smoking

282 27 23
                                    

iyi okumalar <33

Hinata Atsumu'nun şoktan konuşamadığını düşündü birkaç saniye. Ama Atsumu gür kahkahasını patlatınca bu düşüncesini kafasındaki hayali çöp kutusuna attı.
"Sağ ol ya!" dedi sitemle Hinata. Bir yandan da çevrelerinde onlara tip tip bakan insanlarda çekinerek göz gezdiriyordu.
"On-ondan değil... Oh..." Atsumu yavaş yavaş dinen kahkahasının arkasından zar zor konuşuyordu.
"Sadece... Bunu sadece siz bilmiyorsunuz. Daha doğrusu bilmiyordunuz." Hinata telaşla saçlarını kaşıdı. Bilmiyordunuz derken?
"Bilmiyorduk mu? Biz derken?" Atsumu bir sigara yaktı. Lacivert kılıflı telefonundan saati kontrol etti.
"Kageyama ve sen işte ahmak. Son zamanlarda sen ne kadar tuhafsan o da on katı tuhaf. Farkında değil misin cidden?" Hinata Atsumu'nun ona uzattığı sigaradan bir nefes çekerken düşündü. Farkında mıydı?
Kageyama Hinata'nın flörtlerine karşı son derece kinciydi... Ama bu neredeyse her zaman böyleydi ki. Yine de bazı anlarda ikisinin arasında çok garip durumlar yaşanabiliyordu. 

"Yani Kageyama'nın da bana karşı hisleri var... Öyle mi?"
Atsumu işaret parmağıyla ateş edermiş gibi yaptı.
"Günaydın! Geç oldu biraz ama olsun." 

Hinata kafasını bulutlu mavi gökyüzüne çevirdi. Bakışları hafiften buğuluydu. Değişik hissediyordu. Sonuçta bu Atsumu'yla aşık olması gibi bir şeydi onun için. Asla böyle olacağını düşünemezdi. Asla. 
"Ama oldu işte..." diye fısıldadı. Sigarasından bir nefes daha çektiği sırada onlara doğru gelen grubu fark etti. 

"Bayram yaşanacak. Ne güzel!" gözlerinden kalpler fışkıran Atsumu'ya sinirle baktı Hinata.
"Sakın ha bir şey çaktırma! Pişman etme beni ağzımı açtığım için." dedi Hinata uyarı dolu bir sesle. Atsumu kahvesinden bir yudum aldı.
"Başka bilen biri var mı?" Hinata yavaşça başını salladı.
"Kenma biliyor. Belki Kuroo... Ama zaten sen herkes farkında demiştin." dedi Hinata histerik gülüşünün arasından. Atsumu onun bu gergin halini görünce biraz yumuşadı ve alaylı ifadesini silip attı.
"Herkesin aklındaki ufak bir düşünce sadece. Kenma ve benim gibi tescillenmedi onlarda. Reddetsen de kabullenirler yani. Sen sadece... doğal davranmaya bak. AKşam daha ayrıntılı konuşalım tamam mı?" Hinata gelmek üzere olan arkadaşlarından bakışlarını yanındaki arkadaşına çevirdi.
"Tamam... Şimdi kalkıp gitsem, garip mi olur?" 
"Evet garip olur. Hem biraz da yüzleşmelisin. En iyisi, en doğrusu bu." Hinata tam cevap vermek için ağzını açmıştı ki ona seslenen Kuroo'yla geri kapattı.

"Chibi ne yapıyorsun oğlum? Kaç gündür ses sedan yok?" Kuroo her zamanki gür sesiyle konuştu ve Hinata'nın yanına oturdu.
"Yeni arkadaşlar edindim. Onlardaydım." dedi gülerek. Kuroo sahte bir dehşetle suratına baktığı sırada sigarasından son nefesini çekti. Tam o sırada karşısına bağdaş kurmuş oturan Kageyama'yla göz göze geldiler. Kalbi teklerken öksürmemek için akla karayı seçti. Hızla bakışlarını kaçırdı.
"İhanet!" dedi Kuroo gözlerini kısıp. Kenma Kuroo'nun yanından Hinata'ya seslendi.
"Çok sigara içiyorsun sen bu aralar. Bizim bölümdeki Suna'ya benzedin." Hinata sitemsizce kıkırdadı.
"Suna içiyor mu ki?" Kenma omuz silkti, bir eli Kuroo'nun dizindeydi.
"Ne bileyim? Keş tipli." Atsumu onaylarcasına kafasını salladı. 
Henüz sigarasını bitireli beş dakika geçmemiş Hinata ortada duran pakete uzandığı sırada Kageyama ondan önce davranıp paketi kendisine çekti. Hinata havada kalan eliyle anında gerildi. Yanlarındaki herkes birbirine kaçamak bakışlar atıyordu ki Hinata bunu hissedebiliyordu.

İçine derin bir nefes çekti oğlan.
"Aptal Kageyama versene paketi."dedi somurtarak. Sesi her gün nasılsa öyleydi.
"Cildin de kötüleşecek bu kadar fazla içersen." dedi Kageyama omuz silkerek.
Şimdi ikisi dışında herkes ekonomi profesörünün evlilik dışı çocuğunu konuşuyordu.
"Olmaz hiçbir şey cildime. Hem sana ne? Ver şunu." dedi Hinata biraz fazla mız mız davranmıştı. Gerginliğinden olsa gerek.
Kageyama bir an kaşlarını çatarak Hinata'ya baktı. Sonrasında ifadesiz bir şekilde paketten bir dal çıkarttı.
Hinata o dalın kendisine geleceğini düşündüğünden hem rahatlamış hem de üzülmüştü. Ama sonra hiç ummadığı bir şey oldu. Kageyama o dalı yaktı ve kendi dudaklarına yasladı.

Herkes hayretle ona bakarken Hinata ayağa fırladı. Bacaklarına söz geçirememişti.
"Ne yapıyorsun lan?" Hinata hayretle Kageyama'nın sigarayı içişine baktı.
Daha önce hiç içmediğini sanıyordu. Ama şimdi karşısında bir kere dahi öksürmeden yılların içicisi gibi tüttürüyordu işte.
"Senin yapmak istediğin şeyi." dedi Kageyama tek kaşını kaldırarak.
"Eeee-" Kuroo konuşmaya atılacağı sırada Kenma onu eliyle susturdu.
"Saçmalıyorsun şu an. Bana ver onu." dedi Hinata şok içerisinde. O kadar gerilemişti ki uzuvları kas katı kesilmiş gibi hissediyordu.
"Oldu ya, başka?" dedi Kageyama histerk bir gülüşle.
Hinata düz bir ifadeyle ne kadardır karşısında dikiliyordu emin değildi ama kafasını çevirdiğinde herkesin kalkıp gittiğini fark etmişti.

Kendisini tekrar yere atıp yüzünü avuçları arasına gizledi. Ağlayacak falan değildi. Yine de berbat hissediyordu ve saçlarını yolmak çok cazip geliyordu.
"Yüzüme bak." dedi Kageyama monoton bir sesle.
"Bakamam." dedi Hinata çaresiz bir sesle. On saniye belki geçmişti ki siyah saçlı oğlanın varlığını tam karşısında hissetti.

Kageyama yavaş, bir o kadar da nazik hareketlerle Hinata'nın ellerini yüzünden ayırdı.
"Bana bak Shoyo."
Hinata ağzından küçük bir şaşkınlık nidası kaçırdı. Kageyama'nın sesi neden bu kadar sıcaktı?
Yüzünü kaldırdığında göz göze geldiler. İkisinin de kalbi birbirlerine dğümlenmiş gibi aynı anda tekledi.

"Böyle davranmanın sebebi bana karşı hislerin olması mı yoksa?"

"Böyle davranmanın sebebi bana karşı hislerin olması mı yoksa?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

boyleyim su an*

selammm nasilsinizzz?

yeni bir kagehina fic yayimladim aktif yaziyorum profilimden bakabilirsiniz<33

XOXO

kiss me ❦ kagehina ❦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin