6- SİRENLER
Alya'nın ağzından devam :
"Ondan nefret ediyorum! Ben pes etmesem kim bilir ne yapardı..."
Griffonumu severken hâla Harmonia'ya olan sinirim geçmemişti.
"Ona bunu ödeteceğim."dedim Alec'e. Dünden beri benim sakinleşmemi bekliyordu muhtemelen ama bu sakinleşebileceğim bir konu değildi.
Üstüne üstlük ben Alec'den ayrıyken Harmonia ve Alec ile alakalı gördüğüm rüyalar beni daha da sinirlendiriyordu.
O anlamsız rüyaları muhtemelen Lenora bana büyü yaparak göstermişti beni sinir etmek için. Ancak yine de gerçek olma ihtimali aklıma geldikçe deli oluyordum.Bu boyutun en çok sevdiğim yerine gelmiştik yine, su kenarında çeşitli bitkilerin ve ağaçların olduğu bir yerdi. Su çok derindi, az ileride bir şelale vardı ve oradan akıyordu. Suyun içerisinde bir çok değişik canlı görmüştük ve her gün yeni bir canlı daha görüyorduk. Alec'in resmi çok iyi olduğu için ondan bu canlıları bir deftere çizmesini istemiştim, o da kabul etmişti.
Griffon benden ayrılıp arkadaşlarının yanına doğru uçtu. Bir süre sonra gökyüzünde kayboldular. İyi ki şu Arion denen adam oradaydı, yoksa bu kadar çabuk iyileşmesi çok zordu.
Birkaç saat daha suyun kenarında durduktan sonra yanımıza Kelly geldi.
"Alec, Rüya seni çağırıyor çok önemli bir konu hakkında konuşması gerekiyormuş."
Kelly'nin sözleriyle Alec de ben de ayaklandık. Rüya kendisi gelmeyip başkasını yolladıysa gerçekten bir şeyler olmuş olmalıydı çünkü o her zaman kendi işlerini kendisi halletmeye çalışırdı.
"Seni değil Alya yalnızca Alec gelsin dedi, üzgünüm." diyen Kelly'e "Sorun yok, gidin hemen." dedim.
Alec ve Kelly uzaklaşırken kendimi suyun sesine ve güzelliğine kaptırdım. Ancak aklım çok karışık olmalı ki, suyun içinde bir şey gördüm. Bir çift parlak göz.
Gözlerimi kapayıp açtığımda gözler yok olmuştu. Sanırım cidden burada çok vakit harcamıştım. Ayağa kalkıp gitmeye yeltenirken hayatımda duyduğum en güzel ses tam da tahmin ettiğim yerden geliyordu. Parlak sulardan. Suyun iyice yanına yanaştım, bir şeyler görme ümidiyle bakındım ancak su çok derin olduğu için sadece üst kısmını görebiliyordum ve suyun içinde bir balık bile yoktu.
Değişik melodide devam eden şarkı beni daha da meraklandıyordu ve ben sesin sahibini bulmak için suya gittikçe yaklaşıyordum.
Suyun kenarına oturup kafamı olabildiğince suya yaklaştırdığımın farkında bile değildim. Aslında farkındaydım ancak engelliyemiyordum. Suyun içinde hiçbir şey olmasa bile, beni bu kadar büyüleyen bu sesi bulmak istiyordum.
Ses birden kesildi. Aynı anda baktığım yerin biraz derininde bir çift göz belirdi. Parlak mor renkli gözlerin sahibi beni saniyesinde suyun içine çekti.
Suyun içine girer girmez gördüğüm yaratıktan dolayı başım döndü ve her yer karardı.
...
Nefes al.
Uyandığımda ilk aklıma gelen bu oldu. Çok kez öksürdüm ve nefes almaya çalıştım. Yuttuğum suyun midemdeki varlığı beni rahatsız ederken asıl rahatsız olmam gereken şeyin bu olmadığını anladım.
Büyük bir mağaradaydım, Mağaranın ortasında su vardı, ve en tepeden çok azıcık ışık süzülüyordu içeriye. Ben suya oldukça uzaktım ve suyun etrafındaki her yer kayalıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARITANRILAR OKULU
FantasyAlya TWOS'de tıkılı kalmışken, Alec sevgilisini oradan kurtarmak için her şeyi yapmaya hazırdır. Olimpos'a gidip Tanrılar ve Tanrıçalar ile konuşup gerekirse tartışmaya bile kalkar. Tanrılar ve Tanrıçalar bunu hoş karşılamasalar bile ona Alya'yı k...