinatash çevirimdışı
hinatash çevirimiçi

hinatash
bilmem iyidir herhalde
bir sorun mu var

yachitoka
bir süredir görüşmüyorsunuz değil mi
ondan bilmiyorsun nasıl olduğunu
ondan bu kadar mutsuzsun, hayat enerjin çekilmiş gibi
neden onun konuşmuyorsun
siz yakın arkadaşlarsınız, halledersiniz

hinatash
biz arkadas degiliz yachi

yachitoka
ha?

hinatash
biz istesek de arkadas olamayiz

yachitoka
ya sebep ne?

hinatash
cunku duygularımız degisti

hinatash çevirimdışı

Hinata derin bir nefes verdi ve yatağından kalktı. Mutfağa girdi ve buzdolabını açtı. Eline aldığı süt kutusunu hafifçe salladı. İçerisinde az bir şey kalan sütü kafasına diktiği sırada mutfaktan çıktı.

Boşalan süt kutusunu banyonun çöpüne attı ve çenesine akan birkaç damlayı elinin tersiyle sildi.
Banyodaki işlerini halletti ve ıslak yüzünü kurulamadan odasına geçti.

Çıplak üstüne siyah oversize bir tshirt ve siyah kot bir capri giydi.
Çalan telefonunu yanıtladı.
"Efendim Kenma?"
"Geliyorsun değil mi?" Kenma'nın sesinde şüphe vardı.
"Herhalde, Kuroo'nun doğum günü partisine gelmeyecek kadar kendimden geçmedim." Hinata hafif bir triple konuşuyordu. Telefonunu kulağı ve omzunun arasına sıkıştırıp evden çıktı, kapıyı iki kez kilitledi.

"Kendinden geçtin diye değil. Sadece Kageyama da burada olacak, Kuroo'yla çok yakın arkadaşlar. Biliyorsun."
Birkaç ay öncesinde ben de öyleydim demek istedi Hinata.
"Biliyorum, benlik bir sorun yok zaten. Esas o beni görmek istemeyecek." Kenma iç çekti.
"Shoyo, Kageyama'nın niyeti bu değil biliyorsun. Sadece senin bir şeyleri kabullenmeni istiyor." Hinata yürürken önüne gelen bir taşı tekmeledi.

"Kenma ben... Ben kabulleneceğim şey ne bilmiyorum. Bu düşündüğünüz kadar kolay değil." Kenma sinirle güldü.
"Bunu bana mı diyorsun? Kuroo'yla bebeklik arkadaşıydık. Geçen sene ne kadar zorlandığım unutmuş gibisin." Hinata bocaladı.
"Ben... Ben öyle-"
"Sen, sen öyle demek istemedin Hinata. Aynen. O zaman artık demek istediğin şeyi de. Çok geç kalmadan."

Vedalaşıp telefonu kapattılar. Hinata kulaklarını takıp da yavaş bir parça açtı.
"Sikeyim Kenma, zaten yeterince aklım bulanıktı."

Kenma ve Kuroo'nun dairesinin önüne geldiğinde durdu ve bir sigara içti. Her saniyesinde kendisini sakinleştirmeye çalışmıştı ama işe yaramıyordu.
"Siktir, keşke bir şeyler içip gelseydim. En azından daha rahat olurdum."

Sigarasını bitirip de yanındaki çöp kutusuna attığı sırada karşıdan gelen elleri ceplerinde Kageyama'yı gördü.

Üzerinde siyah bir gömlek ve siyah bir pantalon vardı. Gömleğin kollarını dirseklerinin kadar kıvırmıştı, boynunda gümüş ince bir zincir varla yok arası parlıyordu.

Hinata'nın eli istemsizce göğsüne gitti. Onu görmeyeli çok, çok uzun zaman olmuştu. İkisi de okulda itinayla birbirinden kaçıyordu. Birkaç aydır.
Birkaç yıl gibi geçen birkaç aydır.

Kalbinin gümbürdemesi kulaklarında yankılanıyordu. Terleyen avuçlarını pantolonuna silerken tok adım sesleri kesildi ve başını kaldırdığında siyah saçlı olanla yüz yüze geldiler. Aralarında bir belki iki adımlık kısa bir mesafe vardı.

"Shoyo?" Hinata şaşkınlıkla ağzından sesli bir nefes kaçırdı. Oğlanın sesi neden bu kadar samimiydi?

"Seni özledim."

bu kageyama da bipolar he.

XOXO


kiss me ❦ kagehina ❦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin